HABER

Sokağa çıkma kısıtlamaları acil servislerdeki yoğunluğu azalttı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Acil Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, acil servislerin pandeminin merkezi olarak görev yaptığını belirterek, "Geçen haftalarda acil servise gelen hasta sayısı çok ciddi rakamlara ulaşmıştı. 3 bin 500 civarında vaka ki bu rakama biz normalde pik yaptığımız ayda ocak ayında ulaşırdık. Kasım ayının ortasında 3 bin 500'e ulaşmıştık. Bunun 2 bini koronavirüs vakasıydı. Bu tedbirler alındığından itibaren vaka sayılarında düşüş yaşandı" dedi.

Koronavirüsle mücadele kapsamında ilan edilen sokağa çıkma kısıtlamalarının acil servislerdeki yoğunluğu azalttığı belirtildi.

"KISITLAMALAR ACİLLERDEKİ POLİKLİNİK SAYILARINDA DÜŞÜŞ YAŞATTI"

"Biz sokağa çıkma yasakları konusunda deneyimliydik." diyen Acil Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Başar Cander, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Nisan-Mayıs ayındaki 3-4 günlük sokağa çıkma kısıtlamalarında ciddi bir azalma oluyordu. Bugünlerde de özellikle dün geceden itibaren sokağa çıkma kısıtlaması olan saatlerde özellikle ayakta başvuru sayımızda ciddi azalma oluyor. Acil servisler tamamıyla acil hastalara hizmet vermiyor. Bazen ihtiyaca bağlı acil olmayan vakalar da geldiği için bu hastalar gelmiyor. Bundan dolayı poliklinik sayılarında hissedilen düşüş oldu" şeklinde konuştu. Kısıtlamalardan sonra hasta sayılarında düşüş yaşandığını belirten Cander, "Geçen haftalarda acil servise gelen hasta sayısı çok ciddi rakamlara ulaşmıştı. 3 bin 500 civarında vaka ki bu rakama biz normalde pik yaptığımız ayda ocak ayında ulaşırdık. Kasım ayının ortasında 3 bin 500'e ulaşmıştık. Bunun 2 bini koronavirüs vakasıydı. Bu tedbirler alındığından itibaren vaka sayılarında düşüş yaşandı."

"ACİL SERVİSLER PANDEMİNİN MERKEZİ OLARAK GÖREV YAPIYORLAR"

Hastaların acil servislerden yoğun bakımlara nakli için geçen sürenin önemli olduğunu belirten Başar Cander, "Acil servisler pandeminin merkezi olarak görev yapıyorlar. Ağır hastaların yüzde 90'ı acil servislere başvuruyor. Solunum yetmezliği veya organ yetmezliği. Bu hastalar çok artarsa yoğun bakıma yer bulamazsanız. Yoğun bakımın yataklarının doluluk oranı önemli bir istatistiktir ama daha önemli bir istatistikse bir insanın yoğun bakıma nakli için geçen ortalama süre. En iyi dünya sistemlerinde dahi 2 ila 23 saat şeklinde süreler vardı. Yoğun bakımdaki ihtiyaçtan dolayı nakil için bazen 24 saat, bazen 48, saat bazen 72 saat bekleyen hastalar var. Ortalamalar yükseldi. Bu hasta grubu süreyi acilde geçiriyor. Acilde bu hastalar yoğun bakım yatağına nakledilinceye kadar optimal tedaviyi görmesi lazım. Bu optimal tedaviyi görecek üniteler acillerin içerisinde yaygınlaştırılmalı ki biz bunlara kritik bakım üniteleri veya kritik yoğun bakım üniteleri diyoruz. Bunun için donanıma ve eğitimli personele ihtiyaç var. Proje dahilinde bunların geliştirilebileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"HALKIMIZ ACİL SERVİSLERE GELMEK KONUSUNDA BİLİNÇLİ DAVRANSIN"

Cander konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu kısıtlamalar bizim için önemli. Halkımız da bu kısıtlamalara uyduğu sürece öncelikle acil servislere gereksiz başvuruların azalması gerekiyor. Halkımız o konuda bilinçli davransın. Gereksiz başvuruları azaltacağız derken bu sefer de gerçek hastaların gelmediği dönemler oldu. Mesela vatandaşın göğsü ağrıyor 'Kovid var ben gereksiz başvurmayım' diyor. Bu sefer kalp krizinden hastayı kaybediyoruz. Kendini acil hisseden kişinin acil olup olmaması konusunda 112'den destek alması lazım. Son olarak acil serviste çok zor şartlarda hizmet ediliyor. Bir çok branş kovidde yük aldı. Ama acil servisler hep en fazlasını almak zorunda, bunun için acil servislerin daha fazla personel ve Acil Tıp Uzmanları açısından daha fazla teşvik edilmesi gerekiyor. Normal şartlarda 4 kişiyle verdiğiniz hizmeti tükenmişlik sendromu ve yıpranmışlığı hesap ederek 6 veya 8 kişiyle vermeniz gerekiyor. Takviyenin önemi çok açık."

(DHA)

En Çok Aranan Haberler