Söke Ovası’nda aç kalan domuzlar, ekili arazilere zarar vermeye ve pamukları yemeye başladı. Söke Ziraat Odası’ndan yapılan açıklamada, son yıllarda ekilen ürün çeşitliliğinde azalmalar görüldüğü, çiftçilerin ayçiçeği ve mısır gibi ürünlerini domuz faktörü nedeniyle ekemedikleri kaydedildi.
400 bin dönüm büyüklüğündeki Söke Ovası ülkemizde tarımın en yaygın yapıldığı alanlardan birisini oluşturuyor. Büyük Menderes Nehri’nin Söke Ovası’na binlerce yıldır getirdiği alüvyonlu topraklarda, başta pamuk olmak üzere, mısır, ayçiçeği, buğday, arpa gibi ürünler yetiştiriliyor. Göl, gölet, azmak gibi sulak alanlarla dolu Söke Ovası’nda, eskiye oranla azalarak da olsa önemli bir yaban hayatı devam ediyor. Domuzların ekili alanlara zarar vermesi üzerine, Sökeli çiftçiler, elektrik akımı veren tel gibi yöntemlerle ürünlerini domuzlardan korumaya çalışıyor. Söke Ziraat Odası açıklamasında “ Ürünlerini domuzlarla paylaşmak istemeyen çiftçiler, aldıkları izinlerle sürek avı yapsalar da domuzların sayılarındaki artış pek değişmemekte ve sürekli çoğalmaktadır “ denildi.
Bölgede inceleme yapan Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından yapılan açıklamada ise “ Domuzların çoğalmasının en büyük nedeni, Aşağı Büyük Menderes Havzası’ndaki ekolojik dengenin bozulmasıdır. Domuzların sayılarını dengede tutan, Anadolu Parsı başta olmak üzere, sırtlan, ayı, çakal, kurt gibi birçok yırtıcının yok olduğu ya da çok azaldığı görülmektedir. Yaptığımız araştırmalarda sırtlan vb gibi yırtıcıların inlerinde, sadece yıllar önce yemiş oldukları hayvanların kemiklerinin kaldığı tespit edilmiştir. Yöre insanları sırtlanı en son 25-30 yıl önce gördüklerini, çakalın ulumasını unuttuklarını söylemektedir. Bölgede yırtıcıların sayısının azalmasıyla birlikte, onların besin grubu içinde bulunan domuzların aşırı bir şekilde çoğaldığı gözlenmektedir. Yırtıcıların azalmasındaki etkenler; zehirlemeler, yırtıcıların besin grubu içinde bulunan bazı hayvanların aşırı avlanmaları ve en önemlisi doğal yaşam alanlarının sürekli daralmasıdır “ denildi.
Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda son 50 yılda birçok sulak alanın yok olduğu, kalan sulak alanlarda da günümüzde kirlilikle mücadele ettiğine dikkat çekilen EKODOSD açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “ Tarım alanlarının arasında lokal olarak kalan yaban yaşamın devam ettiği doğal bitki örtüsünün de, temizlik amacıyla bilinçsizce çoğu zaman yakıldığı görülmektedir. Yırtıcıların ürediği, barındığı ve beslendiği makilik alanlar, buralarda yaban hayatın devam ettiği düşünülmeden, ilgili kurumlar tarafından yasal olarak şahıslara izin verildiği ve kesildikleri görülmektedir. Saz kedisi ve karakulak gibi önemli yırtıcıların görüldüğü Azap Gölü kıyısındaki Yağbasan Dağı’nda, ağaççıklar ve makilikler odun kömürü yapılmak için kesilmektedir. İnsan baskısı altında kalan ve sürekli doğal yaşam alanları daralan yırtıcılar, daha yükseklere ya da farklı alanlara gitmektedir. Bir seferde yaklaşık 6-12 arasında yavru yapan domuzların sayıları, yırtıcıların azalmasıyla birlikte kontrol altında tutulamamaktadır. Yazın en sıcak geçtiği bu aylarda domuzlar aç kaldığı için besin sıkıntısı çekmekte, Söke Ovası’ndaki pamuk kozalarını yemeye başladıkları çiftçiler tarafından bildirilmektedir. Bugüne kadar domuzların pamuk kozalarını yedikleri hiç görülmezken, bu yıl böyle bir olayın yaşanması karşısında birçok çiftçi geceleri tarlalarında nöbet tutmaya başlamıştır. Bölgedeki tüm çiftçiler ve köylülerin en büyük sorunlarından biri domuzlardır. Aşırı bir şekilde üreyen ve yırtıcıların azalmasıyla birlikte sayıları kontrol altında tutulamayan domuzlar, doğal habitatların da yok olması nedeniyle besin bulamadıklarından çitçilerin ürünlerine zarar verdiği görülmektedir. Domuzlarla yapılacak mücadelede kesin çözüm almak mümkün değildir. Sürek avları yapılarak, birçok farklı yöntemler geliştirilerek domuzla mücadele yapılsa da, sayılarında fazla bir değişiklik olmamakta ve sürekli çoğalmaktadır. Aslında en iyi çözüm yırtıcıların yaşam alanlarına yapılan müdahalelerin engellenerek, sayılarının artırılması ve doğal dengenin sağlanmasıdır. Söke Ziraat Odası’ndan yırtıcıların çoğaltılmasıyla ilgili derneğimize gelen ortak proje teklifini değerlendirmekteyiz. Bilim insanlarıyla da işbirliği yaparak yırtıcıların yaşam alanlarının korunması ve yöre insanlarının bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması için çalışma yapmayı düşünüyoruz “
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz