Son dakika haberleri: Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Olağan Yüksek Divan Kurulu Toplantısı yapıldı. Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıya Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, YDK üyeleri ve Sarı-lacivertli kulüp üyeleri katıldı. Divan kurulu toplantısına yoğun bir katılım olurken, bir çok üye konuşmaları ayakta dinledi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, üyelere plaketlerini takdim ettikten sonra kürsüye geldi ve açıklamalarda bulundu.
"Konuşan herkese teşekkür ederim. Şu an bir dönüm noktasındayız. Hep beraber en sağlıklı kararları vermek durumundayız. 1 maç üzerinden değerlendirme yapmayacağız. Bu maç, bardağı taşıran son damla olduğu için biraz üzerinde duracağız. Esas sıkıntı son 15 yılda yaşananlar, yaşatılanlar ve Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumdur."
"Sadece 2 maçı alalım. Sivasspor-Galatasaray maçı 3 puan. Adana Demirspor - Fenerbahçe maçı kaybedilen 2 puan. Yarışa etki eden 5 puan. Şampiyonluk adayları arasında en çok kırmızı alan takımız. Ne yönetim, ne hoca sesini çıkarmadı. Ersun Yanal döneminde şampiyonluğun en büyük adayıyken, 21 puanın 18'ini kaybettik. Hayatın olağan akışına karşı. Bize yapılan operasyonlar hep şubat aylarında yapılıyor. Önümüzde 2 yol var. Bu kararları oylama yaparak aldık."
"Tüm takımın neredeyse dayak yediği bir maçtan bahsediyoruz. Bir maçta hakem, yardımcı hakemler ve VAR'ın bu kadar çok kritik pozisyona kabul edilemez hataların yaşandığı başka kaç maç vardır bilmiyorum. Bu hataların hepsi Fenerbahçe'nin aleyhine gerçekleşmiştir."
"Mert Hakan'ın golü bize göre yüzde 100 gol! Hiçbirimiz göremiyoruz ama VAR görüyor eli. Aynı VAR, hakemin gözünün önündeki penaltı pozisyonunu görmüyor. Bu, hakem performansıyla anlatılabilecek bir durum değil. Niyetle anlatılabilecek bir durumdur. Net gol olan bir pozisyonu el diye vermediler. Bunu görüyorsan, diğerlerini neden görmüyorsun? Görmek istemiyorlar, göremiyorlar değil! Bir tane rakip oyuncu itiraz etmiyor."
"Ndiaye diye bir oyuncu var. Bu oyuncuya bu hakem olağanüstü bir tahammül gösterdiği için atılması gereken bir maçı kartsız tamamladı. Normal şartlarda yaptığı ihlallerden dolayı maçı bitirmesi söz konusu bile değildi."
"Düşünsenize bu hatalar, malum rakibimize yapılsaydı neler olurdu? Rakibimiz aslında ilk yarıyı 9 kişi bitirmeliydi. Burada yaşananlar hakem hatası değildir."
"88. dakikadaki golümüzü iptal etmeye cesaret edemediler. Miha Zajc'ın pozisyonu geliyor sonra 110. dakikada, Fenerbahçe gol atıp, 3 puan alırsa endişesiyle bu faulü göz göre göre vermiyor."
"Bir de yeni bir şey çıktı. Bariz gol atıyoruz, Ümraniye maçında da aynısı oldu. Çizilen çizgiler arasında 3 metre fark var, yan hakem ofsayt bayrağı kaldırıyor."
"Bence ligimizin en centilmen hocalarından biri olan, hakemler hakkında hiç olumsuz konuşmayan hatta birkaç kez destekleyen, İngilizce ve Türkçeyi bir gram bilmeyen hocamz, "Faul, faul. İçeride değil, dışarıda ama neden faulü vermedin?" diye soruyor. Çat, kırmızı kartı çıkartıyor. Onlarca, yüzlerce maç var hocaların sahaya girdiği ama kart görmediği."
"Bu arkadaş galiba emekli olduğunda "Ben, Jorge Jesus'u attım" diyecek. Sistem bu kadar rahat Fenerbahçe'ye kartlar verebiliyor. Fenerbahçe, katliama uğramıştır; çok kritik bir dönemeçte, çok da iyi oynadığı bir maçta üstelik..."
"Biz yalandan adalet istemiyoruz, gerçek adalet bize fazlasıyla yeter. Zaten çürümüş, kokuşmuş Türk hakemlik müessesinin sonuna geldik. Bunların hepsi temizlenecek. Sivas ve Adana'da yaşananlardan sonra bu müessesenin bittiğinin en önemli belgesi budur. Futbolda yolsuzluğun belgesi bu iki maçtır."
"Dün bi rakibimiz uyandı, açıklama yaptılar. Biz hiç cevap vermedikçe daha da delirdiler. Biz o topa girmedikçe daha da delirdiler. Benim de sesimi kullanarak bizi topa çekmek için video hazırlamışlar. Ben çok komik buluyorum, alay edercesine komik buluyorum. Hiç konuşmayan kulüp şimdi uyandı."
