Son dakika haberi: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündeme ilişkin değerlendirmelerini paylaşmak üzere TBMM grup toplantısında kürsüye çıktı. Konuşmasının başlangıcında Sinan Ateş cinayetini hatırlatan Akşener, sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Adıyaman'da ilk birkaç gün için helallik istemesine değinerek "Daha dün milletimize 'Bunlar kader planında olan şeyler' diyordun. Bugün çıkmış, onlardan helallik istiyorsun. Sanki randevun var da 5 dakika gecikmişsin gibi söylüyorsun bunu" ifadelerini kullandı. Kızılay'ın AHBAP'a çadır satışına ilişkin tartışmalara da konuşmasında yer veren Akşener, "Tüm Türkiye'nin seferber olduğu bir günde milletin helal yardımlarını ticari bir şirket gibi utanmadan satışa çıkardı. 85 milyon tek yürek oldu, bu ülkenin Kızılay'ı kendi vatandaşına çadır sattı" derken istifa çağrısında bulundu.
"SAYIN ERDOĞAN, SEN DEVAM EDECEK MİSİN?"
Akşener'in açıklamaları şöyle:
- 61 gün geçti. Aşağılık bir suikastin faillerinin ellerini kollarını sallayarak gezdiği ve hiç kimsenin bu hainleri bulmak için kılını bile kıpırdatmadığı tam 61 günü geride bıraktık. Bu 61 günde adaletsizlik, hukuksuzluk daha da belirginleşti, arsızlık daha da normalleşti. Sinan Ateş'in katillerinin peşini bırakmayacağıma söz vermiştim. Sayın Erdoğan, peki ya sen haksızlığa boyun eğmeye, vicdansızlığa sahip çıkmaya devam edecek misin?
"YAZIKLAR OLSUN SİZE!"
- Katilleri kaçıranlar, telefonla talimat verenler, suçluları koruyup kollayanlar henüz davada şüpheli bile değil. Sinan Ateş'in ailesinin, yakın çevresinin bilindiği gerçekler henüz daha yargının gündeminde bile değil. Yazıklar olsun size. Gerçekler ortaya çıkana kadar bu olayın peşini bırakmayacağız.
"EV DİYE MEZAR YAPILMASINDA PAYI OLAN HERKES SORUMLUDUR"
- Depreme karşı hazırlık yapmayanlar meydana gelen felaketten sorumludur. Milletimize ev diye mezar yapılmasında payı, imzası, talimatı olan herkes bu büyük felaketten sorumludur. Depremden sonra 72 saat boyunca milletimizin yardımına gidemeyenlerin, saray korkusuyla karar alamayanların, onun yerine sivil toplumla kavgaya tutuşanların, internete kesip kapılara polis gönderenlerin tamamı sorumludur.
"BUGÜN ÇIKMIŞ HELALLİK İSTİYORSUN"
-
Sorumluluk hisseden istifa eder. Aralarından biri bile istifa etmiyor. 'Bay kriz' ve arkadaşları her şeyini kaybetmiş vatandaşlarımızın gözünün içine baka baka utanmadan kampanya, propaganda yapıyorlar. Daha dün milletimize 'Bunlar kader planında olan şeyler' diyordun. Bugün çıkmış, utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Sanki randevun var da 5 dakika gecikmişsin gibi söylüyorsun bunu.
-
Kameralar karşısında soğuk havada mont bile vermediğin çocukları kendine zırh yaparak helallik alamazsın. Evladı için yüzlerce kiloluk betonları tek başına kaldırmaya çalışanlardan helallik alamazsın. Dondurucu soğukta bir çadır peşinde günlerce koşanlardan helallik alamazsın.
-
Bir cumhurbaşkanının vatandaşlarıyla helalleşmesi ancak makamın gereğini yapmakla olur. Ahlak ve erdemin gereği budur. Bir idarecinin, vatandaşlarıyla helalleşmesi, istifa ederek, hesap sorarak, sorumluları görevden alarak olur. Madem helallik alacaksın, o zaman önce milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği de öyle isteyeceksin.
- Bakanın hoyratça o çocuğun kapüşonunu çekiş hali gözünüzün önünde, değil mi?
"TÜRKİYE SEFERBER OLDU, KIZILAY ÇADIR STOKLAYIP SATIŞA ÇIKARDI"
- Kızılay tümüyle yozlaşmış. Memleketin yarasını saracağına çadır tüccarı olmuş. Deprem olmuş, Kızılay deposunda çadır stoklayıp stokluyor. Tüm Türkiye'nin seferber olduğu bir günde milletin helal yardımlarını ticari bir şirket gibi utanmadan satışa çıkardı. 85 milyon tek yürek oldu, bu ülkenin Kızılay'ı kendi vatandaşına çadır sattı.
'İSTİFA' ÇAĞRISI
- Bir zahmet istifa edin. Madem ülke yönetmekten acizsiniz, bari milletin asabını daha fazla bozmayın. Kızılay'ı daha fazla lekelemeyin. Bari Türk milletinin vicdan kalesi Kızılay'ın surlarında gedik açmayın.
"HERKES ÜZERİNE ALINSIN! KÜÇÜK HESAPLARI BIRAKMA ZAMANI"
- Ya Cumhuriyet'in yeni asrında ışıl ışıl tarih yazacağız ya da dayatmalara boyun eğip Türkiye'ye biçilen trajediyi en ön sıradan izleyeceğiz. Önümüzdeki bu ateşten imtihanı parti içi mesele ya da yazıhane muhabbeti olarak görenlere sesleniyorum. Bunu herkes üzerine alınsın. Bazen gerçek komutan olmak için apoletlerden vazgeçmek gerekir. Küçük hesapları bırakıp büyük resmi, gerçek tehlikeyi görmek gerekir. Bizim seçimimiz dün de belliydi, bugün de belli. Karşımıza kim dikilirse dikilsin bizim itirazımız, mücadelemiz bugün de aynı. Artık kişisel hesapları bırakıp millet için gerekeni yapma zamanı.
