Rengin Arslan
İstanbul, BBC Türkçe
TİHV rakamlarına göre Ağustos'tan beri 17 ilçede 52 kez sokağa çıkma yasakları ilan edildi.
Türkiye belki tarihinde hiç olmadığı kadar çok ve uzun süreli sokağa çıkma yasaklarına şahit oluyor.
Ağustos ayından bugüne yaklaşık 20 ilde 52 kere süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bir milyondan fazla kişi bu yasaklardan etkilendi.
Yetkililer operasyonları PKK'nın gençlik örgütlenmesi YDG-H'nin kazdığı hendekleri kapatmak için düzenlediklerini belirtiyor.
YDG-H ise "özyönetim ilan ettiği alanları koruduğunu" savunuyor.
Bazen 12 günü bulan bu yasaklar sivil halk için yaşamın evlerde sürmesi, bomba ve çatışma sesleri altında, kurşunlardan korkarak yaşamak, uzun süreli elektrik ve su kesintileri, telefon hatlarının çalışmaması, hastaneye gidememek anlamına geliyor.
HDP milletvekili İdris Baluken'in verdiği rakama göre sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerlerde dört ayda 161 sivil hayatını kaybetti.
Türkiye'de bir hükümetin ilk kez bu kadar uzun süreli ve sık başvurduğu bir güvenlik yöntemi haline gelen sokağa çıkma yasakları devam edecek mi?
'Devlet kafayı yemedi'AKP'nin Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu bunun sürdürülebilir bir yöntem olmadığını söylüyor.
Galip Ensarioğlu: "Devlet kafayı yemedi. Çatışmanın, hendeğin olmadığı yerde sokağa çıkma yasağı var mı?"
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Ensarioğlu, "Sokağa çıkma yasağı bir hükümetin veya devletin keyifle aldığı bir tedbir değil" diyor.
Ensarioğlu çatışmaların sivil kıyafetli kişiler tarafından yürütüldüğünü, çatışmaların sivil alana taşındığını belirtiyor ve "Hoşunuza gitmese de sokağa çıkma yasağı ilan edeceksiniz" diyor.
Sivillerin yaşadığı sorunlara yönelik sorumuz üzerine ise Ensarioğlu, "Su elektrik kesilebiliyor, gıda sıkıntısı çekilebiliyor ama can güvenliği söz konusu. Çatışmada insanların can güvenliği devletten sorulur. Sanki keyfi yapılıyor gibi eleştiriliyor. O zaman bu hendekleri ve çatışmaları kışkırtmasınlar. Devlet kafayı yemedi. Çatışmanın, hendeğin olmadığı yerde sokağa çıkma yasağı var mı?" diye soruyor.
Ensarioğlu'na göre, yine de bu girdaptan çıkılması ve yeni çözüm yöntemlerinin bulunması gerekiyor.
TIKLAYIN: 3 BİN ÖĞRETMEN BİR SMS İLE CİZRE VE SİLOPİ'Yİ TERK ETTİ
'Bu girdaptan çıkmak gerek'Zira AKP'li vekil sokağa çıkma yasaklarının ve bu çatışma ortamının "örgüt açısından da devlet açısından sürdürülebilir bir durum olmadığını" söylüyor ve ekliyor:
"Devlet tabii ki terörle mücadelede üzerine düşeni yapacak ancak bu girdaptan da bir şekilde çıkmak lazım. Bunun tahribatı yüksektir."
Peki hükümet olarak bunun için attıkları bir adım var mı? Çözüm için ne yapılmalı?
Ensarioğlu yeni bir çözüm bulma çabası içinde olduklarını ancak şu anki ortamın "yeni bir durum olduğunu" ve yeni bir formül bulmanın zorunlu olduğunu söylüyor.
Ancak henüz şekillenmiş bir çözüm önerisi olmadığını belirtiyor.
'Hendek kapatmanın yolu Öcalan ile görüşmektir'Peki ya HDP? Partinin Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan da, bunun sürdürülebilir olmadığını söylüyor ve toplamda sokağa çıkma yasağı ilan edilen gün sayısının 130'u geçtiğini belirtiyor.
Peki bölgede en yüksek sayıda milletvekiline sahip HDP bunun için ne yapacak?
Aydoğan, bu noktaya gelinmesinden AKP'yi sorumlu tutuyor ve bu nedenle çözümü de hükümetin bulması gerektiğini söylüyor.
Aydoğan "7 ay önce bu ülkede barikat yoktu, hendek yoktu. 7 ay önce bu ülkede sıkıntılarla da olsa bir barış süreci vardı. Süreç ağır aksak yürüyordu. Süreci bozan kendileri, masayı deviren kendileri. Bütün bunlardan sonra ilan edilen özyönetimin sebebi de kendileridir" diyor.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bir barikat
Tek çözümün ise İmralı'da hapis bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yeniden başlaması olduğunu söylüyor.
Aydoğan "Bir hükümetin ağır silahlarla sivil yerleşim yerlerine müdahale etmesi hendek kapatma gerekçesiyle izah edilemez. Hendek kapatmanın çok yolu yöntemi var. Yöntemi de söylüyoruz. İmralı'ya gidilir, sayın Öcalan ile görüşülür. Orada tartışılır. Hendekler ancak öyle kapatılabilir" diyor.
HDP, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile görüşüyorTürkiye 2013 yılının başında duyurulan çözüm süreci görüşmelerini bu yılın Nisan ayına kadar sürdürmüş ancak önce görüşmeler durmuş daha sonra da çatışmasızlık ortamı sona ermişti.
İmralı heyeti olarak anılan HDP'li milletvekillerinden oluşan heyet ise en son 5 Nisan'da Öcalan ile görüştüklerini açıklamışlardı.
Aydoğan'a HDP olarak hükümetle bu konuda bir çözüm bulmak için görüşüp görüşmediklerini sorduğumuzda ise "Biz ve arkadaşlarımız Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile özyönetim ilan edilen sekiz ilçedeki durumla ilgili her zaman görüşüyoruz. Ancak oradan verilen bir yanıt yok" diyor.
Nursel Aydoğan: "7 ay önce bu ülkede barikat yoktu, hendek yoktu"
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın geçen haftasonu paylaştığı verilere göre Ağustos ayından itibaren, 17 ilçede 52 kez süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasakları ilan edildi.
En uzunu 14 gün (Nusaybin) süren sokağa çıkma yasaklarından şimdiye kadar 1 milyon 299 bin 61 kişi etkilendi.
Ağustos ayından itibaren Diyarbakır'ın sekiz ilçesinde 31 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, operasyonların yüzde 70-80 oranında başarıya ulaştığını söyledi ve birkaç ay sonra başarı oranının yüzde 90'lara ulaşacağını belirterek Türkiye'nin bu operasyonlara kararlılıkla devam etmesi gerektiğini savundu:
Müezzinoğlu "Terörle ilgili mücadele yöntemi en az 2-3 yıl değişmez artık. Kürt vatandaşların meşru taleplerine ilişkin süreç devam eder. Yeni anayasa çalışmaları sırasında bunlar dikkate alınır. Ne yaparsanız yapın, uygulamadan kaynaklanan sorunlar olabiliyor ama mücadeleden vazgeçmeyeceğiz." dedi.