Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen AK Parti Antalya Genişletilmiş İl Danışma Toplantısında partililere hitap etti.
Salgın döneminde turizmde yaşanan kısmi sıkıntılara rağmen Antalya'nın gelişmeye ve büyümeye devam ettiğini belirten Erdoğan, toplantıya gelmeden önce NG grubun 1,5 milyar liralık bir yatırımla tamamladığı yeni otelinin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, "Durmak yok, yola devam. Dikkat edin çeşme açmıyoruz. 1,5 milyar liralık bir otelin açılışını yapıyoruz." dedi.
Dün de birçok devlet ve hükümet başkanının, birçok küresel misafirin katılımıyla Antalya Diplomasi Forumu'nun birincisinin düzenlendiğini anımsatan Erdoğan, Antalya'nın artık bu tür küresel toplantıların merkezi haline geldiğini vurguladı.
Antalya'nın sabırsızlıkla beklediği atılımları gerçekleştirmek için her alanda üzerlerine düşeni yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Salgının olumsuz etkilerini kırmada, uluslararası bir standart haline gelen aşılama çalışmaları son hızla devam ediyor. Turizm sektörümüz bakımından kritik öneme sahip ülkeler, yavaş yavaş seyahat sınırlamalarını gevşetmeye başladı. Salı günü itibariyle Rusya yasakları kaldırıyor ve hemen şu anda Rusya'dan da turistler Antalyamız'a akmaya başlayacak. Almanya aynı şekilde kaldırdı. İngiltere'de biraz sıkıntı var ama ben Boris Johnson ile de görüşmemi yaptım. Mehmet Bey de takip ediyor. İnşallah orası da kaldıracak, ben buna inanıyorum. Hollanda'dan olumlu sesler aldık. İnşallah diğer yerlerden de bu sesler gelecek. Bizim niyetimiz samimi. Biz tüm insanlığa kapılarımızı en güzel şekilde açtık."
Her türlü tedbiri aldıklarını belirten Erdoğan, "Aşıdan tutunuz bütün bunların yanında otellerimizin kalitesine varıncaya kadar bu noktada gayet iyiyiz. Geçtiğimiz yılı 16 milyon turistle kapatmıştık, inşallah bu yıl daha fazla sayıya da ulaşacağız. Elbette asıl hedefimiz, 2019'daki 52 milyonluk turist sayısını en kısa sürede yeniden yakalayıp, ardından 70 milyon rakamına doğru yürümektir." diye konuştu.
Antalya'nın aynı zamanda Türkiye'nin en önemli tarım şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, salgın döneminde diğer pek çok hususla birlikte tarım üretiminde ve gıda sanayinde kendi kendine yeterli olmanın öneminin bir kez daha görüldüğüne işaret etti. Erdoğan, "Allah'ın her türlü güzelliği ve nimeti bolca bahşettiği Antalyamız'ın bu potansiyeli en etkin ve verimli şekilde kullanabilmesi için gayret gösteriyoruz. Bu şehir sadece bizim değil, giderek tüm dünyanın göz bebeği haline dönüşüyor. Antalya'ya bir gelen bir daha burayı unutamıyor." dedi.
Erdoğan, dün ve önceki gün bizzat iştirak ettiği iki önemli uluslararası toplantıda, dünyanın dört bir yanından gelen insanların, Antalya'ya hayranlıkla baktıklarını belirterek, en kısa zamanda şehrin potansiyelini hak ettiği şekilde kullanabileceği günlere ulaşacağına inandığını vurguladı.
Erdoğan, Antalya'yı hak ettiği hizmetlerle buluşturmak için 19 yıldır tüm samimiyet ve imkanlarıyla çalıştıklarını, yönetimi kendilerinde olan belediyelerde de aynı gayreti ortaya koyduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bugün Antalya'da hükümet yatırımları konusunda en küçük bir sıkıntı, duraksama, gerileme, eksiklik söz konusu değildir ama yerel yönetimlerde durum hiç iç açıcı değildir. İşte il başkanımızın ifade ettiği su parası. Allah'ın nimetini hangi fiyatlarla satıyorlar, işte dinledik. Yalnız burada mı bu? İstanbul'da da böyle, Ankara'da da böyle."
