Son dakika haberi: Türkiye'de uygulanan Instagram yasağıyla ilgili bir röportajda hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert sözlerle yüklenen Dilruba Kayserilioğlu tutuklanmıştı. 12 Ağustos'tan beri İzmir Şakran Cezaevi'nde tutuklu olan Kayserilioğlu dün akşam saatlerinde tahliye edildi.
Kayserilioğlu'nun annesi Aysel Kayserilioğlu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bırakılacağından bilgimiz yoktu. Kimsenin, ne avukatımızın ne bizim, kimsenin bilgisi yoktu. Yine usulsüzce oldu. Gece yarısı salmışlar. Telefon yok, bir şey yok. Çocuğun elinde, bize ulaşamıyor falan. Bir şekilde ulaştı. Bir şekilde arkadaşlarını yolladım ve geldi.
Çocuğumu gördüğüm için çok mutluyum ama ben yalnız bir kadınım yalnız ve dul bir kadınım. O saatte çocuğumun salınması ne avukata ne bana haber verilmemesi üzdü beni. Cezaevinin dışına bırakmışlar, telefon yok, ulaşamıyor hiçbir şekilde. Bir şekilde yanından biri geçiyormuş. Ondan Allah razı olsun telefonunu alıyor ve 'Anne beni saldılar acilen bana birini yolla’ dedi. Hemen arkadaşlarına ulaştım onlar aldı geldi o saatte. Eline bir çöp torbası vermişler, ‘Eşyalarını oraya koy’ demişler. Haber verseler en azından bavulla giderdik, çocuğumuzu toplardık. Elinde o torbayla, o şekilde geldi çocuğum."
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Dilruba Kayserilioğlu'nun tahliyesi esnasında resmi prosedürlerin eksiksiz olarak uygulandığını bildirdi. AA'nın aktardığına göre; kurumdan yapılan yazılı açıklamada, Kayserilioglu'nun tahliye sürecinde ailesine haber verilmediği ve gece yarısı ceza infaz kurumundan çıkarıldığına ilişkin basında ve sosyal medyada yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
Kayserilioğlu'nun hakkında İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29 Ağustos 2024 tarihli tahliye müzekkeresinin aynı gün saat 17.13'te ceza infaz kurumu portalına düştüğü belirtilen açıklamada, bunun üzerine hemen tahliye işlemlerine başlandığı ve tutuklunun saat 20.00 sıralarında tahliye edildiği aktarıldı.
Açıklamada, Kayserilioğlu'nun emanete alınan eşyası arasında cep telefonu bulunmadığı anlatılarak, şunlar kaydedildi:
"Resmi uygulama gereğince kişisel eşyası ile bir miktar parası kendisine eksiksiz teslim edilmiştir. Tutuklu, tahliye işlemleri sürerken, kurum personeline, ailesi, avukatı veya bir başka tanıdığına haber verilmesi yönünde bir istemde bulunmamıştır. Yasal zorunluluk olmamasına rağmen maddi durumu olmayan veya ulaşım güçlüğü yaşadığını beyan eden bütün tutuklulara kurum idaresince gerekli yardım sağlanmaktadır. Adı geçen tutukluya da jandarma tarafından araçla kampüs ana nizamiyesine kadar eşlik edilmiştir."
Kampüs önünden Aliağa ilçe merkezine toplu ulaşım araçları bulunduğu, ulaşım sorunu yaşanmadığı belirtilen açıklamada, "Tutukluya tahliyesi esnasında resmi prosedürler eksiksiz olarak uygulanmış olup bir ihmal ya da eksiklik söz konusu değildir." denildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel başkanı Özgür Özel, dün Dilruba Kayserilioğlu’nu cezaevinde ziyaret etmişti. Kayserilioğlu’nun 3 Eylül günü duruşmada serbest kalacağını ümit ettiklerini aktaran Özel, “Kendisi de serbest kalmayı ümit ediyor. Ben kendisini 9 Eylül günü partimizin 101’inci kuruluş yıl dönümünde Ankara’daki törenlere ve akşamki konsere davet ettim. 9 Eylül günü için randevulaştık. Ümit ediyoruz ki Dilruba’nın hiç değilse bu isteğini boşa çıkaracak, onu üzecek bir durumla karşı karşıya kalmayız” demişti.
Türkiye'deki Instagram yasağı kararına tepkisini sokak röportajında dile getiren Dilruba Kayserilioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve hükümeti de sert şekilde eleştirmişti. Kayserilioğlu ayrıca "Sosyal medyayı kullanan influencer'lar var. Türkiye'nin hatta dünyanın artık yüzde 90'ı geçimini Instagram üzerinden sağlıyor. Hiçbir gerekçe sunmadan bir akşam çat diye 'kapattım, oldu' olmaz" diyerek karara isyan etmişti.
Bu sözlerinin ardından Kayserilioğlu "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından gözaltına alınmıştı. Kayserilioğlu'na "Cumhurbaşkanına hakaret" suçu yönünden yurt dışına çıkış yasağı konarken, tahliye kararı verilmiş, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan ise tutuklu kalmaya devam etmişti.