MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM'de MHP'nin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş çıkışına tepki gösterirken "Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyi artık mutlak suretle temizlenmelidir. Sınır ötesi operasyonlar ile hainleri etkisiz hale getirmek milletimize karşı mukaddes bir vazifedir." açıklamasını yaptı.
Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:
MHP'nin siyasetinde insan merkezdir, millet medeniyettir. İnsandan kopuk, milletten ayrık bir siyaset bizim hayat ve fikir anlayışımıza hem uzak hem yabancıdır.
Kapsamlı bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kayıtdışılıktaki artış, hedeflenen vergi gelirlerine ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Asgari ücretle geçinen milyonlarca kardeşimizi boğmayacak adil bir vergi sisteminin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Adil vergi sisteminin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Yatırım yapan insanlarımıza, istihdam, üretim ve ihracat artışı sağlayanlara vergi indirimi ve kolaylıklar içeren bir program uygulanmalıdır.
CHP istismar eder, İP inkar eder, HDP ise ihanet üstüne ihanet eder ancak istismarcılara izin vermeyeceğiz. İhanetin belini kıracağız. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Fakat kızarmayan yüzü olan utanmazlar için bu söz geçerli değildir. TBMM'de sosyal gelişmeyi, ekonomik adalet ve özgürlüğü amaçlayan kanuni düzenlemelere dudak büken, kavga ve kriz çıkarmakla meşgul olan siyasi partiler, milletimiz tarafından not edilmektedir. Sandık er meydanına çıktığında bunlar dünyanın kaç bucak olduğunu Allah'ın izni ile görecekler. Dimyada pirince giderken eldeki bulgurdan da olacaklardır.
(Ali Babacan'ın sözleri) Selamsız ve sevimsiz bir siyaset devşirmesi "Bahçeli krizlerin ortağıdır" demiş, halt etmiş. Küçük aklının dibini sergilemiş. Ortada bir kriz yoktur, olsa bile bundan memnun olamayız. Hesap vermemiz gerekiyorsa seve seve veririz. Biz krizlerin ortağı değiliz, insanımızın dert ortağıyız. Vicdanı rehinli bir şahsın sözleri ayaklarımızın altındadır. Onun ve 5 yaşından beri ülkücü olduğunu söyleyen serok Ahmet'in kontrolden geçmeleri, durum vahimse yatılı olarak tutulmaları tavsiyemdir.
Bir süredir İstanbul'da kağıt toplayan kardeşlerimizle ilgili arzu etmediğimiz olaylar yaşandığını, CHP Genel Başkanı'nın siyaset malzemesi haline getirmeye çalıştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu, muhtaç kardeşlerimize "kağıt toplamaya devam edin" diye boşa düşer, MHP ise "nasıl insani gelişmişlik seviyesine kavuştururuz?" derdindedir. Kılıçdaroğlu'nun sözü kaymak tabakanın sözüdür. Siyaseti kokuşmuş bir siyasettir. Biz okul yapalım diyoruz, onlar engel çıkarmakla, iftira ile uğraşıyorlar.
Kılıçdaroğlu sormuş; Osman Kavala neden hapiste, Selahattin Demirtaş neden hapiste? Osman Kavala Sorosçudur. Selahattin Demirtaş teröristtir. Teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde, demir parmaklıkların arkasıdır. Demirtaş'ın niye hapiste olduğunu milletvekillerine değil, cesaretin varsa şehit analarına sor, yiyorsa şehit babalarına sor. Mertsen dul ve yetim kalan vatan evlatlarının gözlerinin içine baka baka sor.
18 Ekim'den sonra sorumlusunuz demek mi istiyorsunuz? Kılıçdaroğlu'nun bürokrasiyi tehdit mesajı vesayetçi bir söylemdir. Şerefli Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP'yi kavramış, İP'i kasnağa çevirmiştir. Tıpkı Humeyni gibi, Türkiye’ye gelmeyi bekleyen FETÖ ele başı Gülen’e ümit bağlamasınlar. Terörist başı Gülen’in Türkiye’ye geldiği gün öldüğü gündür.
Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı'na kafa yormalıdır. Boş zamanlarda belediye binasına uğrayan bu şahsın gezmediği yer kalmamıştır. Gözümüzden kaçtığı sanılmasın sipariş bir senaryo devrededir. Görev sahası İstanbul'la sınırlı olan bu belediye başkanının il il, ilçe ilçe gezmesinin amacı nedir, varmak istediği yer neresidir? Birbirine güvenmeyen bir ittifaka bu millet hiç güvenir mi?
Yunanistan artık her meselede karşımıza çıban başı olarak çıkmaktadır. Türkiye'nin siyasi geleceğini, iktidarın akıbetini belirleme hak ve yetkisi büyük Türk Milleti'ne aittir. Türkiye güdümlü ve güdülen bir ülke olamaz. Bize parmak sallayanların parmağını kırarız. Kumpas hazırlayanların tezgahını başlarına geçiririz.
Açık açık söylüyorum, NATO içinde Türkiye'ye karşı siper kazılmaktadır. Türkiye tehdit edilmektedir. ABD ve Fransa Ege ve Akdeniz'de Yunanistan'ın arkasından ülkemize silah göstermektedir. Yunanistan istikrarın değil, istila emellerinin, Türkiye husumetinin ıslah ve terbiye edilmesi gereken yüzüdür. Kimse bize hikaye anlatmasın. Alayına birden hodri meydan diyoruz. Fransa, Yunanistan, ABD savunma ve işbirliği anlaşmalarına baktığımızda, Atina yönetiminin Türkiye'ye karşı hava ve deniz sahası üzerinden, Ege ve Akdeniz'de daha da düşmanlık politikaları izleyeceği anlaşılmakta. Yunanistan ileri karakol işleviyle dış politikasını agresif hale getirmenin peşindedir. Ege de Doğu Akdeniz'de mayın döşenmektedir.
Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyi artık mutlak suretle temizlenmelidir. Sınır ötesi operasyonlar ile hainleri etkisiz hale getirmek milletimize karşı mukaddes bir vazifedir. CHP yönetiminin aklı bu işlere ermez, kafası basmaz. Çünkü onlara göre terörle mücadele değil, müzakere ve mütareke yapılmalıdır. Madem teröristler çekilmiyor, o zaman canileri söküp atacak kuvveti devreye sokmak, milletin şan ve şerefinin ana fikri olmalıdır. Bu fikir bizim bekamızdır.