Son dakika: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşması AK Partili milletvekillerinin tepkileriyle sık sık bölündü. Kılıçdaroğlu, AK Parti milletvekillerini kürsüye davet etti. İşte detaylar...
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek, bütçesinin arkasında duracak, parlamentoda bütçesini savunacak. Bütçesinin arkasında hükümet yok. Atanmışlar gelmişler, hükümet bize bütçeyi sunuyor. Talimat almadan hiçbir bakan parmağını bile kaldıramaz. Çünkü hiçbirinin yetkisi yok. Yangın söndürmeye gidiyorlar, 'Sayın Cumhurbaşkanımın talimatıyla' diyorlar. Talimat olmasa söndüremezler.
Bütçe mademki çok önemli bir belge. Nerelere paraların harcandığını biz bilmiyoruz. Parayı harcayan irade buraya gelmiyor. Biz hangi bütçeyi konuşacağız. Bütçe diye anlattılar, ağızlarından bal akıyor. Çıkın topluma, sokağa. Tam tersi.
Erdoğan eski Erdoğan değil. Doğruları duymak istemiyor. Bu sistem ne yaptı biliyor musunuz? Sizi, siyaset yapmaktan alıkoydu. Siz siyaset yapamıyorsunuz. Bakanları da parlamentoya saygı duymuyor. 701 soru önergesine cevap verilmemiş. Ne demektir cevap vermemek?
Bütçeyi parlamento yapar, parlamento kabul ettiği bütçeyi yasalara uygun harcandığını da denetler. Peki denetimi nasıl yapar? Sayıştay aracılığıyla. Sayıştay 315 kamu kurumunun faaliyet raporlarına baktı. 17 kurumun faaliyet raporu hiç yayınlanmadı. 17 kurumu yönetenler diyor ki ne demek Sayıştay? Siz bunu sindirebiliyor musunuz? Siz bunları sorguladığınız anda ülkeye demokrasi gelir. Biz zaten sorguluyoruz.
Kamu özel iş birliği. Garanti veriyorsunuz, dolar garantisi veriyorsunuz, euro garantisi veriyorsunuz; dolar garantisi verdiğinize Amerika'daki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz, euro garantisi verdiğine Almanya'daki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz. Mevzuata göre bu kamu kurumlarının yükümlülüklerini yayınlamaları lazım. Hiçbirisi yayınlamıyor.
Devlet harcamalarının neye göre yapıldığını bilmemiz lazım. Keyfi olarak, bir kişinin iradesine devletin bütçesi teslim edilmez. Devlet dediğiniz kurum adaletle yönetilir. Devletin temeli hukuk ilkelerinden yola çıkar.
7 kanun çıkardınız. Çıkardığınız 7 kanunu 5 kez uzattınız. Uyuşturucu kaçakçılarının tamamına paraları getirin ne yaparsanız yapın dediniz. Dünyanın en aşağılık insanları şüphesiz uyuşturucu kaçakçılarıdır. Uyuşturucu insan onurunu yok eder. Başınıza gelebilecek en korkunç şey uyuşturucudur. Kazandıkları paraları sisteme sokmaları lazım. Paranın kaynağı yasal değilse sisteme sokamıyorlar. Parayı sisteme sokmayıp ne yapacaklar? Milyarlarca doları nereye depolayacaksınız? Hadi depoyu buldun. Bu para bir şeyi satın almana yaramıyorsa tuvalet kağıdında öte bir şeye yaramaz. Özetle sisteme sokmadığı takdirde bu paranın hayrını uyuşturucu baronu görmez.
Saray ve şürekası ülkeyi batırınca para peşinde koştu. Düzgün hiç kimse yatırım yapmayınca kapkaranlık bir şeye izin verdiler. Özetle 'parayı getir nereden getirdiğini sormayacağım' dediler. Türkiye'ye kirli paralarının çamaşırhanesi haline getirdiler. Bu paraları aldılar, hiç kimse sormadı. Bankalara yatırdılar, temizlediler. Onlar için Türkiye kirli paralarının yıkanacağı bir yer haline geldi. Türkiye'yi mafya bozuntularına para çamaşırhanesi yapanların Allah bin belasını versin. 2016'dan bu yana 'soru sormam getirin paraları' dediler. MASAK devreye girdi, MASAK'ı da devre dışı bıraktılar. Uyuşturucu parası sahibini de getirdi. Her yeri met'e çevirdiler. Sadece İran kapısından yıllık uyuşturucunun 50 milyar dolar olduğunu biliyor musunuz?
