Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze'de TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri Açılış Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, bir taraftan koronavirüs salgını ve terör örgütleriyle mücadele sürerken diğer taraftan ülkeyi kalkındırmaya ve büyütmeye devam ettiklerini söyledi.
Geride kalan dönemde hepsi birbirinden önemli açılışların heyecanını beraber yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, "18 Temmuz'da 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin otomobilini gerçeğe dönüştürme yolunda tarihi bir adım attık. Bursa'ya en son teknolojiyle kuracağımız üretim tesisimizin temel atma törenini, tıpkı otomobillerimizin tanıtımı gibi yine büyük bir coşkuyla icra ettik." diye konuştu.
Sağlıkta ve sağlık turizminde Türkiye'yi öne taşıyacak 1005'er yatak kapasiteli iki acil durum hastanesi ile 2 bin 682 yataklı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin devreye alındığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Enerjide, tarımda, ulaşımda inşalarını tamamladığımız sulama tesislerini, hidroelektrik santrallerimizi, barajlarımızı, çevre yollarımızı insanımızın hizmetine sunduk. Ekonomide açıkladığımız destek paketleriyle işçisinden sanayicisine, esnafından çiftçisine, emeklisine her kesimden insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik. Dünya genelinde belirsizliklerin arttığı, yatırımların yavaşladığı bir dönemde biz ardı ardına açılışlar gerçekleştirdik. Salgın zamanında pek çok ülkede üretim durmuşken biz hiçbir konuda arz sıkıntısı yaşamadık."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyanın ihtiyacı olan yoğun bakım solunum cihazını rekor sürede ve dünya standartlarında üretebildiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sadece vatandaşlarımıza ulaşmakla kalmadık, bizden yardım talep eden dost ve kardeş ülkelerin de imdadına koştuk. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' ilkesiyle durmadan, zorluklar karşısında pes etmeden milletimize hizmet etmeyi sürdürüyoruz. Birileri fildişi kulelerde ahkam keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Bu süreçte yenilikçi projelere imza atan özel sektörümüz, üniversitelerimiz, TÜBİTAK gibi stratejik kuruluşlarımız gerçekten kritik roller üstleniyor. Ülkemizin teknolojik altyapısı ve kabiliyetleri TÜBİTAK'ın araştırma merkezleri ve enstitülerinin katkılarıyla her geçen gün daha da güçleniyor. Bugün yapacağımız açılışlarla inşallah buna yenilerini eklemek suretiyle Gebze ve Ankara'da 7 farklı altyapıyı teknoloji ekosistemine kazandıracağız."
Erdoğan, Ulusal Enerjetik Malzemeler Laboratuvarı'nın askeri mühimmatlarda kullanılan ve yurt dışından temininde problem yaşanan malzemelerin Türkiye'de üretilmesine katkı yapacağını bildirdi.
Yüksek Sıcaklık Malzemeleri Mükemmeliyet Merkezi'nde süper alaşım malzemelerinin üretimi, tamiri ve bakımının gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, "Biyomalzeme, Biyomekanik, Biyoelektronik 3B Mükemmeliyet Merkezi'nde yurt dışında yapılan testleri tek bir elden yürütecek ve biyoteknoloji temelli malzeme ve sistemler geliştireceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Motor Mükemmeliyet Merkezi'nde demiryolu, denizcilik, jeneratör ve özel amaçlı kullanıma uygun motorların yurt içinde test edilebileceğini, bu sayede hem firmaların yurt dışındaki laboratuvarlara para vermekten kurtulacağını hem de büyük bütçeli motor geliştirme projelerinin ülkede yapılacağını söyledi.
Özellikle Fotovoltaik Performans ve Güvenlik Test Merkezi'nde güneş enerjisi uygulamalarında kullanılan cihazların kalibrasyonları ve test ölçümlerinin gerçekleştirileceğini aktaran Erdoğan, böylece yerli üreticilere zaman ve maliyet avantajı sağlayacaklarını belirtti.
TÜBİTAK SAGE Çevresel Test Merkezi sayesinde silah sistem projeleri başta olmak üzere tüm çevre şart testlerinin, uluslararası standartlarda Türkiye'de icra edileceğini anlatan Erdoğan, yine SAGE bünyesinde kurdukları yeni araştırma geliştirme hizmet binasıyla milli mühimmatların tasarımı, yazılımı ve simülasyonu alanlarında stratejik çalışmaların yürütüleceğini söyledi.
