Aileden de görülebilir bu baskı, öğretmenlerden de. Özellikle de yaşlı dedeler nineler sol ele karşı savaş açanlar derneğinin fahri başkanlığını yapar.
Bir türlü rahat oturamaz, yazı yazamaz, yemek yiyemezsiniz, o kollar hep bir arbede içindedir. Sol köşeye geçersiniz en fazla ki onda da kolunuz havada kaldığı için rahat göremezsiniz işinizi :(
"Asıl sen nasıl yazıyorsun sağ elle?" Nasıl açıklanır ki bu!
Garip bir gerginlik anı, hangi eli uzatacaksın, sol eli uzatsan büyük ihtimalle ortada kalacaksın, garip grup estetikten uzak bir tokalaşma yaşayacaksın ki düşman başına.
Öğrenim hayatı boyunca solakların karşılaştığı en büyük problemlerin başındadır kararan eller. Kalemi tutuş şeklinden kaynaklanan bu problem yüzünden gömleklere bulaşan kalem isi ve annelerin azarlaması gelir akla. Haksız yere günahımızı aldınız anneler, el kadar boyumuzla aklımız da kesmediğinden savunamadık kendimizi de sorun bizde zannnettik. Özgüvenimizi yerle bir ettiniz :(
Keskin tarafı soğlaklara göre belirlenmiş olan güzide eşyamız makas yüzünden el işi dersinde sınıfın alay konusu olduk.
Evde kalırsak hep bu cezve yüzünden! Sağ elle dökmeniz gereken kahveyi sol elle dökmeyi deneyin de görün ne demek istediğimizi. İstemeye geldiklerinde bizi kahveyi taşırdığımızda, fincanı batırdığımızda sorumluluğu kim alacak, sorarım!
Çoğu sınıfta bulunmayan sol kolçaklı sandalyeler yüzünden şekilden şekile girerken kaç dersten kalındı, kaç sırt spazmı yaşandı haberiniz var mı :(
Sonra niye anarşiksin, hayat bize ters biz ne yapalım!
Sol elle kullandığınız zaman su göstergesi ters tarafta kalıyor, o bile bize sırtını dönüyor :(
Siz bunu kullanınca bıyığınız oluyor, biz kullanınca sakalımız. Ki onu da göremiyorsunuz zaten :(
Sen de mi Brütüs! Makastaki gibi dişleri yine sağlaklara göre tasarlanan bu güzide ürünümüzü de esefle kınıyouz!
"Sizde solak gitarı var mı?" Bu cümleyi kurarken utanır insan, 4 tekerlekli bisiklete binmek gibi bu cümleyi sarfetmek. Bize bunu sorduranlar utansın.
Neyse en azından sağlaklar da el değiştiriyor da azıcık da olsa zorlanıyorlar. (Evet sizin de zorlanmanızı istiyoruz, hep bize hep bize olmasın.)
Duvarın dibine koyuyorlar o kilidin yuvasını da sol el sığmıyor. Mecbur sağ elle açıyoruz kapıyı.