Soma Davasında ‘tki Ve Şirket Bilirkişide Yer Almasın’ Talebi

Soma davasında müşteki avukatları, ocakta birkaç gün önce başlayan bilirkişi incelemelerinin bir an önce durdurulmasını, şirket çalışanlarının yer almasının delil güvenliğini tehlikeye soktuğunu belirterek, mahkemeden ilgili bilirkişiler için ara karar verme talebinde bulundu.Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6’sı tutuklu 46 sanıklı dava, Soma Kömür İşletmelerinde çalışan iş hekimlerinin dinlenmesiyle başladı.Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada ilk olarak müşteki avukatları madende yapılan bilirkişi incelemelerinde Soma Kömür İşletmelerinde çalışan personelin yer almaması talebinde bulundu.OCAKTA ÇALIŞMALARI ’ŞİRKET VE TKİ YAPMASIN’ TALEBİMüşteki avukatlarından Denizer Şanlı, “Madende yapılan sondaj çalışmalarının kazanın birinci sorumlusu şirket tarafından yapılması delil güvenliğini tehlikeye düşürüyor. Ayrıca Türkiye Kömür İşletmelerinin de (TKİ) çalışmaları takip etmesi başlı başına sorun, onların üzerine de soruşturma var ancak yargılama yok. Biz bu çalışmaların ilgili bilirkişiler tarafından yapılmasını istiyoruz. Maden ocağındaki çalışma daha yeni başladı, bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Sondaj çalışmalarının bilirkişi gözetiminde ve onların tarafından yapılması yönünde ara karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu. Sanık avukatları iletilen talebin uygun olmadığını belirterek, talebin reddini istedi.“KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ OLMADI”Duruşmaya iddianamede tanık olarak geçen iş yeri hekimlerinden Doktor Mehmet Serdar Ayanoğlu’nun dinlenmesiyle devam edildi. İş sağlığı ve güvenliği alanında da görev yapan Ayanoğlu, bu anlamda ocakta bir bilgilendirme toplantısı yapılıp yapılmadığı yönündeki soruya istenmeyen durumlardan dolayı ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi. Ayanoğlu, ocakta son zamanlarda herhangi bir sebepten dolayı rahatsızlanma sayısının artmadığını dile getirerek, herhangi bir karbonmonoksit zehirlenmesinin de yaşanmadığını sözlerine ekledi.İş yeri hekimlerinden Doktor Caner Soyer de, ocakta işçilerin kendisine genellikle mevsimsel hastalıklar, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetleri ile başvurduğunu, herhangi bir karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesinin hiçbir zaman yaşanmadığını söyledi. Soyer, teşhis koyma yetkisine sahip olduğunu ve gerekli durumlarda işçileri devlet hastanesine sevkini yaptıklarını kaydetti.“DAHA ÖNCE CİLT HASTALIĞI OLDU, ANCAK SEBEBİ BULUNAMADI”Soyer, sanık avukatlarının "işçilerde hiç kızarıklık ve cilt rahatsızlığı yaşanıp yaşanmadığını" sorması üzerine şöyle yanıt verdi: “Cilt rahatsızlıkları kazadan bir yıl önce oldu. Yaklaşık iki ay sürdü. Hemen devlet hastanesinden uzman doktorlarla görüştük. Sağlık Bakanlığı vasıtasıyla uzmanlardan heyet oluşturuldu. Ocağa indik, işçilerden numune aldık, değerlendirildi ancak hiçbir sonuca ulaşılamadı, sebebi bulunamadı.”Tanıkların dinlenmesi sırasında bazı aileler doğruları söylemeleri gerektiğini ve eşlerinin daha önce zehirlendiğini iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya saygısızlık yaptığı gerekçesiyle birkaç kişinin dışarı çıkmasını istedi. Aileler de Mahkeme Başkanı’na ‘Acımız var, içimiz yanıyor. Davamızı savunmak için buraya geliyoruz, siz bizi çıkarın’ dedi. Mahkemeye öğle arası verilirken, çıkışta aileler hekimlere ‘Kaç para aldınız, yazıklar olsun’ diye tepkilerini dile getirdi.DAVAYI CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ DE İZLEDİDavayı, TBMM İş Kazalarını ve Meslek Hastalıklarını Önleme Komisyonu üyeleri CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de takip etti.Mahkemeye öğle arası verildi.