Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programında konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan'ın gündeminde Suriye'de devrilen Beşşar Esad rejimi ve başta Suriye olmak üzere dünyada yaşanan insan hakları ihlalleri vardı. Suriyelilerin ülkeye geri dönmeye başlamasına değinen Erdoğan muhalefete 'diktatör' tepkisi gösteren Erdoğan "Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini izlesinler" dedi.
"EN FAZLA ALTINI OYANLAR ONLAR"
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
- İsrail, Filistin halkının topraklarını gasbetmeye, toprakların asıl sahiplerini sürgün etmeye devam ediyor. Komşumuz Suriye'de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken İnsan Hakları Beyannamesi göz göre göre ayaklar altına alınırken lafa gelince demokrasi havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı. Bölücü örgütün terör eylemlerinde çoğu sivil binlerce vatan evladını şehit verdik. Sırf bölücü teröre boyun eğmediği için işkenceyle katledilen nice insanımız oldu. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin altını en fazla oyanlar bunun en fazla savunuculuğunu yaptığını söyleyenler.
"SURİYE'DE İNSANLIK SINAVINI BAŞARIYLA VERDİK"
- Komşumuz Suriye'de insanlık sınavını başarıyla verdik. İlk günden beri tutumumuz belli, söz ve eylemlerimiz apaçık ortada. Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaştı. Suriyeli muhacirleri 13 yıl boyunca en güzel şekilde misafir ettik.
"SEDNAYA HAPİSHANESİ'NE BAKTIĞIMIZDA NASIL VAHİM BİR FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNÜLDÜĞÜ ANLAŞILIYOR"
- Birileri maalesef buna sırf menfaatlerini koruma adına sessiz kaldı. Haftalarca süren ırkçı nefret furyası karşısında iki kelam etmediler. Mesele Suriyeli muhacirler olunca duymadılar, görmediler, konuşmadılar. Sonuçta ne oldu? Vicdan kazandı, vicdan. İnsanlık, merhamet, dayanışma, yüce gönüllü olmak kazandı. Muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenler ise hem seçimlerde hem insanlık sınavında kaybettiler. Hepimizi derinden sarsan Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine baktığımızda nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğü bugün çok daha iyi anlaşılıyor.
"BARIŞ ORTAMI KÖK SALDIKÇA İNANIYORUM Kİ GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞLERİN ZAMANLA SAYISI ARTACAK"
- Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapısı açılmıştır. Barış ortamı kök saldıkça inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin zamanla sayısı artacak. CHP'nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından mahcubiyet duyması gereken CHP'nin Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, biz, gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz.
'DİKTATÖR' TEPKİSİ
- Bunlar yıllarca şahsımıza 'diktatör' iftirası attılar. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini izlesinler.
"TÜRKİYE'Yİ BÖLGEMİZDEKİ TEHDİT VE TEHLİKELERDEN UZAK TUTMA ARZUMUZ VAR"
- İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin arkasında, Türkiye'yi bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır. Milletçe ortak noktalarımıza odaklanmalıyız. Görüş ayrılıklarımızı geri plana itip aynı hedef ve değerler etrafında kenetlenmeliyiz.Bu içerik Hazar Gönüllü tarafından yayına alınmıştır