Yerel yönetim hizmetlerinde, Antalya hizmet fakiri bir şehir durumuna düştü. Belediye yönetimi değişen pek çok yerde olduğu gibi burada da bırakınız yeni yatırımları eskiden tamamlananların işletmesi dahi yürütülmemektedir. Büyük şehirde ve ilçelerde muhalefette olduğumuz her yerde olduğu gibi Antalya'da da milletimize karşı sorumluluğumuzun, siyasetin gereğini yerine getirerek, karşımızdaki bu fotoğrafı halkımızla paylaşmalıyız. Esasen Antalyalıların gönlündeki yerimizi gayet iyi biliyoruz. Antalya AK Parti'nin yüzde 20'den yüzde 50'ler sınırına geldiği bir yerdir. Bu başarıda payı olan teşkilatımızın tüm mensuplarına, elbette en başta da Antalyalı kardeşlerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum."
Erdoğan, konuşmasında özellikle birkaç başlığı ifade etmeden geçemeyeceğini belirtti.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Ana kademe daha çok çalışacak. Peki daha çok nasıl çalışacak? Öncelikle gerek milletvekillerimiz gerek tüm ana kademe ilçe teşkilatlarıyla ile kardeşçe, kıskanma yok, birbirinin hakkında ileri geri konuşmak yok. Genel Başkanınız, lideriniz olarak sizden bir şey istiyorum. Birbirinizi, birbirimizi Allah için seveceğiz. Makam mevki için değil Allah için sevmek, öyle bir dayanışma içerisinde olacağız. Gerek ana kademe gerek hanım kardeşlerim gerekse genç kardeşlerim birbirimizin arkasından en ufak bir laf etmeyeceğiz. Niye? Birbirimizi Allah için seviyoruz. Bu, sıradan bir parti değildir, bir parti tüzük kuruluşu da değil. Biz bir davayız, eğer dava isek bu davanın mensubu olanlar birbirinin aleyhinde konuşamaz. Çünkü biz yola çıkarken ne dedik? 'Pazara kadar değil, mezara kadar' dedik. Bırakın gidenler gitsin, hiç umursamayın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyleyen partililere eşlik etti.
Parti teşkilatından 2023 seçimlerinde AK Parti'yi yüzde 50'nin çok üzerinde bir başarı çıtasına çıkaracak azmi ve kararlılığını gördüğünü ifade eden Erdoğan, "Azmi ve kararlılığı bu şarkımızı söylerken de gördük. Tabii bu arada arkadaşlarım da hatırlattı. Söylediğimiz bu şarkının bestekarı Selçuk Tekay da 14 Haziran'da rahmetli oldu. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Antalya ile birlikte ülkemizin 81 vilayetinin tamamında bu hedefe doğru kararlılıkla yürüyoruz." dedi.
Partililerden bir ricası daha olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Az önce bir dostla konuşuyordum, bulunduğu ille alakalı bir şey söyledi. 'İlimizin milletvekilleri, ilimize uğramıyorlar. Teşkilatı doğru dürüst görmüyoruz' dedi. Antalya'da 6 milletvekilimiz bütün hafta salı, çarşamba, perşembe Ankara'da ama bunun dışında nerede olması lazım? Antalya'da olması lazım. Burada milletvekili arkadaşlarım dağ taş demeden her yeri dolaşmaları lazım. Bu konuda sürekli olarak İbrahim Bey, teşkilat olarak onların programlarını yapmalı, hangi ilçeyi nasıl dolaşacaklar, buralarda ne gibi ziyaretler yapacaklar, arkadaşlar milletvekili arkadaşlarımız teşkilata tabii olacak, yapılan programa uyacaklar. Ana kademe kadın kolları, gençlik kolları, birlikte Antalya'nın altını üstüne getirmeniz lazım. Belediye başkanlarımız aynı şekilde tüm ilçeleri altını üstüne getirerek dolaşmaları lazım. Biz niye 'Durmak yok yola devam' dedik? Şimdiden 2023'ün startını verdik, 2023 bir başka olmak durumunda ve 2023'te Cumhurbaşkanını seçiyoruz, milletvekillerimizin sayısını daha da artırıyoruz ve 2024'de büyükşehir belediyesi başta olmak üzere inşallah ilçe belediyelerini de silme götürmemiz lazım. Çünkü bu kadar güzel bir şehrin hizmete ihtiyacı var.
