CHP'li Gök, ziyarette yaptığı konuşmada, AK Parti heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
"Genel başkanınızın geçirmiş olduğu rahatsızlıktan dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz." diyen Gök, bayramın Türkiye'ye esenlik ve huzur getirmesini temenni etti.
ŞEHİTLERE RAHMET DİLEDİLER
AK Parti'li Alparslan da tüm milletin bayramını kutlayarak, bayram vesilesiyle hissedilen dostluk ve muhabbetin diğer zamanlarda da devam etmesini istedi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlere rahmet diledi.
Bu milletin asil ve kahraman bir millet olduğunu, 1923'te devleti kurduktan sonra pek çok badireyi atlatarak, bugünlere kadar devletine sahip çıktığını ifade eden Alparslan, "En nihayetinde kurduğu devletine 15 Temmuz'da tekrar sahip çıkmak suretiyle gerekeni yaptı. O sebeple arzumuz, bu asil ve kahraman milletin çok daha hak ettiği güzel günlere taşınması" ifadesini kullandı.
Ülkenin, bayrağın ve vatanın muhafazası için görev yapan güvenlik güçlerini de tebrik eden Alparslan, şehitlere rahmet, gazilere şifa diledi.
Zor bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin tarih boyunca bundan kaynaklanan pek çok sıkıntı yaşadığına dikkati çeken Alparslan, özellikle Irak ve Suriye'dekiler olmak üzere, dünyanın her yerindeki insani sıkıntıların son bulmasını temenni etti.
Alparslan, Türkiye'nin, devlet olarak üzerine düşen konularda inisiyatif kullanmak suretiyle dünya barışına katkıda bulunmaya çalıştığını söyledi.
Levent Gök de Türkiye'nin dünyanın en sıkıntılı bölgelerinden birinde bulunduğuna işaret ederek, bunların Türkiye'yi etkileyecek durumda olduğunu belirtti.
"UMARIM OLAĞANÜSTÜ HAL UZATILMAZ"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye'de, "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimsemiş bir parti olarak, bütün komşularla sıfır sorunlu bir politika yürütülmesini ve Türkiye'nin bütün dünyada en itibarlı ülke haline gelmesini beklediklerini bildiren Gök, şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe girişiminde hep beraber Meclis'te bombaların altında hayatımızı ortaya koyduk. CHP olarak o gün birtakım şeylerin olduğunu sezinlediğimizde burada toplandık. Karşıdan da Cumhurbaşkanlığı Sarayı görünüyor. Birtakım şeylere tanık olduğumuzda, Sayın Meclis Başkanının çağrısı üzerine derhal Meclis'e giderek, orada 20 arkadaşımızla beraber darbe girişimine karşı milli iradenin yanında tereddütsüz yer aldık. Sabaha kadar da hep beraber göğüsümüzü siper ettik.
Elbette Türkiye'de seçimle gelen seçimle gidecektir, bu tartışmasızdır, böyle olmalıdır. Tabi, darbe girişiminin atlatılmasından sonra tüm arzumuz Türkiye'de demokrasinin eksiksiz ve tam kurulması. O darbe girişimini önleyen siyasi partilerin ve halkımızın Türkiye'de daha özgürlükçü, daha çağdaş ve bütün partileri de ortak paydada buluşturacak bir azim ve kararlılık sergilediğine de tanık olduk. CHP olarak, biz olağanüstü halin ilan edilmesine bu nedenle sıcak bakmadık, halen de bakmıyoruz. Biz sorunlarımızı görüşerek çözebileceğimiz inancındayız. Dolayısıyla Türkiye'nin bir an önce olağanüstü halden kurtularak, normal düzene geçmesi gerekiyor. Umarım 19 Temmuz'da biten olağanüstü halin süresi uzatılmaz."
"KATKILAR EL BİRLİĞİYLE ORTAYA KONULMALI"
Gök, partisinin FETÖ konusunda iktidara samimi olarak tam destek verdiğini ve bunu sürdüreceğini ifade ederek, "FETÖ gerçeği, yıllardan beri ifade ettiğimiz bir gerçekliktir. Bunun bombalar altında fark edilmesi ve Türkiye'ye bu kadar acı gerçekten travmatik etkiler yaratmıştır. 249 şehidimizin ve 2 binin üzerinde yaralımızın olduğu bir darbe girişiminin önlenmiş olması Türkiye'nin büyük başarısıdır. Şimdi bütün partilerin el birliğiyle Türkiye'nin çağdaş ve bütün dünyadaki evrensel ölçülerde ne varsa ortaya katkı yaparak, koyması gerekir." diye konuştu.
Gök, bugünlerde en çok konuşulan kavramlardan birinin "adalet" olduğuna işaret ederek, bunun, bir devletin ayakta kalmasının, bütün yurttaşlarını bir arada tutmasının başlıca koşulu olduğunu kaydetti.
Adalet konusunda herkesin bir sıkıntısı olduğunu ifade eden Gök, "İktidar partisinin sözcülerinden ya da milletvekillerinden sık sık duyuyoruz. Kimi zaman 'Yeter artık' deniyor, haksız tutuklamalar ya da tahliyeler konusunda. Bu gelinen noktada, yapılan anketlerde adalete duyulan güven, maalesef en altlarda yer alıyor. Şimdi bunu öne çıkartmak durumundayız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde "adalet yürüyüşü" başlattıklarını ve son derece seviyeli ve saygın bir yürüyüş yaptıklarını dile getiren Gök, yürüyüşte güvenliği sağlayan güvenlik güçlerine de teşekkür etti.
Yürüyüşe önemli destekler verildiğini söyleyen Gök, "Umuyor ve diliyorum ki Türkiye'de adalet herkes için tam ve eksiksiz uygulanabilir hale gelir." ifadesini kullandı.
