İçerik devam ediyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, 1 Ekim'deki İçişleri Bakanlığı'na yönelik saldırı girişimi sonrasında başlayan Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya tartışmasına yönelik "Sayın Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri zaman ayarlı bir tuzaktır. Görevden alınan bazı isimler için dedikodu doğru ve hakkaniyetli değildir. Kamu görevlilierimizin itibarı ile oynamak tehlikeli sonuçlara sebebiyet verecektir" dedi.
Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:
Gazi Meclisimizi kim yok sayıyorsa bir karanlık bir kuraklık içindedir. Cumhuriyetin kuruluş temeli TBMM'de atılmıştır. Türk milleti önce Meclis açıp sonra da devlet kurmayı başaran nadir milletlerdendir. Türk milleti zulüm karşısında tek ses olmasını bildi. Vatanımız kundaklanmış, milletimiz kuşatılmıştı. Anadolu coğrafyasının büyük bir bölümü düşman unsurları tarafından paylaşılmıştı. Teslimiyetçilik bunların fıtratıdır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünü 26 gün sonra kutlayacağız. Elbette Türkiye bizim yer yüzü cennetimizdir.
Türk vatanı kıyamete kadar helali hakkımızdır. Bizim delimiz de vardır, velimiz de vardır. O deliler vatana, millete, bayrağa meftundur. En delimiz bile satılmış kalemlerden çok daha zeki ve akıllıdır. Diri umutlarla önümüze bakacağız. MHP, Türk milletiyle yek vücuttur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde kronik sorunlara neşter vurduk. Cumhur İttifakı ve MHP var olduğu sürece lider ülke Türkiye hedefi gerçekleşecektir. Türkiye'nin temel meselelerinin çözülmesi konusunda her çabayı göstereceğiz. Türkiye'nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillet yoktur. Dün ne söylemişsek bugün arkasındayız. Akşam başka sabah bambaşka olanlar gibi güvenilmez bir mizaca sahip olmadık. Bizi bilenler bilir, tanıyanlar tanır.
Terör saldırıları, etnik çatışmalar insan hayatının ne kadar ucuzlaştığının bir belirtisi olarak yorumlanmalıdır. Mevcut dünyanın hali dağınık ve perişan olsa da Türkiye içine kapanamaz. Ant olsun yolumuzdan dönmeyeceğiz. Kızılelma seferberliğinden ödün vermeyeceğiz. Halkımızı ve ülkemizi hiçbir alçağa ezdirmeyeceğiz. Keskin bıçak olmak için çok çekiç darbesi yemek gerekiyorsa çekiç değil balyoz darbesi yemeye bile hazırız. Türkiye'nin önüne barikat kazmak için el birlikteliği yapanlar zeka özürlü muhterislerdir. Bunlar kaybetmeye mahkumdur. Bunlarla mücadele bize düğün bayramdır.
14 Mayıs'ta yapılan seçimler kapsamında Cumhur İttifakı çoğunluğu kazanmıştır. Vatandaşlarımız, 28 Mayıs'ta Türk ve Türkiye Yüzyılını sahiplenerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden göreve getirmiştir. Demokrasiyi demagojiye çeviren Kılıçdaroğlu'nun siyasi ve ahlaki meşruiyetin kaynağı nedir? PKK'ya, HDP'ye melun sözler vermek suretiyle aynı ihanet çatısı altında buluşmak mıdır? Milli iradeyi tartışmaya açmak tank palet seslerinden medet uman bir demokrasi cellatının hezeyanıdır. Sayın Erdoğan ve Kabinesi görevinin başındadır, Kılıçdaroğlu kendisine baksın. CHP yoldan çıkmış, yozlaşmanın dibine vurmuştur. Cumhur ittifakı polemik yarışına girecek kadar şaşkın değildir. Biz milletimizin gerçek gündemiyle meşgul oluyoruz. Turpun büyüğü 31 Mart'ta çıkacak, zilletin defteri dürülecek.
Herkesin ortak şikayeti olan hayat pahalılığı tesirini kaybedecektir. Sayıları 16 milyonu bulan emeklilerimizin, insanca ve huzur içinde yaşayacakları bir ücret düzeylerine kavuşmalarından başka seçenek kalmamıştır. Emekli maaşlarındaki muhtemel iyileştirmeler enflasyon üzerinde zam verilmesi hatta zammın kök ücrete yansıtılması samimi dileğimiz ve beklentimizdir. Ayrıca küçük ölçekli iş yapan esnaflarımızla çiftçilerimizin prim yükünün hafifletilmesi konusunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Küçük esnafın emeklilik gün sayısı aşağı çekilmeli ve 7 bin 200'e indirilmelidir.
Ankara'daki hain saldırıda 2 polisimiz yaralamış ve 2 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terörü bütün inancımla lanetliyorum. Bu soysuzların inşallah kökü kurutulacaktır. BTÖ karşısında şüpheli duruş sergileyen kim varsa durumunu tekrar gözden geçirmelidir. Elbette 1 Ekim tarihli saldırının önü ve arkası aydınlatılacaktır. Esasen saldırı Türkiye'ye karşı yapılmıştır. 1 Ekim'deki saldırıdan hemen sonra sosyal medyadan eski ve yeni bakanlar arasında fitne ve fesat üretiminin tahrik edilmesi, Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan arsızlık ve ahlaksızlıktır. Sayın Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri zaman ayarlı bir tuzaktır. Görevden alınan bazı isimler için dedikodu doğru ve hakkaniyetli değildir. Kamu görevlilerimizin itibarı ile oynamak tehlikeli sonuçlara sebebiyet verecektir. Bu vatan için kim canını ortaya koyar diye sorulduğunda, ben varım diyen vatan evlatlarına sahip çıkmak milli güvenliğin kaçınılmaz gereğidir. Darbe teşebbüsünden sonra vatana millete hizmet eden evlatlarımızı küstürürsek günü geldiğinde sonu şehadet esnasında arasak bile kimseyi bulamayız. Devlet yönetiminde duygusallık, ihmal olmaz.
