HABER

Soğuk, karanlık ama güzel kışların adresi Grönland

Grönland'da yılın en kısa gününde ancak üç saatten biraz daha fazla gün ışığı var. Kışlar çok uzun ve çok soğuk burada, dolayısıyla halkın kendine özgü bir yaşamı var. Grönlandlı gençler kışları 10 saat süren korku filmi maratonuna kaptırıyor kendilerini.

Soğuk, karanlık ama güzel kışların adresi Grönland

Antonia Quirke

BBC Grönland

Grönland'da yılın en kısa gününde, üç saatten olsa olsa biraz daha fazla gün ışığı var. Kışlar çok uzun ve çok soğuk burada ama kendine özgü güzellikler de var.

Grönland'ın batı kıyısındaki Ilulissat kasabasında, kış kapıda. Kısa bir süre sonra Disko Körfezi'nin büyük bölümü donacak, erkekler köpeklerin çektiği kızaklarına binip giderek, buzun derinlerinde balık ve fok avına çıkacak. Ama deniz hala yarı buz halindeyken, devasa buzdağları hareket etmeye devam ediyor.

Bölgedeki buzdağları kuzey yarı kürede hareket halindeki en büyük doğal oluşumlar. Aralarında tekneyle gezerken, adeta sık bir ormanlık arazideymiş gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Bazıları kürk gibi kül rengi beneklerden oluşuyor, bazıları vadilere yayılmış dökülmüş krema gibi. Kimisi de kuvvetli bir deterjan kadar koyu bir mavi. Bu kadar kuzeyde olan buz kütleleri, mavi, beyaz, siyah ya da elmas gibi parlak olabiliyor.

Bazıları bir yıllık, bazıları 250 bin yıllık. Mercan grupları, mantar yığını veya kırıntılı elma tatlısı gibi şekillenmiş. Kimisi şatoya benziyor, kimileri surlara. Kimileriyse göklere uzanıyor helezonlar halinde. Çoğu kez suyun altında çok daha büyük ve farklı boyutlara ulaşıyor buz dağları.

Periler alemini ve ölümü düşündürüyor

Büyük Norveç kaşifi Fridtjof Nansen 1888'de Grönland'a yaptığı ilk yolculuğu yazarken, bu alışılmışın dışındaki, şaşılası oluşumları anlatırken, buzdağlarının kendisine çocukluğunu ve periler alemini ama aynı zamanda da ölümü düşündürdüğünü belirtmişti.

Bu doğanın vazgeçilmez öğelerinden biri, melankoli. Birkaç gün sonra, her yerden ıraktaki Eqi buzulunda Fransız kutup kaşiflerince 1948 yılında inşa edilen kampı buluyorum. Zar zor da olsa hala siyah kayanın üstünde duruyor ve hala içinde çeşitli yemek pişirme gereçlerinden arda kalanlar görülüyor.

Fotoğraf: Antonia Quirke

Duvardaki yazılarda, insanın kendisini bu uzak kuzey kıyılarında bulmasının verdiği şaşırtıcı keder okunuyor. Birisi ahşap duvara, "Burada, buzun ortasında, işe yaramaz yükten başka birşey değilim. 1949." diye yazmış.

Dışarda, buzul gıcırdıyor, çatırdıyor, homurdanıyor. Adeta kanar gibi buz akıtıyor içi sıra. Buzuldan çıkan sesler şaşırtıcı ve sürekli. Uzaktan gelen dinamit gibi patlamalar veya yaklaşan bir ordunun silahları gibi...

Gökyüzü nihayet mevsimler boyu devam edecek bir morluğa dönüşüyor.

Sonu gelmeyen geceler ve korku filmi maratonlarıİnsanlara soruyorum "Bunalıma kapılmıyor musunuz?" diye. Grönland'da bu duyguya "Perlerorneq" (yük) diyorlar.

Genç arkadaşım Nikolena benimle eğleniyor. "Güneş sıkıcı" diyor; kış aylarını çok seviyormuş. Kendisi gibi genç yaştaki komşularla günde 10 saat korku filmleri seyrediyorlarmış.

Ya da şu ya da nedenle vahşi hayata sürgün edilen, öfke ve çaresizlikle şekil değiştiren insanlar (Qivitoq) hakkında duydukları hikayeleri anlatıyorlar. Nikolena bir defasında yırtık pırtık giysiler giymiş yaşlı bir adamın kaçışan ren geyikleri arasında ayakta durduğunu, sonra ansızın kutup tavşanına dönüşerek sıçradığını söylüyor.

Kızaklarıyla tek başlarına buz tabakaları üzerinde kayıp giden balıkçıların "Qivitoq"tan korkup korkmadıklarını merak ediyorum. 29 yaşındaki Fari, başını sallayarak sahibini korumaya gayet kararlı olduğunu hissettiren, en sevdiği köpeği Malesornia'ya işaret ediyor.

Geçen yıl evden çok uzakta Fari'nin kızağı yarılan buzdan içeri düşünce, Malesornia sahibini çekerek dışarı çıkarmış ve kurtarmış. Ve sonra, Fari, karanlıkta sırılsıklam ve hiçbirşey hissetmez halde, 8 saat süreyle yine de pisi balığı ağlarını atmış. Onca azim...

'Avrupalılar fazla şamatacı'

Grönlandlılar, Avrupalıların fazla patırtı yaptığını düşünüyor. "Çok konuşuyorsunuz, çok gürültü yapıyorsunuz." dediler bana!

Grönland dilinde abartıya, yaygaraya yer yok. Sayılar 12'de bitiyor. Ondan sonra pratik davranıp, fazla da dramatik hareket etmeyerek "çok" diyorlar, o kadar.

Fari'ye soruyorum, buzda açtığın delikte karşına çıkan en tuhaf şey ne oldu? Üst çenesinden helezon şeklinde boynuz çıkan bir deniz gergedanı filan demesini umuyorum.

Tuttuğu yavru balıkları kancalara geçirirken, biraz düşünüyor Fari. Bir süre sonra, "Bir adam." diyor, "Herhalde balıkçı teknesinden düşmüştü."

Ve sadece omuzlarını silkiyor.

Bilge Grönlandlılare göre, doğanın adaleti bu belki de. Avlanırsınız, can alırsınız ve belki bir gin de siz kendi canınızı verirsiniz.

Fari, ikinci kez bakmadan bulduğu adamı buzdan mezarında bırakarak kızağını başka bir yere sürmüş. Günlerce sadece balıktan, Malesornia'dan ve uzun kutup gecelerinden fazla pek de birşey düşünmeyerek...

En Çok Aranan Haberler