Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davanın yedinci duruşmasına, davacı Mehmet İlker Karaoğulları ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, olağanüstü kongre çağrısı yapmak üzere 3 üyenin görevlendirilmesi talebini kabul ederek, CHP İl Yönetimine İsmail Uludağ, Cemal Bakan ve Selma İşbilir'den oluşan 3 kişilik çağrı heyeti atanmasına karar verdi. Burhan Yıldırım ise çağrı yedek üyesi olarak belirlendi.
"FETÖ ŞÜPHELİLERİ CHP'NİN BOLU ÖRGÜTÜNE SIZMIŞ"
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, düzenlediği basın toplantısında, dün itibarıyla 2 CHP Bolu il yöneticisinin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında adliyeye çıkartıldığını ve biri tutuklanırken diğerinin adli kontrolle serbest bırakıldığını anımsattı.
Bu olayın kendisini son derece rahatsız ettiğini söyleyen Özcan, "Ben bugün çıkıp normal şartlarda CHP Bolu Yönetimi üzerindeki bu şaibenin bir an önce kalkmasını, bu nedenle de il yönetiminin topyekun istifasını isteyecektim ancak daha önce açılmış bir dava vardı zaten il yönetiminin değişmesi, olağanüstü il kongresine gidilmesiyle ilgili o dava da bugün sonuçlandı. Mahkeme, Bolu il yönetim seçimlerinin yenilenmesi için bir kayyum tayin etti." şeklinde konuştu.
"BAŞKALARI DA SIZMIŞ OLABİLİR"
Partisinin il yöneticilerine çağrıda bulunduğunu belirten Özcan, şöyle devam etti:
"Ben bu aşamada şunu söylüyorum. İl yöneticilerine de bir çağrıda bulunuyorum. İvedi bir şekilde kayyum olarak atanan şahıslara yardımcı olalım. Kongrenin hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayalım. Öyle görülüyor ki bu FETÖ şüphelileri CHP'nin Bolu örgütüne sızmış. Başkaları da sızmış olabilir. Bunları da araştıralım. Kendi aramızda araştırma yapalım. Başka bir sızma varsa da bunun gereğini yapalım. Zaten tutuklanan il yönetim kurulu üyesinin internet üzerinden partimize üye olduğu ortaya çıktı. Normal şartlarda 2 tane CHP üyesinin bunları önermesi gerekirdi. Bir anlamda kefil olur ama böyle bir durum da yok. İnternet üzerinden doğrudan üye yapılmış bu şekilde başka üyelikler de olabilir. Hem bizim partimize, hem de başka partilere. Bu konunun ciddi şekilde incelenmesi gerekiyor."
Kayyum heyetinin görevini hızlı bir şekilde yerine getirmesi temennisinde bulunan Özcan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Hızlı bir şekilde il yönetimi seçimlerini yaparız ve bugüne kadar sızmış başka FETÖ şüphelileri varsa bunlardan partiyi bir an önce arındırırız ve yolumuza sağlıklı şekilde devam ederiz. Bu CHP yönetimlerinde ilk kez oluyor. FETÖ şüphelisi olarak gözaltına alınan, akabinde biri tutuklanan, biri de adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 2 yönetim kurulu üyesinin durumları ile ilgili örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcımız Tekin Bingöl'e ve genel başkanımıza ayrıntılı olarak bilgiyi izah ettim."
Kasım 2015'teki CHP Bolu İl Kongresinin usulüne uygun yapılmadığı iddiasıyla eski Parti Meclis Üyesi Bolu delegelerinden Mehmet İlker Karaoğulları, topladıkları imzalarla Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak, olağanüstü kongre taleplerinin gerçekleşmesini istemişti.
CHP'DEN AÇIKLAMA: KAYYUMUN ATANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, "Mahkeme kararında hem tedbirin olmaması hem de istinaf yolunun açık olması nedeniyle CHP Bolu İl Yönetimine bir kayyumun atanması mümkün değildir." dedi.
Bingöl, yaptığı açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında, Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin, CHP Bolu İl Yönetimine 3 kişilik kayyum atadığına dair haberlerin yer aldığını belirtti.
Bolu'da görülen davanın sonuçlandığını ancak, herhangi bir kayyum atamasının olmadığını ifade eden Bingöl, verilen kararın içinde tedbirin olmadığını, buna ilişkin istinaf yolunun açık olduğunu söyledi.
Bu kapsamda kararın kesinlik taşımadığını ifade eden Bingöl, şunları kaydetti:
"Temyiz yolunun açık olduğu bu kararın kesinleşmesi için hukuki sürecin tamamlanması gerekiyor. Hukuki süreç tamamlanmadan bir kayyum görevlendirilemez. Mahkeme kararında hem tedbirin olmaması hem de istinaf yolunun açık olması nedeniyle, CHP Bolu İl Yönetimine bir kayyumun atanması mümkün değildir. Söz konusu dava 6 aydan uzun süredir devam ediyor. Bu dava, 'olağanüstü il kongresi' talebine yönelik bir davadır. Bunu başka yöne çekmek art niyetli bir tutumdur ve partiye zarar vermekten öteye gitmez. Temyiz yolu açık bir davanın sonuçlanmış gibi yansıtılması doğru değildir."