Şunu unutmayın, bu hizmeti AK Parti'den başkası getiremez. Ülkemizdeki 26 milyon hanenin her birine ana kademe teşkilatlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla mutlaka gireceğiz. Mutlaka gireceğiz, buna var mısınız, hazır mısınız? Ama dikkat edin güler yüzlü, nezaketli, kalplere dokunmayı, kafalardaki soruları cevaplamayı bilen, şehre ve ülkeye yaptığımız hizmetleri, çarpıcı şekilde anlatabilen teşkilat mensuplarımızın kazanmadık gönül bırakmayacaklarını inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti'nin Türkiye'nin sadece dünün ve bugünün değil aynı zamanda yarınının partisi olduğu gerçeğini milletimize ne kadar iyi gösterebilirsek seçimlerde alacağımız destek o derece yüksek olacak. Muhalefet partilerinden hiçbirinin milletin ve memleketin geleceğine ışık tutacak eser ve hizmet siyasetlerine örnek oluşturabilecek ne vizyonları ne de müktesebatları olmadığını her insanımıza anlatmamız lazım." dedi.
Muhalefetin böyle yatırım ve eserlerinin olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hep söylüyorum, 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Elhamdülillah 81 vilayette eserleri olan bir partiyiz. Bugün diğerlerinin böyle bir şeyi var mı? CHP'nin, İP'in var mı? Yok zaten dün bir bugün iki, yaptıkları bir şey yok. Sadece bunlar adı Millet olan illet ittifakı. Bunlar kimle ittifak halindeler? PKK terör örgütü ile ittifak halindeler. şimdi ne diyorlar? 'PKK terör örgütü ile beraber miyiz, beraber değil miyiz?' Bir gün çıkıyorlar diyorlar 'Hayır, bizim onlarla alakamız yok.' Bir gün çıkıyor diyorlar ki 'bizim onlarla alakamız yok.' Bunları anlamak mümkün değil. zillet ittifakı bu, bu zillet ittifakından başka bir şey olmaz. Dağdaki teröristlerle bir ve beraber olanlara milletimin yol vermesi mümkün değil.
Bugün Antalya'dan tüm milletime sesleniyorum, sevgili milletim dağdaki teröristlerle yan yana olan, onlarla omuz omuza olan ve onlarla beraber bu ülkede bir şeyler yapacağını söyleyenlere inanıyor musunuz? Allah aşkına teröristlerle beraber olan, Mehmetçiğimize kurşun sıkanlarla beraber olanlarla siz beraber olabilecek misiniz? Onlara oy verecek misiniz? Salondakilere inanıyorum, salondan oraya bir şey çıkmaz ama şu anda bu salonda olmayan milletime sesleniyorum. CHP'li kardeşlerimize, İYİ Partili kardeşlerimize sesleniyorum, Cumhur İttifakı olarak biz bu yolda milletin sesiyiz, cumhurun sesiyiz. Bu yola böyle çıktık."
Gençlere seslenen Erdoğan, bu ülkede yapacakları çok yatırım olduğuna işaret etti.
Yapılacak yatırımların hedef kitlesinin "cumhur" olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bunların adı 'Millet İttifakı' ama bunların milletle alakası yok. Bunlar zillet. Dolayısıyla biz bütün bu yatırımlarımızı yaparken, bu yatırımlarımızla beraber inşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefimizi de her geçen gün gerçekleştirme yolundayız. Şayet bütün bunları hakkıyla anlatabilirsek, gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız, gelecekleri için kendilerine umut verebilecek tek partinin AK Parti olduğunu 18-19 yıldır nasıl bildiyse, nasıl bunu kabul ettiyse, inanıyorum ki bundan sonra da aynı şekilde bu desteği vereceklerdir." diye konuştu.
