Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Nahçıvan ile Azerbaycan arasında planlanan koridorun açılmasıyla birlikte Bakü, Orta Asya bölgesinde önemli bir lojistik merkez haline gelir. Hele hele Orta Koridor (İpek yolu) olarak değerlendirdiğimiz zaman da ana merkezlerden birisi haline gelecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara’da bir otelde düzenlenen Türkiye-Azerbaycan İş Forumu Genel Oturumuna katıldı. Oturuma, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın yanı sıra, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Asadov’un yanı sıra Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Azerbaycan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov ve çok sayıda yetkili katıldı.
Oktay konuşmasının başında, Azerbaycan iş dünyası ile Türk iş hayatının mensuplarını bir araya getiren bu toplantının, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecek bir adım olduğuna yürekten inandığını belirtti.
Türkiye ile Azerbaycan’ın, birbirinin sadece kanıyla canıyla gardaşı olmadığını, en önemli siyasi ortağı, önde gelen ticari partneri ve yatırımcısı olduğunu bildiren Oktay, “Hedefimiz, salgın sebebiyle yavaş seyreden küresel ekonomik büyüme karşısında iş insanlarımıza yeni alternatifler bulmak, zayıf ve kırılgan büyüme eğilimlerini siz kıymetli kardeşlerimizle birlikte yapılacak projeler ile aşmaktır” ifadelerini kullandı.
Korona virüs salgını dolayısıyla oldukça zorlu geçen bir yılı geride bıraktıklarına dikkat çeken Oktay, dönüşen küresel konjonktürden Türkiye’nin de etkilendiğini aktaran Oktay, şu ifadeleri kaydetti:
“Fakat bizi emsallerimizden ve gelişmiş ülkelerden ayıran çok önemli avantajlarımız vardı. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bugüne kadar sağlığa, sosyal güvenliğe, sanayiye, teknolojiye, yani ülkemizin refahını artıracak her alana büyük yatırımlar yaptık. Yaptığımız yatırımların karşılığını da, yine bu gibi zorlu zaman diliminde aldık. Salgın süresince Türkiye’yi ekonomisiyle yükseltme hedefimizden asla kopmadık ve Türkiye’nin direnci kırılmadı. 2020 yılının ilk yarısında yüzde 3,1 oranında daralan Türkiye ekonomisi, özel tüketim ile yatırım harcamalarındaki kuvvetli artışın desteğiyle üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 6,7, bir önceki çeyreğe göre de yüzde 15,6 oranında büyüme kaydetti. 2020 yılının son çeyreğine ve 2021 yılına ilişkin öncü veriler; ekonomimizdeki toparlanma eğiliminin devam ettiğine işaret etmektedir.”
Covid sonrasında Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için daha büyük projelere, daha büyük yatırımlara yönelmiş durumda olduklarına işaret eden Oktay, “Yüksek teknoloji sektörleri öncelikli olmak üzere çekeceğimiz uluslararası yatırımlarla ülkemizi bir yatırım, üretim ve teknoloji üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Son aylarda, ülkemize yurt dışından 15 milyar doların üzerinde portföy girişi gerçekleşmiştir. Yatırım ortamının daha da iyileşeceği, öngörülebilirliğin daha da artırılacağı, yatırımcıların beklentilerini daha yüksek düzeyde karşılanacağı bir ortamın tesisi için gereken tüm adımları atıyoruz. Ekonomi ve yatırımları doğrudan ilgilendiren bir hukuk reformu gündemimiz de, önümüzdeki günlerde reform taslakları TBMM gündeminde olacaktır. Bunun içerisinde ekonomiye ilişkin reform paketlerimizde yine bu çalışmaların içerisindedir. Türkiye’ye güvenen yatırımcılar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kazanmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.
