İşte Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satır başları:
İdlib'deki durum kritik bir şekilde devam ediyor. En son geçtiğimiz ağustos ayında bir ateşkes daha yapıldı, ancak son haftalarda rejim ihlallerinin arttığını görüyoruz. Bizim bir heyetimiz Moskova'daydı, Rus tarafı 24 saat içinde çatışmaların durdurulması konusunda çalışıldığını ifade ettiler. Rusya'dan ateşkes talep ettik. İdlib'deki sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil, uluslararası bir sorundur.
Barış Pınarı Harekatı bölgesinde terör örgütü PYD/YPG'nin saldırıları devam ediyor. Suriye'de savaş sona erecek ise terörle mücadele konusunda herkes ortak tavır içinde olmalı.
Libya'da meşru hükümeti hedef alan saldırılar devam ediyor. Hafter'e daha fazla silah göndermek, asker göndermek bu süreci sabote etmek demektir. Hafter'in bu saldırılarını derhal durdurması gerekiyor. Meşru hükümetin yanında yer almaya devam edeceğiz. Anlaşmadan rahatsızlık duyanları görüyoruz. Üçüncü ülkelere tehdit teşkil etmeyen bir anlaşma yapıldı.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'siz bir plan olamaz.
Değerli konut vergisiyle ilgili olarak önümüzdeki günlerde çalışma yapılacak. Bir yıllık erteleme söz konusu olabilir. Yapılacak çalışma tekemmül ettirildikten sonra Cumhurbaşkanımıza arzedilecek. Gelen değerlendirmeleri, eleştirileri, çağrıları dikkate aldığımızı ifade etmek isteriz.
Yaptırım diliyle ’Hizaya getirme’ çabası içinde olmasınlar. Bu tür tehditlerle korkutamayacaklarını bilmeleri lazım.
Libya hükümetinin ve halkının yanında olmanın gerektirdiği adımları atmaktan sarfınazar etmeyiz.
Burada jesti herkesin taleplerini karşılayacak bir orta yolun bulunması olarak anlamam daha doğru olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kanal İstanbul'a inanıyor.
Muhalefetin 'yaptırırım yaptırmazsın' meselesine getirmesi çok garip. Kanal İstanbul bir devlet projesidir, belediye ya da siyasi parti projesi değildir. İlgili kurumlar çalışmalarını sürdürüyor.
Montrö'yü tartışmaya açmayız. Montrö Boğazlar Anlaşması, Türkiye'ye boğazlar konusunda tam yetki veren bir anlaşmadır.