Gök'ün ardından yeniden söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Alparslan, 15 Temmuz'un belki de bu toprakların bugüne kadar yaşadığı en kanlı, en kalleş darbe girişimi ve işgal teşebbüsü olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Sonrasında bu darbenin belki failleri ve buna eklemlenen, yurt içi ve yurt dışı farklı isimlerdeki terör örgütleriyle mücadele etme anlamında, belki alışılagelmiş önceki uygulamaların aksine, millete değil, devletin kendisine bir şekilde olağanüstü hal ilan etmek suretiyle, mücadelenin çok daha etkin ve daha hızlı bir şekilde yapılması konusunda bugüne kadar devam eden bir süreci beraber yaşıyoruz. Normalde AK Parti'nin olağanüstü hale bakışı, zaten iktidara geldikten sonra bunu kaldırıyor olmakla ilgili attığı adımda net bir şekilde görülüyor fakat yaşanan sürecin ağırlığı, devam eden farklı mücadelelerin boyutu ve çeşitliliği sebebiyle bir şekilde bunun uzatılarak, bugünlere kadar geldiğini görüyoruz. Temennimiz, bu mücadelenin net bir şekilde nihayetlenmesi ve olağanüstü hali gerektirecek tedbirlere ihtiyaç duyulmaması ancak bu ihtiyacın varlığı olduğu sürece, bu konuda devletin ortaya koyacağı mücadelenin etkinliğinin sağlanabilmesi açısından da belki bir ihtiyaç olacaktır. Önümüzdeki günlerde siyaset kurumu bunu kendi içinde tartışacaktır."
Alparslan adaletin; yasama, yürütme ve yargının esasını teşkil ettiğini vurguladı. Adaletin tesisi, adalete olan inancın kuvvetlenmesi anlamında partisinin üzerine düşeni yapma gayretinde olduğunu vurgulayan Alparslan, şunları söyledi:
"Geride bırakılan 15 yıldaki birtakım mevzuat değişiklikleri, nihayetinde 16 Nisan'daki yargının adalet ve tarafsızlığına vurgu yapan birtakım değişiklikler ortaya konulması bunların göstergeleri ancak adaletin tesisi, temini, takibi ve bir şekilde sağlanabilmesi anlamında siyasetin, siyasi argümanlarla ve siyaset yapılan mekanizmalar üzerinden bir hassasiyet oluşturulması bizlerin de arzusu. İnşallah bu konuda zaten bir kamuoyu dikkati çekildi. Bu dikkat bizim de üzerimizde durduğumuz mesele ancak bu konuda parti yetkililerimizin, sözcülerimizin ve özelinde parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın bu meseleye bakışlarının ve değerlendirmelerinin bütün kamuoyunda yapıldığı gerçeği de düşünüldüğünde bunları tekrara gerek duymadan sizin bu konudaki beyanlarınızı bu çerçevede değerlendirmek istiyorum."
İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
Levent Gök, TBMM iç tüzük değişikliğinin dikkatli ve özenli yapılmasını isteyerek, bütün partilerin muvafakati alınmadan değişiklik yapılmasının uygun olmayacağını ifade etti.
Gök, "Muhalefetin sesini duyurabildiği, haklarının korunduğu, Meclis TV'nin de kesintisiz yayın yaptığı bir anlayış içinde iç tüzük değişikliğine hazırız ama muhalefetin sürelerinin kısaltılması, grup önerilerinin sınırlandırılması gibi anlayışlar, zannedilmesin ki ilk başta bir süre kazanılıyor, daha sonra kanunlar yapıldığı ya da görüşüldüğü zaman görülecektir ki çok daha fazla uzun sürelerin olmasına neden olacaktır." dedi.
Alparslan da Gök'ün basın huzurundaki beyanlarının dikkate alınacağını düşündüğünü belirterek, anayasa değişikliğinin ardından TBMM Genel Kurulunun yapılandırılmasının zaruret olduğunu söyledi.
Muhalefetin demokrasilerdeki varlığının önemini vurgulayan Alparslan, "O sebeple hem TBMM Genel Kurulu'nda hem de kamuoyu önünde muhalefetin işlevsel olarak görevini yerine getirmesi bizin de arzusu ama bunu yaparken aynı zamanda iktidarın hizmet üretme ve Meclis Genel Kurulu'nun daha etkin ve verimli çalışması konusundaki talebini de bir şekilde anlayışla karşılamak lazım." diye konuştu.
"SİZLERE DE TAVSİYE EDERİM"
Gök, ziyaret sırasında yürüyüşe kendisinin de katıldığını belirterek, "2 kilo vermiş durumdayım. Aslında vücut açısından yararları da var. Sizlere da tavsiye ederim. Arzu ettiğiniz aşamada kucaklarız sizi. Sıcakta yürüyoruz, günde 20 kilometre. Az da değil. Günde 18-20 kilometre." dedi.
Konuklarının soruları üzerine Gök, bu tempoyla devam etmeleri halinde yürüyüşün 8 ya da 9 Temmuz'da tamamlanacağını aktardı ve yürüyüşe ilişkin bazı bilgiler verdi.
Gök, kamu düzeni açısından her türlü tedbiri hem kendilerinin hem de güvenlik güçlerinin aldığını ifade ederek, "Böyle bir tablo içinde uzun ince bir yolda yürüyoruz. Gündüz gece yürümüyoruz, gündüz yürüyoruz. Herkes olağanüstü bir dikkat gösteriyor. Ufak tefek şeyler oluyor ama görmezden geliniyor. Bir protesto hakkı herkesin vardır. Yürüyüşümüzü de protesto hakkı herkesin vardır." diye konuştu.
Ziyarette konuklara kahve ve çikolata ikram edildi.