Bir bağışıklık sistemi hastalığı olan Sjögren sendromu hakkında önemli bilgiler veren İç Hastalıkları ve İmmünoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez, konuyla ilgili şunları söyledi:
'Burun ve solunum yolunun kuruluğu, enfeksiyonların akciğerlere daha hızlı inmesine neden olur. Dolayısıyla bu hastalarda akciğer enfeksiyonları daha sık görülür. Göz kuruluğuna bağlı olarak enfeksiyon oluşumundan körlüğe kadar gidebilen ciddi sonuçlar oluşabilir. Halsizlik ve eklem ağrıları, soğuk hassasiyeti ve soğukta uzuvlarda beyazlama gibi renk değişiklikleri ortaya çıkabilir. Bu hastalarda lenf bezi kanseri de gelişebilir. Sjögren sendromunun en önemli özelliği, hangi belirti ön planda olursa olsun, tıpkı diğer bağışıklık sistemi kaynaklı hastalıklar gibi vücudun bütününü ilgilendiren cilt, sinir sistemi, akciğerler veya damarlar gibi başka organ veya sistemleri tutabilme potansiyeline sahip olmasıdır.
SJÖGREN SENDROMUNU TETİKLEYEN NEDENLER NELERDİR?
Sjögren sendromunu tetikleyen nedenler arasına şeker, gizli şeker, insülin direnci, bağırsak aktivitesinin bozulması yer alır. Bağırsakta oluşan kaçak sendromunun gelişmesi sonucu gelişen vitamin mineral eksiklikleriyle bağışıklığın çökmesi tetiklenir. Tedavi edilmemesi durumunda, kalıcı körlük, zatürre ve benzeri ölümcül enfeksiyonlara, organ yetmezliği gibi istenmeyen durumlara neden olabilir. Sjögren sendromu toplumda her 100 kişiden birinde görülüyor ve geriatrik yaş grubu denilen 65 yaş üzerinde sıklığı yüzde 5'e kadar çıkıyor. Çoğunlukla 40 yaşından sonra ortaya çıkan hastalık, kadınlarda erkeklere göre 9 kat daha fazla görülüyor. Kırklı yaşlardan itibaren diyabetten depresyona, hipertansiyondan kolesterole çeşitli hastalıklar nedeniyle ilaç kullanımı arttığı için, hastalığın belirtileri ilaçların yan etkileriyle karıştırılabiliyor. Geriatrik yaş grubunda gelişen kurumalar ya da eklemlerdeki ağrılar, yaşlanmanın sonucu olarak yorumlanabiliyor. Tüm bu nedenler tanıda gecikmelere yol açıyor.
TEDAVİ SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Hastaşığın tedavisinde, çeşitli medikal uygulamaların yanında, ağız kuruluğunu gidermek için tükürük salgısını arttıran ilaçlar, hassas dişlere uygun diş macunu kullanımı, gargara, pastil ve sakız çiğneme önerilir. Göz kuruluğu suni gözyaşı damlasıyla giderilebilir. Hastaların bağışıklık sistemini gözden geçirilerek sorun saptanıp kişiye özel gerekli tedavi yapılır ve böylece hastanın yaşam kalitesi artar.'