Bu laboratuvarlar sayesinde Türkiye'nin 57 yıllık çınarı olan TÜBİTAK'ı daha bütüncül ve tamamlayıcı bir fonksiyona kavuşturacaklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu vesileyle bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza bir müjde vermek istiyorum. Türkiye'nin adını bilim olimpiyatlarında daha yükseğe taşıyacak TÜBİTAK Fen Lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak. Gerek hizmete açtığımız laboratuvarlarımızın gerekse lisemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin ülkemize ve Gebze'mize kazandırılmasında emeği geçen başta Bakanlığımız olmak üzere herkesi gönülden tebrik ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü ve rekabetçi büyümeye giden yolun üretimden, daha doğrusu katma değerli üretimden geçtiğini herkesin çok iyi bildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayide dışa bağımlılık, milli güvenlik açısından en az siyasi bağımlılık kadar vahim bir durumdur. Türkiye, uzun yıllar bunun acısını yaşamış bir ülkedir. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan terörle mücadelemize kadar pek çok alanda tehditlere, baskılara, gizli, açık yaptırımlara maruz kaldık. Bir dönem Ege'de, Akdeniz'de meşru hakkımız olan meselelerde bile yeterince inisiyatif alamadık. Üretimde, ihracatta güçsüzlüğün bedelini maalesef diplomaside, savunmada, terörle mücadelede ödedik.
2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde Türkiye ekonomisinin ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı. Bu ihracatı sürükleyen hepi topu 3-5 sektör varken, sanayi altyapısı da son derece zayıftı. Özel sektörü yeniliğe ve Ar-Ge'ye yönlendiren neredeyse hiçbir mekanizma yoktu. Teslim aldığımız bu ekonomide, üretim ve Ar-Ge altyapıları başta olmak üzere kalkınmayı hızlandıracak özellikle bu yatırımları tek tek hayata geçirdik. Türkiye'nin gururu olan devasa üretim tesislerini, eserleri, yolları, köprüleri, hastaneleri, havalimanlarını insanımızın hizmetine sunduk. Sadece yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, havalimanları, sağlık kuruluşları inşa etmedik. Aynı zamanda ülkemiz gelişen teknolojilerin pazarı değil, tasarlayıcısı, üreticisi de olsun istedik. Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık. Yıllarca örselenmiş hayati projeleri, iç ve dış rant odaklarınca sabote edilmiş ülkemize yeniden özgüven kazandırdık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DSÖ listesinde yerli aşı geliştiren ülkeler arasında ABD ve Çin’in ardından 3’üncü sırada yer alıyoruz, aşı çalışmalarında iki aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamladı, biri de klinik aşamaya ulaştı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk olarak TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezi’nde, yerli üretim olan dünyanın ilk lastikli, elektrikli Ekskavatör’ünü inceledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra elektrikli Ekskavatör’ü kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eski başbakanlardan ve eski meclis başkanı AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın eşlik etti.
Elektrikli Ekskavatör’ü kullandıktan sonra basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Satışları hızlandırmamız lazım. Gerek içeride, gerek dışarıda bundan sonra bu işin pazarlamasına varım” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilere firma yetkilisi Hakan Telışık tarafından bilgi verildi. Elektrikli olmasının bir çok avantajı olduğunu ifade eden Telışık, “7 ton ağırlığında. Yaklaşık 600 kilo civarında pil paketi var. Yerli olarak geliştirdik. Antalya’da uzman yerli bir firma tercih ettik. Pil paketi yüksel voltaj ile çalışıyor. Makinenin çalışmasını sağlayan tüm yazılımlar yerli. 2016 yılında bu projeye başladık. 2018 yılına geldiğimizde dünyanın başka bir yere gittiğini gördük. Makineyi dizelden elektriğe çevirmeye karar verdik. İki tane uluslararası tasarım ödülü kazandı. 8 saat tam şarjda kullanılabiliyor. 3.5 saatte normal, 1.5 hızlı şarjda şarj edilebilecek. Şehir içindeki hızı 30 kilometre” dedi. (İHA /AA)