Bilinçsizce uygulanan çok düşük kalorili şok diyetler, ciddi hastalıklara yol açmakla birlikte yaşam kaybına kadar gidebilen sonuçlara neden olabiliyor. Uzun süreli açlık, düzensiz kilo alınıp verilmesi, tek besine dayanan beslenme planları ya da ilaç desteği ile zayıflama özellikle kalp ve damar sağlığını tehlikeye atıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Nuri Cömert, “29 Eylül Dünya Kalp Günü” dolayısıyla, yanlış diyet programlarının olumsuz etkileri ile ilgili bilgi verdi ve kalp sağlığı için önemli önerilerde bulundu.
Aralıklı uygulanan şok diyetler; vücudun sodyum, potasyum dengesinin bozulmasına neden olarak kalp ritim problemlerine yol açabilir. Ritim problemi gelişen kişilerde çarpıntı, fenalık hissi, baş dönmesi, göz kararması gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Uzun süren açlık süreleri kişinin metabolizma dengesini bozar, kan basıncı oynamalarına ve kan şekeri düzensizliklerine neden olur. Bu da ani kalp krizlerine yol açabilir.
Düzensiz kilo alıp vermenin sonucunda oluşan kalıcı kilo fazlalığı insülin direncine neden olarak şeker hastalığı riskini artırabilir. Şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıklarına neden olan başlıca risk faktörlerindendir. Protein içerikli diyetlerde vücut yağ dengesi bozularak kolesterol yüksekliği ve kalp damar hastalığı riski ortaya çıkar. Sadece su içmeye yönelik diyetler ise su zehirlenmesi denilen bilinç kaybına varabilecek sonuçlara yol açabilir.
Zayıflamak için kullanılan destekleyici ilaçların bazıları kalp ritim problemlerini tetikleyici etkiye sahiptir. Bu nedenle uzman doktor gözetiminde kullanılmaları gerekir. İdrar söktürücü ilaçlar ile kilo vermeye çalışıldığında ise vücudun elektrolit yani sodyum-potasyum dengesi bozulur ve ritim problemleri ortaya çıkabilir. Vücuttaki düşük D vitamini seviyesinin yaşam süresinin kısalması ile ilgili olduğunu gösteren birçok çalışma mevcuttur. D vitamini seviyesi öğrenilerek alınacak takviyeler bağışıklık seviyesini artırıp yaşam süresine katkıda bulunabilir.
Bütün bu olumsuz etkilerden korunmak için şok diyetler yerine uzun vadede ve kontrollü olarak makul kilo kayıpları hedeflenmelidir. Diyet programı bir beslenme ve diyet uzmanı ile birlikte düzenlenmeli; uygun bir egzersiz programı desteği ile kilo kaybının kalıcı olması sağlanmalıdır. Özellikle Akdeniz diyeti kalp dostu bir beslenme programını hedefler. Akdeniz diyetini temel almak kalp hastalığına yakalanma olasılığını ciddi oranda düşürmektedir.
Daha fazla meyve ve sebze tüketmeye çalışın. Günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yemeyi hedefleyin. Tam tahılları tercih edin.
Sağlıklı yağlar kullanın ve yanmış yağ ile yemek yapmayın.
Daha çok deniz ürünü tüketmeye çalışın. Haftada iki kez balık yiyin. Izgara yağda kızartılmış balıktan kaçının.
Kırmızı et tüketiminizi azaltın. Et yiyecekseniz yağsız tercih edin ve porsiyonları küçük tutun.
Düzenli olarak balık ve kümes hayvanlarının etlerini tüketmeyi ihmal etmeyin.
Süt ürünlerinin az yağlı olanlarını tercih edin. Doğal yoğurt ve çok yağlı olmayan peynirlere yönelin.