İşgal altındaki toprakların geri alınmasının Azerbaycan’da olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir heyecanla karşılandığını, muzaffer Azerbaycan’ın göğüslerini kabarttığını vurgulayan Oktay, 44 gün süren çetin muharebeler sonucunda Dağlık Karabağ’ın vatan hasretinin son bulduğunu, işgalci Ermenistan’ın Karabağ’dan sökülüp atılmasının, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin gücünü sahada bir kez daha tüm dünyaya gösterdiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin her türlü imkanıyla kardeş Azerbaycan’ın yanında olduğunu, yarın da yanlarında olmaya devam edeceklerini belirten Oktay, “Çünkü biz terörle mücadeleye gelince dost bildiğimiz ülkelerin nasıl ayak oyunları yaptığını iyi biliyoruz. Bunu aslında Azerbaycan’da da gördük. Eli kanlı PKK/YPG ve FETÖ masum vatandaşlarımızın canına kıyarken kör ve sağır olanları iyi tanıyoruz. Karabağ’ın 30 yıldır donmuş bir ihtilaf olarak çözümsüz kalmasını isteyenler kimse bakıyoruz PKK/YPG çocuklarımızı, gençlerimizi katlederken susanlar da aynı taraflar. Karabağ da sözüm ona çözüm için bir araya gelip oyalama taktiği güdenler kimse, PKK/YPG’nin katliamlarına ‘ama, fakat, lakin’ diyen vicdansızlar da bunların içimizdeki uzantılarıdır. Bir yerde terör varsa bunun aması, fakatı, lakini olmaz” dedi.
Gerek işgalden kurtulan topraklar, gerek Covid salgınının oluşturduğu yeni avantajların Türkiye ve Azerbaycan ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendirilebileceğini aktaran Oktay, iki ülke arasında 2023 yılına kadar 15 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak gibi bir hedefleri olduklarına dikkat çekti.
Oktay, yarın konuk Başbakan Asadov ve heyeti ile birlikte 9. Karma Ekonomik Komisyon toplantısı gerçekleştireceklerine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Toplantı kapsamında istişare edeceğimiz protokolde; kamu-özel sektör ortaklığı, savunma sanayi, tarım, ulaştırma ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi birçok farklı alanı içeren geniş bir eylem planı çalışıyoruz, açıklamaya hazırlanıyoruz. Gerek az önce gerçekleştirdiğimiz toplantımızda, gerek gerçekleştirdiğimiz bu iş forumunda sizlerden aldığımız geri dönüşleri de, yarın gerçekleştireceğimiz toplantıyı da istişareye yansıtacağız. Azerbaycan’ın işgalden kurtarılmış topraklarının yeniden ihyasında Azerbaycan’ın yanında olacağız; Karabağ’ın kalkınmasında gerek altyapı gerek üretime yönelik yatırımlarda Türk iş dünyasının duyarlı olacağına inanıyorum.”
Karabağ zaferinin Türkiye, Nahçıvan ve Azerbaycan’ın karayoluyla birleşmesi için büyük bir fırsatı da beraberinde getirdiğini söyleyen Oktay, “Bu noktada Nahçıvan’ın ortak stratejik önceliğimiz olduğunu vurgulamak isterim. Nahçıvan ile Azerbaycan arasında planlanan koridorun açılmasıyla birlikte Bakü, Orta Asya bölgesinde önemli bir lojistik merkez haline gelir. Hele hele Orta Koridor (İpek yolu) olarak değerlendirdiğimiz zaman da ana merkezlerden birisi haline gelecektir. Bildiğiniz gibi Şuşa Karayolu yapımı şuanda Türk firmalarınca üstlenilmiş durumda. İnanıyorum ki; Şuşa karayolu Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’in Zafer Yürüyüşünde ifade ettikleri gibi 2021 yılı yaz aylarında tamamlanmış olacaktır. Azerbaycan’ın Ukrayna, Gürcistan ve BDT ülkeleri ile akdettiği serbest ticaret anlaşmaları Azerbaycan’daki yatırımcılarımıza geniş bir pazar imkanı sunmaktadır. Azerbaycan’a Türkiye’den yatırımların artırılarak buradan Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine ihracat yapılması ikili ticaretin artırılmasında önemli bir etken olacaktır” açıklamasında bulundu.
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Asadov şahitliğinde, iki ülke firmaları arasında 100 milyon doları aşan 11 adet anlaşma imzalandı. (İHA)