Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Solak olmanın ilginç tarihi! Orta Çağ’da sağ elin kullanımını teşvik etmek için bağlama yöntemi etkiliydi

Çizim yapmak ya da yazı yazmak için bir elin diğerine karşı daha baskın olması küçük yaşlarda belirginleşir. Sadece insanlığın %1’inin sol elini kullanma eğilimi gösterdiği biliniyor. Sinister olarak bilinen sol eli ve ayağı kullanmaya yatkınlık özellikle Orta Çağ’da yasaklanmıştı. Çünkü tarih boyunca solaklığa daima negatif anlamlar yüklenmişti.

Solak olmanın ilginç tarihi! Orta Çağ’da sağ elin kullanımını teşvik etmek için bağlama yöntemi etkiliydi

Sağlakların egemen olduğu dünya düzeni içerisinde solak olmak her zaman ayrıcalıklı bir durumdu. Bu ayrıcalık hali Orta Çağ’da tamamen olumsuz bir anlam ifade ediyordu. Örneğin Latince’de “sinister” solak anlamına gelse de klasik Latince’de bu kelime uğursuzluk ve kötülük gibi anlamlarda kullanılmıştır. Benzer şekilde solak anlamında kullanılan “left” kelimesi eski İngilizce’de zayıf anlamına gelen “lytf” kelimesinden geliyor. Günümüzde solak olmak zekayla bağdaştırılsa da geçmiş dönemlerde tedavisi aranılan bir hastalık olarak görülüyordu. İşte solaklığın geçmişine yolculuk...

Matbaanın icat edilmesinden önce bütün kayıtlar el yazısı ile tutuluyordu. Tarih, çoğu zaman sağ elini kullanan yazarlar tarafından kaydedildi. Solak olmak kötülüğün sembolü olarak kabul edildiğinden ilk başlarda birçok solağın profesyonel yazar olması engellenmişti. Benzer şekilde esas mesleği yazar olmayan solak bir keşiş veya rahibenin de yazı yazması hoş karşılanmazdı. Orta Çağ Avrupası’nda kullanılan yazı sistemi, soldan sağa doğru hareket etmeyi gerektiriyordu. Bu nedenle sağ elini kullanan bir yazar için yazı yazmak daha pratikti. Orta Çağ yazarlarının eğilimli bir masa üzerinde bulunan tüy ve mürekkeple yazı yazması gerekiyordu. Solak olan yazarlar için kontrolü sağlamak neredeyse imkansızdı. Sağ elini kullanan bir yazar parşömene mürekkep dağıtırken kağıda daha fazla hakim oluyordu.

Rönenans döneminde solak olmak Orta Çağ’da olduğu gibi sorunlara yol açmıyordu. O zamanın ünlü sanatçılarından biri olan Raffaello da Montelupo, sol eliyle muhteşem yazılar yazıyordu. Hatta Montelupo’nun yeteneğini test etmek isteyenler noter huzurunda onu inceledi.

  1. yüzyıla gelindiğinde sol eli kullanmanın kusur olmadığı düşüncesi sesli bir şekilde ifade edilmeye başlandı. Ancak özellikle aileler çocuklarını baskılayarak sağ elini kullanma konusunda eğitmeye çalışıyordu. Çocuğu sol elini kullanan ebeveynler için eğitim kılavuzu dahi hazırlanmıştı. Bu kılavuzda çocukların “kusurunu” düzeltmek için katı yöntemler bulunmaktaydı. Yine de solak olarak doğan bir çocuk ne yapılırsa yapılsın sol elini kullanma eğilimi gösteriyordu. 19. yüzyılın sonlarına kadar çocukları solak olma durumundan kurtarmaya yönelik girişimler devam etti. Okullarda yazma becerisi öğretildiğinde sağ el kullanımını teşvik etmek için çocukların sol kolu arkadan bağlanırdı. Bu sert yönetimlerin azalmasıyla solakların sayısı 20. yüzyıl boyunca önemli ölçüde arttı.

En Çok Aranan Haberler