Son dakika habere göre Erdoğan Zarrab hakkında açıklama yaptı. Erdoğan, "Ambargoyu ihlal etmedik. Biz ABD'ye bu yönde taahhütte bulunmadık. Dünya ABD'den ibaret değil.bizim İran ile ticari ve eneji konularına ilişkimiz var" ifadelerini kullandı.
DÜNDEN BERİ NELER YAŞANDI?
New York’ta başlayan Atilla’nın yargılandığı davada suçunu kabul eden ve tanık olan Zarrab, dün duruşma salonuna mahkûm kıyafetiyle ve ayakları kelepçeli getirildi. Zarrab, “Eşim Ebru Gündeş Türkiye’de ünlü bir sanatçı. Her zaman kamuoyu önünde olan bir insandım” dedi.
ABD’nin New York kentinde önceki gün görülmeye başlanan eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla davasında, Reza Zarrab dün tanık olarak dinlendi.
New York Bölge Savcılığı tarafından Manhattan’da görülen davaya ten rengi mahkûm tulumu içinde ve ayakları kelepçeli getirilen Zarrab (Rıza Sarraf), Atilla aleyhinde bilgiler verdi. Zarrab’ın avukatları olan eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani ve eski Adalet Bakanı Michael Mukasey de duruşmada hazır bulundu.
Davada Türkçe konuşan Zarrab, tercüman aracılığıyla ifade verdi. Yemin eden Zarrab, savcılıkla işbirliği yaparken 3 yükümlülüğü olduğunu söyledi; “Yalnızca ve yalnızca gerçeği söylemek, ABD savcılık makamıyla işbirliği yapmak ve bundan sonra hiçbir suça karışmamak” ifadesini kullandı.
Zarrab, ABD ve BM’nin İran’a karşı ekonomik yaptırımlarını delme, kara para aklama, yolsuzluk gibi suç- lar dahil 6 iddianın yanında önceki gün Atilla’nın avukatı Victor Rocco’nun öne sürdüğü suçu da itiraf etti. Zarrab, alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmasına izin vermesi için cezaevi gardiyanına rüşvet verdiğini söyledi. Böylece Zarrab’ın 7’nci suçunu da kabul ettiği anlaşıldı.
Savcı Yardımcısı Sidhardha Kamaraju’nun sorularını yanıtlayan Zarrab, İran’ın gaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri kullanamadığını kaydederken, yaptırım kuralları konusunda en iyi bilgiye sahip kişinin Hakan Atilla olması nedeniyle onu aradığını ifade etti. Zarrab, “Bu salonda sizinle bu planda çalışan bir kişi gösterir misiniz?” sorusuna, “Bu insan Hakan Atilla’dır” yanıtını verdi.
Zarrab, ifadesinin başında İran yaptırımlarını aşmak için katkı sağladığını söylemesi dışında, Atilla’dan hiç bahsetmedi. Mart 2016’da Miami’ye yaptığı yolculuk sırasında havalimanında tutuklanan Zarrab, buraya suçlamalardan habersiz gittiğini söyledi. Eşi Ebru Gündeş ve kızı ile gittiği seyahat için Zarrab, ABD’li yetkililer tarafından ilk sorgulandığında yalan söylediğini savundu. Zarrab, “Neyle yüzleştiğimi bilmiyordum ve uzun bir yolculuğun ardından yaşadığım şok karşısında doğru yanıtları veremedim. Korkmuştum” ifadesini kullandı.
Ayrıca, cezanın ne olacağı konusunda kimsenin kendisine söz vermediğini de ekledi. Zarrab, savcının “Şu anda FBI’ın tutuklusu musunuz?” sorusuna “Evet” yanıtını verdi. “Otelde mi kalıyorsunuz?” sorusuna ise “Hayır. 2 haftadır FBI’ın denetimindeyim. Metropolitan Tutukevi’nde kalıyorum” dedi.
"5-10 MİLYON EURO’LUK HESAP AÇTIK"
Zarrab, ABD savcılarıyla yaptığı işbirliği karşılığında, 2011’den beri işlendiği iddia edilen suçun detaylarını anlatmaya başladı. Önce babası ve kardeşiyle birlikte Dubai’de döviz bürosu işlettiğini, daha sonra bu yolla İranlı, Türk ve Azeri müşterilerinin paralarıyla ABD yaptırımlarını delerek bu işe başladığını anlattı.
Ancak İran vatandaşı olduğu için Aktif Bank’ın kendisine hesap açmadığını belirten Zarrab, jüriye, eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Aktif Bank’ta hesap açması için kendisine yardım ettiğini öne sürdü. 5-10 milyon Euro’luk bir hesap açarak başladıklarını savunan Zarrab, bunun günlük işlem hacmi kadar olduğunu ifade etti.
İran Merkez Bankası ile görüşmeler ayarladığını anlatan Zarrab, İran parasının kurunu dengede tutabilmek için eski İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani’yle 2010 ve 2011 yıllarında toplantılar yaptığını söyledi. Zarrab, bankaya ‘nakit teslimatına yardım için daha iyi bir komisyon’ önerdiğini, daha sonra bu ilişkinin sona erdiğini belirtti.
Zarrab, İran Merkez Bankası’yla anlaşmasının sona ermesinden sonra Bank Mellat ailesiyle tanıştığını ve ABD yaptırımlarını Mellat’la deldiğini kaydetti.
ŞEMA ÇİZEREK ANLATTI
İran’ın petrolden elde ettiği geliri Halk Bankası’nda tuttuğu için Halk Bankası’na yöneldiğini anlatan Zarrab, “Halkbank’la ilişkimiz 2012 yılında başladı. Ahmet Alacacı ismindeki bir kuyumcu, İran ile ilişkili işlemlerin Halkbank’ta yapılması için altın ihracatı sistemini önerdi. Halkbank’a gittim ve o dönemki Genel Müdür Süleyman Aslan’a ulaştım. O benimle çalışmak istemedi çünkü Ebru Gündeş eşim olduğu için çok göz önünde biriydim” dedi.
Aslan’ı ikna edemeyince dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a ulaştığını iddia eden Zarrab, “Zafer Çağlayan’la yüz yüze toplantı yaptık. Ticaretin detayı hakkında bilgi sordu. Kâr marjını sordu ve ortak bir şekilde yüzde 50-50 kâr paylaşımı ile bu ticarete aracı- lık edebileceğini söyledi” ifadesini kullandı.
Zarrab, “Çağlayan’a 50 milyon Euro’dan fazla para ödediğimi düşünüyorum. Bunun dışında 7 milyon dolar ve 2.4 milyon lira da verdim. Çağlayan ile yüzde 50 kâr payımı paylaştım” iddiasında bulundu. Zarrab, Çağlayan’a verdiğini öne sürdüğü 31 milyon Euro’nun muhasebe kaydını Excel dosyasından gösterdi. Ödemeleri “nakit olarak, değerli eşyalar ve banka transferleriyle” sağladığını söyleyen Zarrab, bazı ödemeleri aile üyeleri aracılığıyla da aktardığını kaydetti.
Savcı, İran ile yapılan ticaretten doğan kârdan Çağlayan’ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2.4 milyon Türk Lirası ödemeye dair banka makbuzunu gösterdi. Zarrab, kürsü- den indi ve altın ticareti aracılığıyla yaptırımların nasıl delindiğini şema çizerek anlattı. Zarrab, bugün ve yarın da ifade verecek.