Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, ‘’DSİ Tarafından Yapımı Tamamlanan 564 Tesisin Toplu Açılış Töreni’’nde konuştu.
"SU BAŞ KÖŞEYİ AYIRDIĞIMIZ MÜMTAZ BİR YERE SAHİP OLDU"
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
- Su, hayatımızı idame ettirdiğimiz bir nimet olma yanında kültür kodlarımızda da baş köşeyi ayırdığımız mümtaz bir yere sahip olmuştur. Öyle ki tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini su ile yeşerttik. Evlerimizi, şehirlerimizi, meydanlarımızı suyun bereketiyle şenlendirdik. Camilerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi su yollarıyla, çeşmelerle, şadırvanlarla donattık.
"HAREKETE GEÇMEZSEK ÇOK DAHA BÜYÜK SORUNLARLA KARŞILAŞACAĞIZ"
- Ulaşabildiğimiz temiz su kaynakları tatlı su kaynaklarının sadece yüzde 0,1'ini teşkil ediyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, plansız sanayileşme ve kentleşme su kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Tabiattaki düzen bozuldukça nimetler de afete dönüşüyor. Bu konuda tedbir alıp harekete geçmezsek ileride çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Temiz suya erişim beka meselesidir. Su konusunda yaşanacak en ufak bir gecikme, telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır.
"SU KAYNAKLARIMIZI KİRLETMEK BU ÜLKEYE YAPILMIŞ EN BÜYÜK İHANETLERDEN BİRİ"
"İZMİR KÖRFEZİ CAN ÇEKİŞİYOR, MUHALEFETİN UMURUNDA DEĞİL"
-
Su israfının önlenmesi ve çevre hassasiyetimiz muhalefet cenahında karşılık bulmuyor. Çevreyle ilgili meseleleri istismar etmeye gelince varlar ama çevrenin korunmasına gelince ara ki bulasın. Çevre politikaları da benzer şekilde tutarsızlıklarla dolu. Lafa gelince 'Çevreciyiz, doğayı seviyoruz' diyorlar ama İzmir Körfezi'nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Körfez can çekişiyor, bunların umurunda dahi değil. 30 sene önce kokudan, kirlilikten kurtardığımız Haliç konusunda umursamazlık söz konusu. Haliç, maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.
-
Kendi mesuliyet sahalarında çıkan yangınlara bile müdahale etmede ya çok geç ya da yetersiz kaldılar. Bunu kabul etmek yerine üstünü örtmek için yine başkalarını suçladılar.
- Artık suya yön veren politikalarla güçlü bir şekilde 'Su akar, Türk yapar' diyebiliyoruz.
Bu içerik Hazar Gönüllü tarafından yayına alınmıştır