Dışarıdan bakan herkesin bu tablonun farkında olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Doğrudan Türkiye'ye saldıramayanların AK Parti'yi hedef aldığı gerçeğini Gezi olaylarından beri yaşadığımız sayısız hadisede hep birlikte gördük, yaşadık. Bugün de aynı oyun, farklı aktörler ve konular üzerinden yine sahnelenmektedir. Bakın Gezi'de mesele 'ağaç' değildi. Emniyet, yargı darbe girişimi olan 17-25 Aralık'ta mesele 'hukuk' değildi. Hendek olaylarında mesele 'Kürt kardeşlerimiz' değildi. Ordu içindeki FETÖ'cülerin başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminde mesele 'Türkiye'ye sahip çıkmak' değildi. Suriye sınırlarımızı boydan boya bir terör koridoruyla kapatma girişiminde mesele 'oradaki insanların haklarını korumak' değildi. Ekonomimize yönelen saldırılarda mesele, 'para pul' değildi. Maruz kaldığımız nice gizli-açık ambargolarda mesele 'diplomasi masalarında değil sosyal medya mecralarında dile getirilen gerekçeler' hiç değildi. Ülkemizdeki muhalefet temsilcilerinin ellerine tutuşturulan kağıtlar üzerinden oluşturulmaya çalıştıkları algı girişimlerinde de mesele asla 'hakikat arayışı' değildi. Evet, son 8 yıldır kesintisiz şekilde yaşadığımız tüm bu saldırılarda hedef doğrudan Türkiye'ydi, hedef Türk milletinin istiklali, istikbali, kazanımları ve kazanacaklarıydı. Hedef, 2023 vizyonumuzdu, yeni nesillere emanet ettiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarının işaret ettiği medeniyet uyanışıydı."
Erdoğan, Türk milletinin bu oyunu ve tuzağı görüp girilen her mücadelede gerektiğinde canı pahasına yanlarında yer aldığını söyledi.
Çoklu bir "zillet ittifakı" olmadıklarını, Cumhur İttifakı olduklarının ifade eden Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak "vatan", "millet", "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak" dediklerini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin, milletiyle, Cumhurbaşkanıyla, Meclisiyle, yargısıyla, ordusuyla, özel sektörüyle, tüm kurumlarıyla "tek yürek, tek yumruk" olarak kazanımlarına sahip çıktığına dikkati çekerek, "Rabbime beni böyle bir milletin mensubu olarak yarattığı, bu ülkenin bir evladı olma şerefini bahşettiği, bu toprakların havasını soluma, suyunu içme, ekmeğini yeme imkanı verdiği için ne kadar hamdetsem azdır." ifadelerini kullandı.
Türkiye önüne çıkan her tuzağı bozarak yoluna devam ettikçe, büyüdükçe, güçlendikçe, maruz kaldıkları saldırıların mahiyetinin de değiştiğine işaret eden Erdoğan, "Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşünün önünü kesmek isteyenler, vesayetle, darbeyle, bilindik numaralarla yapamadıklarını daha sofistike yöntemlerle gerçekleştirmek için her yolu deniyor. Bu süreçte kendilerine ait olduğunu öne sürdükleri tüm ilkeleri inkar etme pahasına terör örgütleri ile iş birliği yapanları gördük. Bu süreçte mültecileri denizlerde ölüme terk ederek veya sınırlarımıza geri yığarak ülkemizi zor duruma düşürmeye çalışanlarla karşılaştık. Bu süreçte sırf Türkiye'yi zora düşürmek için siyasi ve ekonomik nice zorlamalarla oyunun kurallarını altüst eden sayısız hamleyle yüzleştik." diye konuştu.
