Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Söke İşletme Fakültesi çevrimiçi olarak ’21. Yüzyılda Göç ve Uyum’ konulu panel düzenledi.
Moderatörlüğünü Söke İşletme Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Pınar Zarif Tapkan’ın yaptığı panele, Söke İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun, öğretim üyeleri, gazeteciler ve öğrenciler katıldı. Panele konuşmacı olarak katılan Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Yunus Emre Özer, Türkiye’nin göç hareketlerinde hem hedef hem transit ülke konumunda olduğunu belirterek, “Cumhuriyet döneminin başlangıcından günümüze dek ülkemiz, sığınmacılara kucak açan, sahiplenen ve onları yalnız bırakmayan bir tavır sergiledi. I. Körfez Savaşı ve Bulgaristan’daki baskıcı rejim sonrası Türkiye’ye gelen göçmenlere de Türkiye misafirperver ve kucaklayıcı davrandı” dedi.
Suriye’deki iç savaş sonrasında Türkiye’ye kitlesel olarak göç eden Suriyeliler konusuna da değinen Doç. Dr. Özer, ileriki yıllarda Suriye’de barışın olması ve Türkiye’deki Suriyelilerin kendi rızalarıyla ülkelerine dönmeleri durumunda, Suriyelilerin Türkiye ve Türk halkı hakkında olumlu ve dostane bir algı geliştirmesinin önemine vurgu yaparak, Türkiye Devleti’nin uyum politikalarına devam etmesi ve Suriyeliler için hizmetlerine yoğunluk vermesi gerektiğini, yerel yönetimlerin de uyum sürecinin içerisinde tamamlayıcı bir aktör olarak yer almasının elzem olduğunu ifade etti.
Söke İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Adem Karakaş, Türkiye’de iç göçün sebepleri üzerine konuşarak, panele Doğu Anadolu özelinde yapmış olduğu bir saha çalışması ile katkı sundu. Karakaş, Türk-İslam kültüründe gelen misafirlere hayır demek lüksümüzün olmadığını, ülkemizde yaşayan kişilerin soy kütüğüne bakıldığında göçmen aileden gelen kişilerin çoğunlukta olduğunu, dolayısıyla Türkiye’nin göç ile birlikte yaşayan bir ülke pozisyonunda olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki iç göç hareketlerinin 1923-1950, 1950-1980, 1980-2000 ve 2000 sonrası zaman dilimleri ile kategorize edilebileceğini ifade eden Doç. Dr. Karakaş, gelir düzeyi yüksek olan Marmara ve Ege gibi bölgelere kırdan kente doğru göç hareketlerinin daha yaygın olduğunu, bilhassa İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde istihdam alanlarının da geniş olmasıyla göçmenlerin yığılma gösterdiğini vurguladı. İç göç hareketlerinin en önemli sebeplerinden birisinin ekonomik sebepler olduğunu, ekonomik sebepler dışında güvenlik sorunları, eğitim ve sağlık gibi dinamiklerin de itici faktörler olduğunu ifade etti.
Söke İşletme Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden Dr. Eren Alper Yılmaz ise Arap Baharı sonrası yaşanan kitlesel göç hareketlerinin gerek Avrupa gerekse Türkiye içindeki yansımalarına vurgu yaparak, göç konusunu hem uluslararası politika hem de iç dinamikler açısından değerlendirdi. Yılmaz, Ortadoğu’dan gelen sığınmacılara karşı sınırlarını kapatarak yüksek duvarlar ören, sınırdan girenleri zorla geri gönderen, gerektiğinde sert güç kullanmaktan çekinmeyen Avrupa’nın, göç sorununu dışsallaştırarak insani değer odaklı bir politikadan ziyade, reel politik refleksler içeren fakat yöntem olarak sorunlu bir mekanizma geliştirdiğini ifade etti.
Türkiye’nin ’Açık Kapı Politikası’ kapsamında kitlesel göç hareketlerine ev sahipliği yaptığına, bu çerçevede eğitimden sağlığa, barınmadan çalışma hakkına kadar ülkemize uyum sağlayabilmeleri adına Suriyelilere birçok yasal hak tanıdığına vurgu yapan Yılmaz, Suriyelilerin ülke içindeki varlıklarını fırsat olarak değerlendirmenin daha rasyonel olacağını, bu süreçte hem Türk toplumunun hem de Suriyelilerin algılarının olumluya dönüşebilmesi için bazı kamu politikaları geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, yapmış olduğu saha çalışmasından bazı sayısal veriler de paylaşarak Suriyelilerin Türkiye hakkındaki algı düzeylerini değerlendirdi.
Panel, katılımcıların sorularının cevaplamasının ardından, Söke İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun ve moderatör Dr. Öğr. Üyesi Pınar Zarif Tapkan’ın kapanış konuşmaları ile sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz