Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2019 Necip Fazıl Ödülleri programına katıldı. Ödül törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile birlikte çok sayıda davetli katıldı. Necip Fazıl Saygı Ödülünü almaya hak kazanan Prof. M. Uğur Derman, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
Necip Fazıl Ödüllerinde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1947 yılından 1983 yılına kadar tam 8 defa hapse giren üstat, ebedi aleme yine boynunda taşıdığı mahkumiyet kararıyla irtihal etmiştir. Üstadın hakkında eserler verdiği ve bu uğurda bedeller ödediği yakın tarihimize dair hadiselerin halen yeterince aydınlığa kavuşturulamadığını görüyor. Tarihimiz doğrusuyla, yanlışıyla, eksiğiyle, fazlasıyla, sevinciyle, üzüntüyle bizim tarihimizdir. Geçmişimizle yüzleşmek bizi küçültmez, tam tersine büyütür. Bilhassa hakikatlere ulaşma konusunda oldukça yüksek bulunduğu yakın tarihimizle ilgili bu yaklaşıma daha çok ihtiyacımız var” dedi.
Tek Parti CHP döneminin araştırılması gereken noktaları olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek parti CHP’sine ait bir dönemde objektif bir şekilde tüm boyutlarıyla araştırılması gereken karanlık noktalar var. Bunu öncelikle yapması gereken ana muhalefet partisi CHP’nin bizatihi ta kendisidir. Ancak yakın tarihle ilgili en fazla CHP konuşması gerekirken, dikkat ederseniz bu tartışmalar gündeme gelince derin bir sessizliğe bürünüyorlar. Açıkçası CHP’nin bu millete kendi tarihiyle ilgili kapsamlı samimi bir öz eleştiri vermesi şarttır. İskilipli Atıf Hocanın idamından, Dersim olaylarına, Türkçe ezan zulmünden 27 Mayıs Darbesindeki rolüne kadar pek çok üzücü hadisede CHP kendi tarihiyle yüzleşme cesareti gösterememiştir” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dersimli olan zatta bunu açıkça ortaya koymamıştır. Bu zat Dersimli olmakla gurur duyduğun söylüyor. Ancak, Dersim olaylarıyla ilgili bizim yaklaşık 10 sene önce gösterdiğimiz hassasiyet ve vicdanı tavrın onda birini dahi sergileyemiyor. Biz CHP’nin kurumsal anlamda Dersim konusunda ne düşündüğünü, nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu halen bilmiyoruz. Sadece Dersim’de değil, az önce ifade ettiğim diğer konularda CHP’nin kurumsal anlamda ne düşündüğü kimse bilmiyor. CHP’nin bir an önce milletin karşısına çıkıp bu ülkenin karşısına çıkıp ya özür dilemesi, ya da üzücü olaydaki rolleri için pişmanlık duyduğunu millete söylemesi gerekiyor. Türkiye’nin geleceği için, milletimizin kalbinde kabuk bağlayan yaraların tekrardan kanatılmaması için biz bu tavrı gerekli görüyoruz. Yoksa ülkemiz belirli art niyetli çevrelerin sosyal mühendislik projelerinden kendini kurtaramayacaktır.
Şimdiye kadar toplumsal kucaklaşmayı perçinleyici birçok adıma imza atan bir parti olarak muhakkak bu konunda takipçisi olacağız. CHP yönetimi geçmişleriyle yüzleşene, darbeler, katliamlar, idamlar ve kanlı sokak olaylarındaki rollerini cesaretle açıklayana kadar peşlerini bırakmayacağız. Böylece sadece ülkemizin sancılı bir dönemine ayna tutmakla kalmayacak aynı zamanda üstat Necip Fazıl’ın uğrunda bedel ödediği emanetine sahip çıkmış olacağız” şeklinde konuştu.
Törende Necip Fazıl Saygı Ödülü’nü Prof. M. Uğur Derman, Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü’nü Emin Gürdamur, Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü’nü Cemal Şakar, Necip Fazıl Fikir Araştırma Ödülleri’ni Mehmet Akif Aydın ve Coşkun Yılmaz, Necip Fazıl Uluslararası Kültür ve Sanat Ödülü’nü Emced İslam Emced, Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü’nü Meryem Kılıç ve Necip Fazıl Şiir Ödülü’nü ise İbrahim Tenekeci aldı.
(İHA)