Muş, Meclise sundukları kanun teklifinin detaylarını paylaştı.
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 20 maddeden oluştuğunu belirten Muş, amaçlarının sporu şiddet, hakaret ve küfürden arındırmak olduğunu söyledi.
Muş, müsabakaların hem sporun ruhuna ve centilmenliğine uygun şekilde yapılması hem de vatandaş tarafından o centilmenliğe uygun şekilde izlenmesini sağlayacak ortamın oluşmasını temin etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Teklifle "spor alanı" tanımının genişletileceğini ifade eden Muş, "Spor alanı, toplanma alanlarından tutun müsabakaların yapıldığı alana kadar, oraya geliş gidiş güzergahlarını kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmaktadır. Maksadımız, tanımlanan alan içinde kanuna aykırı şekilde yapılacak davranışlara uygulanacak yaptırımların artırılması. Burada bir caydırıcılık öngörüyoruz." diye konuştu.
Seyircilerin müsabaka alanlarına girişinde biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapılacağını bildiren Muş, "Statlara girişlerde biyometrik kimliklerin kullanılmasının önünü açıyoruz yani biri, başkasının kartını alıyor, o kartı gösteriyor, fotoğrafını değiştiriyor, kartlar tahrif ediliyor... Bunların önüne geçiyoruz." dedi.
TFF Süper Lig ve 1. Lig dışındaki ligler ile futbol dışındaki branşlarda da elektronik kart ve elektronik bilet uygulaması getirileceğini aktaran Muş, "Aynı şekilde kulüpler elektronik karttan gelir elde ediyorlar ve kendi paylarına düşen gelirlerin devir ve temlik yasağı vardı. Bu yasağın ortadan kaldırılmasını teklif ediyoruz." bilgisini paylaştı.
"SPOR ALANLARINDA TEHDİT SUÇ KAPSAMINA ALINIYOR"
Kanun teklifiyle spor alanlarında tehdidin suç kapsamına alınacağını belirten Muş, din, dil, ırk, mezhep gibi konular üzerinden hakaret, tehdit dili kullanmanın suç sayılacağını kaydetti. Muş, "Aynı şekilde insanların dil, din, ırk, etnik köken, mezhep gibi özelliklerinden dolayı sosyal medyada, iletişim araçlarında, diğer yazılı ve görsel basında da hakarete maruz kalmaları durumunda bunlar, bu kanun kapsamında yaptırımlara tabi olacak." dedi.
Statlarda bir bez parçasıyla ya da maske takarak yüzlerini gizleyen ve müsabakanın huzurunu bozan davranışlarda bulunan taraftarlar olabildiğine değinen Muş, "Bu kişiler, yüzlerini kısmen ya da tamamen kapatarak bu fiilleri uygularlarsa bunlar, cezaların artırılmasında bir unsur olarak tanımlanacak." diye konuştu.
Muş, kanunda tanımlanan veya atıf yaptığı suçlardan dolayı 1 yıl ya da daha fazla hapis cezası alanların, suçun infazından itibaren bu süre kadar spor kulüpleri, Türkiye Futbol Federasyonu ya da sporda faaliyetleri bünyesinde bulunduran tüzel kişiliklerin yönetim ve denetim organlarında görev alamayacağını, bu hak mahrumiyeti süresinin 5 yıldan fazla olmayacağını söyledi.
"AMACIMIZ SPORDA ŞİDDETİ, HAKARETİ ENGELLEMEK"
Basın yayın yoluyla sporda şiddeti teşvik edecek şekilde açıklamada bulunan kişiler için öngörülen 3 aylık seyirden men yasağının süresinin 1 yıla çıkarılacağını dile getiren Muş, "Temel amacımız, sporda şiddeti, hakareti, küfrü engellemek, bunu minimize etmek ve sporun, ruhuna uygun şekilde izlenmesini sağlamak. Müsabakaların daha güzel bir ortamda izlenmesini temin etmek istiyoruz. Bütün milletvekillerinden kanun teklifimize destek bekliyoruz. Kanun teklifinin ülkemiz, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"Spor alanlarında tehdit dili"ne ilişkin yaptırımlarda kademelendirme olacağını anlatan Muş, şunları kaydetti:
"Bunun hangi boyutta olduğuna karar verecek olan mahkemeler ama tehdit dilini minimize etmek istiyoruz. Bazı futbolculara etnik kökenlerinden dolayı yapılan hakaretler vardı. Bunlar hoş şeyler değil, ülkemize, insanımıza yakışan şeyler de değil. Orada bir taraftarın veya müsabakayı izlemek için giden birinin yaptığı bir hareket, hakareti veya aşağılayıcı fiilin, toplumumuzun tamamına mal edilmemesi lazım. Maça girişlerden tutun da farklı uygulamalara, sürelere kadar bazı yaptırımlar söz konusu olacak."
(AA)