Aynı senaryonun ülke içindeki versiyonlarının da eksik olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için gece yarısı bildirilerinden terör saldırılarına, suç örgütleri mensuplarından provokatif eylemlere kadar bulabildikleri her aracı kullandılar. İşte 100'e yakın emekli amiralin şu anda hesapları soruluyor, devam ediyoruz, sorulacak. Sen emekli olmuşsun, senin bu milletle, bu devletle ne işin var? İşine bak. Siz bu tür yanlış yollara saptıkça, bunların hesabını bu ülkenin yargısı size soracaktır. Ben İzmir'deki son saldırıyı da aynı çerçevede görüyorum. Biliyorsunuz Türkiye'de en çok saldırıya uğrayan, bu saldırılarda en çok kayıp veren siyasi parti AK Parti'dir. Sadece son 6 yılda 20'ye yakın teşkilat mensubumuz sırf AK Partili oldukları, sırf AK Parti saflarında ülkeye ve millete hizmet ettikleri için şehit edilmiştir. Ayrıca çeşitli örgütlerin teşkilatlarımıza yönelik saldırılarında, güvenlik güçlerimizden ve vatandaşlarımızdan şehit olanlar, yaralananlar da olmuştur."
AK Parti bu saldırılara maruz kalıp il başkan yardımcısından ilçe başkanına, milletvekili ve belediye başkan adayından sandık temsilcisine kadar her seviyedeki mensuplarını şehit verirken, bugün ortalığı ayağa kaldıranlardan tek ses çıkmadığını kaydeden Erdoğan, "Çünkü bunlar, saldırıya uğrayan kendilerinden başkasıysa görmezden, duymazdan gelirler, hatta içten içe de 'oh' çekerler. Biz bunlar gibi değiliz, olmadık, olmayacağız. Kim olursa olsun, bu ülkenin hiçbir vatandaşının kılına zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. İşte bunun için İzmir'deki provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınadık, kınıyoruz, benzerlerini de kınayacağız. Yakalanan failin önündeki ve arkasındaki tüm ilişkiler ortaya çıkartılarak en ağır cezayı alacağına da inanıyoruz. Türkiye provokatif saldırılarla da terör örgütleri ile de suç çeteleri ile de darbecilerle de dışarıdan ülkemizi yönlendirmeye kalkan müstemleke hevesleri ile de mücadele edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
"Zor oyunu bozar" sözünü hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Onlar hangi aracı kullanırlarsa kullansınlar, hedeflerimizden asla kopmadık, kopmayacağız. Mücadeleyi asla bırakmadık, bırakmayacağız. Geçmişte ülkemizle ilgili hususlarda bütün olmazlar denendikten sonra sonuçta her işte 'olur' noktasına gelinmiştir, şimdi de gelinecektir. Son bir gayretle ortaya sürülen figüranlar, gösteriye dahil edilen palyaçolar, sergilenen arsızlıklar, milletimin ve sizlerin moralini bozmasın. Biz bu oyunu çok gördük ve yaşadık, hamdolsun hepsinin de üstesinden gelerek, bugünlere ulaştık. Türkiye'yi dün nasıl vesayet güçlerinin, darbecilerin, terör destekçilerinin keyfine, sosyal ve siyasi mühendislik hesaplarına terk etmediysek bugün de meydanı küresel tezgahlara bırakmayacağız."
Erdoğan, geçen 19 yılda ülkeye kazandırdıkları eser, hizmet ve yatırımlarla Türkiye'yi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar getirdiklerini belirterek, hedeflere tam olarak ulaşabilmek, ülkeyi dünyada ilk 10'a sokabilmek için biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin savunma sanayisinde geldiği konuma işaret eden Erdoğan, yüzde 20 oranında milli üretim yapılırken şimdi bu oranın yüzde 70'lere çıktığını söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin artık kendi silahlı insansız hava araçlarını ürettiğine dikkati çekerek, "Şimdi bunun bir üst segmentine çıkıyoruz. Adı da Akıncı. Dünyada 2, bilemediniz 3 ülkede olacak. Bütün bunlar artık bir şeyi getiriyor. Türkiye savunma sanayisinde aracını, gerecini yaptığı gibi bunlarla ilgili bütün mühimmatını da hamdolsun yapar hale geldi." diye konuştu.