4 soru soruyorum. İçinizden bir yürekli kişi varsa kürsüye gelir, İçişleri Bakanı'na sorar.
1- Süleyman Soylu'nun Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı?
2- Soylu'nun 'Türkiye'den gönderdik' dediği Sırbistan'daki uyuşturucu çetesi lideri nasıl oldu da İstanbul'un göbeğinde, kendine özel bir hayat kurdu, İstanbul'dan uyuşturucu faaliyetlerini yönetti? Rakip çetesi nasıl elini kolunu sallayarak Türkiye'ye gelip onu öldürdü?
3- Kolombiya'da yakalanan 5 ton kokainin gerçek sahibi kim? Soylu, Kolombiya'daki makamlarla iş birliğine neden direndi?
4- Mustafa Çalışkan, yürekli bir Emniyet Müdürü. Mustafa Çalışkan ile ne derdiniz var? FETÖ'yle, uyuşturucuyla mücadele eden bu kişiyi neden bu konuma getiriyorsunuz?
Çocuğu uyuşturucu kullanan annelerle görüştüm. Haberiniz yok. Anne babalar ne diyor biliyor musunuz? 'Akşam yatarken kapımızı kilitliyoruz çünkü oğlumuz uyuşturucu kullanıyor' diyorlar. Niye Süleyman Soylu'ya raporları getirin buraya demiyorsunuz? Diyemezsiniz. Bu uyuşturucu kullananlar hepimizin evladı. Asıl milli güvenlik sorunu budur. Tonlarca uyuşturucu geliyor. Met dedikleri ürün Afganistan'dan geliyor. Sınırları yol geçen hanına döndürdünüz. Hiç soruyor musunuz? Geliyor uyuşturucu, Türkiye'de satılıyor. Kimi yakalıyorsunuz? Torbacıyı yakalıyorsunuz. Ya sorun torbacıda değil, sorun torbacıyı kullananda. O adamla niye mücadele etmiyorsunuz. Türkiye'de ahlak dediğimiz şeyi çok yıprattınız.
Bu Meclis'te asla ve asla benim bildiğim kadarıyla yolsuzluklar için hiç kimse elini kaldırıp evet dememeliydi. Ahlak konusunda beraber olmak zorundayız. Beytülmale sahip çıkmak zorundayız. Sizin, AK Parti ve MHP milletvekillerinin iradesiyle bir kanun çıktı. Yolsuzlukları yasalaştıran bir kanun çıktı. Hiç haberiniz bile yok. Haberiniz olsa itiraz ederdiniz. Rüşveti meşrulaştıran bir kanuna evet dediniz.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşıyoruz. Alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir grubuna olağanüstü kaynak transferi var. Bu kaynak transferi o kadar büyük rakamlar ki. Gidin Londra'da Chelsea'ye gidin. O büyük malikanelerde kimlerin yaşadığını görün. O paraların tamamını Türkiye'ye getireceğim. Sevgili halkım sana sesleniyorum, Millet İttifakı olarak göreceksiniz, temiz bir Türkiye'yi yeniden beraber inşa edeceğiz.
Elinizde kala kala küçük bir tiran ve yakın çevresi kaldı. Atadığı bakanların çoğu trollden öteye gidemiyor. Epistemolojik kopuşlar elinde kaldı. Az buçuk fikri olan hiç kimseyle çalışması mümkün değildi. Sürekli bakan kovuyor. Korkudan kovuldum demiyorlar, af istedim diyorlar. Devleti bir kişinin talimatlarına bırakan bir sistem. Hem ekonomik hem siyasi zorbalıkla halkı eziyorlar şimdi. Vatan sever olsa dün küfür ettiklerinin bugün elini öpmek için sıraya girmezdi. Bir ideolojileri ve bir felsefesi yok. Tiranlar her zaman böyle davranırlar. Krizleri reddederler. Her şeyi reddediyor. Ekonomiyi, yoksulluğu, sığınmacıların bir sorun olduğunu reddediyor."
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te yaptığı konuşma, AK Parti milletvekilleri tarafından sık sık bölündü. Kılıçdaroğlu, AK Parti milletvekillerine dönüp "Çocuk gibi ağlamayın arkadaşlar. Bu ağlamanız ne zaman bitecek sizin? Gelin kürsüde konuşun." ifadelerini kullandı.
AK Parti milletvekillerinin "Aday bile olamıyorsunuz?" sözlerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Daha siz nerenin milletvekili olduğunuzu bilmiyorsunuz. Geçin bunları" diye konuştu.