28 Eylül 1915’de New York’ta yaşayan Yahudi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Ethel Grenglass her genç kız gibi modellik, şarkıcılık gibi hayaller kurmuş, ancak hayat ona nazik davranmayarak bir taşıma şirketinde sekreter yapmıştı. 30’lu yaşlarda özellikle Amerika’da yaşanan ekonomik buhrandan dolayı işçi sendikaları onu komünizme yakınlaştırdı ve sonunda Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik koluna katıldı.
12 Mayıs 1918 - New York doğumlu Julius Rosenberg 1935’de şehir kolejinde elektrik mühendisliği bölümünü tamamladıktan sonra komünizme gönül verdi ve 1936’da Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik kollarının lideri oldu. Toplantıların birinde Ethel ile tanışıp evlendi ve iki çocukları oldu. Julius Rosenberg 1940’ta ordunun haberleşme ekipmanında çalıştı.
İkili 1942’de partinin aktif üyeleri haline gelerek bazı kesimler tarafından tanınmaya başladı. Ancak bir sene sonra ikisi bir anda partiden ayrıldı. Bu ayrılık insanların kafasında birçok soru işareti bırakırken bazıları ajanlık faaliyetleri olduğunu bile düşündü. 2 yıl sonra ordudan da çıkarılan Juluis’in komünist partide yaptığı faaliyetler bahane olarak gösterildi.
Almanya’nın tüm dünyayı sürüklediği ve özellikle Avrupa’yı yaktığı II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler ve ABD müttefik olup Nazilere karşı savaşıyordu. Ancak ABD’nin Nagazaki ve Hiroşima’ya attığı atom bombaları ve nükleer güçlerin ortaya çıkışı Sovyetleri harekete geçirdi ve ABD’nin sırrını öğrenmek için ajan krizleri ortaya çıktı. Özellikle Sovyetler’de etkin olan Komünist oluşumlar ABD’deki komünistlerin de başını yakacaktı.
1949’a kadar kendi atom bombasını üretmeyi bir türlü üretmeyi beceremeyen Sovyetler 1949’da Joe1 adlı atom bombasını ürettiğini dünyaya açıkladı. Bu açıklamanın ardından ABD gizli servisi araştırmalara başladı. Gizli servis sonunda Manhattan porjesinde çalışan ünlü fizikçi Klaus Fuchs’un Sovyetlere bilgi sattığını ve Sovyet sığınmacısı Harry Gold’un kurye olduğunu itiraf etti. Gold yakalandıktan sonra projede çalışan ikinci ismi yani Ethel Greenglass’ın kardeşi David Greenglass ispiyonladı. Greenglass sorguların ardından bu işte kayınbiraderi Julius Rosenberg ve kardeşi Ethel’in de olduğunu söyledi. 17 Haziran 1950’de çift ABD hükümeti tarafından tutuklandı.
6 Mart 1951’de çift ilk duruşmasına çıktı. Bazı insanlar ikilinin gerçekten Sovyet ajanı olduğunu düşünüyor bazıları da bu işin anti-komünistler tarafından yapıldığını söylüyordu. Mahkemede David Greenglass önemli devlet sırlarını Julius ve Ethel’den aldığını sonrasında da kuryesine verdiğini kuryesi de bir rus diplomata verdiğini itiraf etti. Ancak ikili bu iddiaları yalanladı.
Rosenberg çifti halktan yağan tüm tepkilere rağmen mahkeme tarafından suçlu bulunmuş ve 29 Mart 1951’de idam cezasına çarptırılmışlardı. Bu dava ayrıca soğuk savaş yıllarında idamla sonuçlanan ilk ve tek sivil dava olarak tarihe geçti. İkili ayrıca Kore savaşında ölen askerlerden ve Sovyetler’in nükleer güç haline gelmesinden sorumlu tutuluyordu. Nükleer konusunda sırtı sağlam olan Sovyetler bu sayede Kuzey Kore’ye destek çıkmış ve ABD’yi soğuk Savaş’ta zor duruma sokmuştu.
2 senelik mahkumiyetin ardından Rosenberg çifti 19 Haziran 1953’te elektrikli sandalyeye oturtularak idam edildi. İdam gününe kadar ikilinin avukatı önderliğinde ülkede birçok protesto düzenlendi. Halka göre çift masumdu. Bu durum sadece anti-komünist partinin göz dağı vermesi için hazırlanmış bir oyundan ibaretti. Tüm dünyada yankı bulan bu idam birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Ancak dönemin başkanı Dwight D. Eisenhower karardan zerre pişmanlık duymuyordu.
Birçok kaynak onların suçlu veya suçsuz olduklarına dair çelişki içeriyordu. Ancak kuşkusuz suçsuz olduklarını ispatlayan en büyük delillerden biri aradan geçen yıllar sonra idama sebebiyet veren David Greenglass oldu. Sözde hainleri itiraf ederek tanık koruma programına giren ardından serbest bırakılan ağabey David Greenglass, aslında hainin kız kardeşi değil karısı olabileceğini açıkladı. 2001’de Greenglass yaptığı açıklamada;
"Dürüst olmak gerekirse sanırım mesajları yazan karımdı, ama artık tam olarak hatırlayamıyorum. Sonuçta karım, benim için kız kardeşimden daha önemliydi. O çocuklarımın annesiydi. Karımı ve çocuklarımı kurban edemezdim" dedi.
Bu açıklamalar belki de masum bir çiftin göz göre göre öldürüldüğünü doğruluyordu. David olayın idama kadar gideceğini bilmediğini ve pişmanlık duyduğunu eklese de devlet sırlarına yakın birinin bunu bilmemesini düşünmek büyük saflık olurdu.
Ancak Greenglass’dan önce Sovyetlerin başına geçen liderler farklı açıklamalar yaparak ortalığı daha çok karıştırmıştı.
Stalin’den sonra başa geçen Nikita Khrushchev, Rosenberg çiftinin atom bombası yapımında kendilerine önemli bilgiler verdiğini açıkladı.
Sovyet nükleer programının lideri Boris V. Brokhovich ise 1989'da New York Times’a açıkça hiçbir bilgi almadıklarını açıkladı.
Alexander Feklisov ise yıllar sonra yazdığı kitapta Rosenberg’in kendilerine sadece elektronik ve haberleşme kaynakları hakkında bilgi verdiğini nükleer ile alakalı olmadığını açıkladı. Ona göre Ethel suçsuzdu. Bir yazısında "mesele Julius'un suçlu olup olmaması değil, mesele onun idam cezasına çarptırılması" sözlerine yer vermişti.
Tüm bu olayların ardından yine de ikilinin masumiyetleri merak konusu olurken ailesinden kendisine kalan tek miras bir mektup olan oğulları, ailesinin suçsuz olduğunu ispatlamak için hala çalışıyor.