Erdoğan, harp sanayisinde savaş uçaklarının da yapılacağını belirterek şöyle devam etti:
"Bütün bunlar halloldukça birileri yerinde duramıyor. İşte bu AK Parti'ye nasip oldu. Ülkedeki güven ve istikrar iklimini koruyarak 2023'teki seçimlerin ardından gelecek 2028'e kadar olan dönemde bunu başarabileceğimize inanıyorum. Her alanda reformcu ve yenilikçi ruhumuzu hiç kaybetmeden çalışarak inşasını tamamlayacağımız büyük ve güçlü Türkiye, bizden sonraki nesillere bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır."
AK Parti teşkilatlarındaki herkesin bu büyük ve tarihi sorumluluğun bilinciyle her gününü en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, şunları ifade etti:
"Sizden onun için tekrar bu sözü almak istiyorum. Nedir o? Kapı kapı dolaşarak gidilmedik, ulaşılmadık ev bırakmamalıyız. Boş tartışmalarla, nefsaniyete dayalı iç çekişmelerle, kısır hesaplarla kaybedecek tek bir anımız yoktur. Ricam şu, hesabi olmayacağız, hasbi olacağız. Unutmayınız, Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe AK Parti de büyür ve güçlenir. Türkiye sıkıntıya düştükçe ve zayıfladıkça AK Parti de zafiyete uğrar. Çünkü biz kaderi ülkesinin ve milletinin kaderiyle bütünleşmiş bir partiyiz. Ülkesinin felaketi, milletinin hüsranı, devletinin yıpranması pahasına kendine iktidar yolu açmak isteyenlerle aramızdaki fark işte budur."
Erdoğan, AK Parti'nin bugüne kadar ne yaptıysa milletle yaptığını, her ne yapılacaksa yine milletle birlikte yapacaklarını dile getirerek şunları kaydetti:
"Akıl, vicdan ve insaf sahibi herkes Türkiye'nin 19 yıl önceki haliyle bugünkü hali arasındaki farkı görüyor, biliyor, takdir ediyor. En büyük sıkıntımız, yeni nesillerin bu mukayeseyi yapacak tecrübeden mahrum olmasıdır. Z kuşağı 20 yıl önce ülkede neyin olduğunu biliyor mu? Yolların, alt geçitlerin, hızlı trenlerin, havalimanlarının olduğunu biliyor mu? Şu Antalya'nın havalimanı, 19-20 yıl önce bizim yaptığımız, bunları bilir mi? bilmez ve göreve geldiğimizde 26 havalimanı vardı, şimdi 56 havalimanı var. Dolayısıyla bu gençlik bunları bilmez. Hızlı trenleri bilmez, İstanbul-İzmir otobanını Bay Kemal bilmiyor, gençlik nasıl bilsin? Oranın milletvekili olduğu halde bilmiyor. Bütün bunlar apaçık ortada. Yani 7-8 saatte gidilen yol şimdi 3-3,5 saatte gidiliyor. Bütün bunlar hamdolsun AK Parti'nin ortaya koyduğu eserlerdir. Ama onlarla da geleceğin Türkiye'sini nasıl inşa edeceğimiz konusunda ortak zeminde buluşmanın gayreti içindeyiz."
Bu akşam Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerce gençle canlı bağlantıyla bir araya geleceğini belirten Erdoğan, "Özgür bir ortamda sohbet edeceğiz. Antalya teşkilatımızla bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantıyı da yeni dönemdeki hedeflerimizin ve çalışma azmimizin teyidi, tazelenmesi ve güçlenmesi vesilesi olarak görüyorum. Her bir kardeşimin, arkadaşımın buradaki ahitleşmemize uygun şekilde 2023'e kadar gece gündüz demeden gönüller kazanmak için gayret göstereceğine inanıyorum." dedi. (AA)