Son dakika haberi: MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yüklenen Bahçeli, İsrail'e ve AB Komisyonu'nun Türkiye raporuna da sert tepki gösterdi. Bahçeli AYM ile Yargıtay arasındaki gerginliğe konuşmasında geniş yer ayırırken Yargıtay'dan yana tavır aldı, AYM Başkanı Zühtü Arslan'ı da hedef aldı. AYM'nin kapatılması veya yeniden yapılandırılması gerektiğini savunan Bahçeli, "AYM böyle giderse Fetullah Gülen ve Murat Karayılan'a da hak ihlali kararıyla kucak açacaktır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
- Boş aslan yatağında tilki gibi kuyruk sallayanlara gülüp geçiyor, işimize, önümüze bakıyoruz. Ülkemize ve milletimize nasıl hizmet edeceğimize odaklanıyoruz. MHP dur durak bilmeden çalışıyor ve buna devam etmekte kararlılık gösteriyor.
İMAMOĞLU'NA YÜKLENDİ
- Yerel seçimlere hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa veya sürprize bırakmayacağız. Küresel sömürü çarkında öğütülen, iktidara değil Türkiye'ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını hem öğreteceğiz hem göstereceğiz. Ara sıra keyfi yeterse boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HEDEP yönetimindeki diğer büyükşehir ve il belediyelerini Cumhur'un iradesiyle birleştireceğiz.
"RAPORU YIRTIP ATIYOR YA DA KAĞITTAN UÇAK YAPIP KENDİLERİNE İADE EDİYORUZ"
- Filistinliler zordadır, yuvalarından çıkarılmak istenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız, sessiz kalmayacağız. Netanyahu ve yönetimi işledikleri savaş suçlarından dolayı Lahey’de yargılanmalıdır.
- AB Komisyonu ülkemize karşı yine ön yargılı tutumunu teyit eden sakat bakışını bir kez daha gösterdi. AB Komisyonu’nun 2023 Türkiye Raporunu yırtıp atıyor ya da kağıttan uçak yapıp kendilerine aynen iade ediyoruz.
AYM-YARGITAY GERGİNLİĞİ: KRİZ UMANLAR AVUÇLARINI YALAYACAK
- AYM ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlık ve gerilim hali bir defa hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından hiç de arzu etmediğimiz bir durumdur. Ancak bir kahırdan umuyorum ki lütuflar doğacaktır. En son yaşanan AYM ile Yargıtay arasında cepheleşmeye ve suç duyurusuna kadar varan süreç bir devlet veya rejim krizi değil. Böyle göstermek isteyen siyasi partilerin sefil bir uydurması, kuruntusudur. Kriz düşü kuranlara, kriz ayini yapanlara açık söylüyorum ki avuçlarını yalayacaklar, hevesleri de kursaklarında kalacak.
"GEREKEN TBMM'DE YAPILMALI, KONU KAPANMALI"
-
AYM adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk ve toplum düzenini tahrip edecek kararlar alması yasa ve anayasa koyucunun iradesini yok sayması, hatta anayasa hükümlerini işlevsiz hale getirmesi bir sürüklenme halidir. Kararın gereği neyse TBMM'de yapılmalı, konu derhal kapanmalıdır. AYM süper temyiz kurumu değildir, Gazi Meclis AYM'nin vesayeti altında değildir. Bize göre Yargıtay görevini eksiksiz yapmıştır.
- Mecliste oturma eylemi yapan güruhun AYM'nin yasamayı etkisiz hale getirme girişimini görmeyip Yargıtay'a laf etmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar, karanlığa hizmet eden vicdansızlardır. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart'ta kaldırmasını da bilecektir. Ortada yargı krizi değil, bal gibi AYM'nin yetkilerini aşarak yargısal aktivizmi vardır ve bu kesindir. AYM yetki alanını genişleterek TBMM'ye ve diğer yüksek yargıya parmak sallamaktadır.
"AYM YA KAPATILMALI YA DA YAPILANDIRILMALI"