"8 Mart'ta bir grubu temizleyip kendi istedikleri hakemleri getireceklerdi. Bütün hakem sınavlarını o dönem kaldırdılar. Biz böyle saçmalık olur mu diyerek bunu engelledik. Gelin iddialarınızı televizyonlarda tartışalım dedik. Bu kadar inanıyorsanız iddianıza ve bu kadar güzel algı yapıyorsanız, neden gelmezsiniz?"
"PFDK Başkanı, Fenerbahçe formasıyla karar alıyor." dediler. Biz cevap verince, "Siz niye üstünüze alınıyorsunuz?" dediler. "Siz, bizim adımızı geçirdiğiniz her yerde biz üstümüze alınırız." dedim. "Sizi kayırıyor" diyorsunuz, cezalar açıklandı ve şampiyonluk adayları arasında en çok ceza alan kulüp biziz."
"Lale Orta diye bir hanımefendi, Türkiye'nin ilk MHK Başkanı oldu. Benimle fotoğrafı varmış falan filan... Giden de Galatasaraylı'ydı, biz ağzımızı açtık mı?"
"O camianın bir yöneticisinin "Ligi bitirtmeyiz" sözlerinden sonra "Ya ben onu yanlış söyledim" tarafına getirdiler. Buna bile "Ne kadar iyi niyetliler" falan diyorlar. Böyle bir organizasyona sahipler onlar. Biz böyle değiliz, bizim fıtratımız ve DNA'mızda bu yok."
"Biz derhal, en kısa zamanda VAR'ı Türk hakemlerinden kurtarmalıyız. Bu öneriyi dün yaptık. VAR, olmazsa olmazıdır futbolun. İnşallah önümüzdeki sene yarı otomatik ofsayt sistemi de gelecek. VAR, bizim ülkemizde kullanıldığı gibi kullanılırsa canavardır. Önümüzdeki haftalarda VAR hakemleri yabancı hakemlerden oluşmalı."
"Yapay zeka gelirse işlerin veriye dayalı yapacağı için bunu destekliyoruz. Bizim, yapay zeka tarafından atandığı söylemlerine dair şüphemiz var. Bize göre, yardımcı hakemler yapay zekayla atanmıyor, yanılıyor olabilirim. Ama şunu biliyoruz, bütün VAR atamaları manuel."
"Erkan Özdamar ve Atilla Karaoğlan'a uzun süre görev verilmeyecek dendi. 6 hafta mı uzun süre ? Hele Özdamar. Gevşeklik, amatörce, maçı katleden adama 6 hafta ceza veriyorlar. Atilla Karaoğlan "Şimdi ben bu adamla neden aynı cezayı aldım" diyecek. Bizim maça veriyorlar. Şaka gibi ya, böyle saçmalık olur mu ya!"
"Yıllarca unutulmayacak fahiş hatalar hep malum takım lehine oluyor. Bu tesadüf mü? Ne hale geldik, derbiye atayacak hakemimiz yok! Futbolla yatıp kalkan bir ülkede hepimiz dua ediyoruz, Halil Umut Meler'e bir şey olmasın diye! Son 4 derbinin hakemi Halil Umut Meler."
"Kaç takımın otobüsü kurşunlanmıştır? Bunun fail-i meçhul kalması, Türkiye Cumhuriyeti’nin ayıbıdır. Çağırın bizi bildiklerimizi anlatalım. Belki de hayatta değildir o kişiler. 12 Mayıs'ta taraftarımız polis gazı yedi, saldırıya maruz kaldı. Türkiye Kupası'nı kazandık ve dönüşte polise, 'Ne oldu gaz sıkmadınız' dedim. Pişkin pişkin, 'Biz organik gaz sıkıyoruz' dediler. Bizim 2011'den beri uğradığımız saldırıların, maddi kayıpların nasıl telafi edileceğini devlet, hükümet düşünmüyor ve telafi etmiyorsa bunlar da işin içindedir."
"Artık biz figüran mı olacağız? Yoksa bu ülkenin futbolunu temizleme adına bugünlerden feragat mı edeceğiz? Ben her şeyi feda etmeye, başkanlığı feda etmeye hazırım. Önümüzde iki tane yol var. Ligden çekilmek falan yok, bunlar duygusal olarka söylenen şeyler. Selahattin Baki'nin dediği gibi, "Biz bu ligi şampiyon bitireceğiz" mi? Maça çıkmayıp ya da maça çıkıp 1 dakika kalıp sahadan ayrılmak, bu sezonu feda etmek demektir. Ama inanın, geleceğimiz için çok çok önemli bir adımdır."
"Yönetim içerisinde bu konuda oylama yaptık. Bir kere ölme işine ben inanıyorum. 11'e 3 oyla devam kararı çıktı. 3 kişi arasında ben vardım."
"Fenerbahçe'nin olmadığı bir Süper Lig, Süper Lig değildir. Rakip takım ne diyor, 'Biz her yerdeyiz' diyor. Biz her yerde değiliz, doğrunun yanındayız. 20 senedir TFF'nin içine yuvalanmadık, kendimize çalışan bir medya ordusu yaratmadık, yaratmayız da."