Ankara'da 1988 yılında kurulan derneğin öncelikli amacının, şizofreniyi yaşayanlar arasındaki dayanışmayı geliştirmek olduğunu ifade eden Girgin, "Şizofreni, toplumda tam olarak tanınmamakta hatta yanlış tanınmaktadır. Bu nedenle, toplum tarafından şizofren kişiler damgalanmaktadır" dedi.
Girgin, bu damgalanmanın ortadan kalkması için en önemli yollardan birinin de sanat olduğunu vurgulayarak, "Damgalanmaya karşı verilen mücadelede, sanatın ve sanatçının insanlık ve psikiyatri tarihinde önemli işlevi vardır. Sanatsal üretimin iyileştirici gücü, hastalığın tedavisine ilaçlar ve terapi dışında yeni bir boyut katmaktadır" diye konuştu.
"TOPLUM ŞİZOFRENİ HAKKINDA BİLGİLENDİRİLMELİ"
Girgin, dernekte ücretsiz yağlıboya, karakalem, resim ve desen çalışmaları, şiir ve müzik dinletileri, bilgisayar ve İngilizce kursları verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: "8 ilde dernek var. Bu sayının artmasını istiyoruz. Hastalığı bilmeyenler özellikle eğitilmeli. Böylece damgalama olayından kurtuluruz. Hastalar doktor, tedavi ve sosyal desteği birlikte yürüttükleri takdirde normal şekilde hayatlarını sürdürebilirler.
Ankara merkezde 250 üyemiz bulunuyor. Hastalığı gözönüne aldığımızda küçük bir rakam, ancak bu sayı hızla artıyor. Bu durum bizi hiç sevindirmiyor. Toplum bu hastalık hakkında çok iyi
bilinçlendirilmeli."
Girgin, Türkiye'de binlerce şizofreni hastasının sadece bir evin ya da odanın içinde hayatını sürdürdüğüne dikkat çekerek, "Bunlar bizim derneğimize bir şekilde gelseler ya da getirilseler, inanıyorum ki tamamını olmasa bile yarısını tedaviye ikna eder ve yeniden yaşamın içine çekebiliriz. Böyle çok sayıda hastamız oldu. Şimdi hepsi normal hayatlarını sürdürüyorlar" dedi.
Derneğin iki yayın organının da bulunduğunu ifade eden Girgin, "Derneğimizde, her türlü sosyal aktiviteyi sürdürmeye çalışıyoruz. Şizofreni yazıları ve hastaların kendi çabalarıyla hazırladıkları Bilinçaltından Notlar adlı dergilerimiz yayınlanmaktadır" diye konuştu.