HABER

Son dakika | İmamoğlu "Tarihi sorumluluk olarak görüyorum" diyerek duyurdu! Tüm Türkiye'ye çağrı yaptı: İstanbul ve seçim mesajları çok konuşulur

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Son dakika haberi: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'de süregelen 'değişim' tartışmalarının seyrini etkileyecek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Siyasi hayatının en önemli amacını dile getiren İmamoğlu, 2024'teki yerel seçimleri işaret ederek "İstanbul ve Türkiye'nin kaderleri mühürlüdür. Bu nedenle ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum" dedi. İmamoğlu yerel seçimlerde, 2019'daki gibi bir İstanbul ittifakı kurulması içinden elinden geleni yapacağını vurguladı.

Son dakika haberi: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2023 seçimlerinin hemen ardından 'değişim' rüzgarını başlatması CHP'de tartışmaları beraberinde getirdi. Bu süreçte İmamoğlu'nun genel başkanlığa aday olacağı yönünde değerlendirmeler de yapıldı. İmamoğlu izleyeceği yol haritasıyla ilgili İstanbul ve Türkiye'ye seslenmek üzere Haliç Kongre Merkezi’nde kameralar karşısına geçti.

"TARİHİ BİR SORUMLULUĞUM"

Konuşmasında yerel seçimler için tüm Türkiye'ye seslenen İmamoğlu, "İBB Başkanı olarak diğer belediye başkanlarımızla omuz omuza bu demokrasi mücadelesinin öncülüğünü tarihi bir sorumluluk olarak görüyorum" dedi. İmamoğlu'nun CHP lideri Kılıçdaroğlu'na talebini dile getirişi ve mesajları da dikkat çekti.

"30 YILIN EN YÜKSEK ENFLASYONUNU YAŞATTILAR"

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Uzun zamandır gerçek enflasyona baktığımızda insanlarımızın mutfağının 3 haneli enflasyonu yaşadığı bir gerçek. Seçim sonrasında sadece temmuz ayında 30 yılın en yüksek aylık enflasyonunu yaşattılar. Hükümet yetkilileri vatandaşı sık sık tasarrufa davet ederken iki kamu bankasının üç yılda reklam harcaması tam 2 milyar lira. Kamu bankalarının İBB'mize 4,5 yıldır tek bir kuruş krediyi vermediğinin altını çizerim. Tasarruf sadece vatandaştan istenmez. 2023'te hedeflenen toplam vergi, ek vergilerle ülkemizde 4 trilyon 270 milyar lira yükseltildi.

4

"YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ FARK 8 KATINA ÇIKTI"

İktidarın ekonomik tercihlerinin sonunda toplumun en zengin yüzde 20'lik kısmı toplam gelirden aldığı payın arttığını görüyoruz. Bu yıl yüzde 20'lik kesimin payının yüzde 48'e ulaştığını tespit ediyoruz. Buna karşı en yoksul yüzde 20'nin aldığı pay ise ne yazık ki yüzde 6'ya geriledi. Yani zenginle yoksul arasındaki fark ülkemizde tam 8 katına çıkmış durumda. Bu iktidar zenginin cebini tıka basa doldururken halkımızı açlığa, çaresizliğe mahkum etmeye devam ediyor.

Siyasi hayatımın en önemli amacı vatandaşımızı bu çaresizlikten kurtarmak, onlara yeni ufuklar sunmaktır. Bu mücadeleyi son 4,5 yılda İBB Başkanı olarak verdim. Bu aynı zamanda bir demokrasi mücadelesiydi. Geçen 4 yılda İBB iktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi oldu. Saraçhane, hukuksuz seçim iptaline ve içi boş 'ahmak' davası benzeri siyasi davalara karşı bir güçlü demokrasi meydanına dönüştü.

3

"ÖNCÜLÜĞÜ TARİHİ BİR SORUMLULUK OLARAK GÖRÜYORUM"

Mayıs seçimlerinden sonra iktidarın muhalefeti tasfiye çabalarına en güçlü karşı duruş başta İBB olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek. 31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde tüm vatandaşlarımızı demokrasimizi yeniden yeşertmek ve şehirlerimize en güçlü şekilde sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum. İBB Başkanı olarak diğer belediye başkanlarımızla omuz omuza bu demokrasi mücadelesinin öncülüğünü tarihi bir sorumluluk olarak görüyorum.

"İSTANBUL'U KAZANAN SİYASETTE ÇOK ÖNEMLİ BAŞKA NOKTALARA ULAŞABİLİR"

"İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır." Ben bu sözü çok önemsiyorum. İstanbul'u kazanan bir belediye başkanı milletin tanıdığı fırsatı iyi değerlendirirse bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette çok önemli başka noktalara taşır. Ama ben, "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır" sözünü sadece seçim galibiyeti olarak da görmüyorum. Bence İstanbul, Türkiye'nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olmalıdır. 16 milyon vatandaşımızın şehirlerinin eşit hissedarı olduğu bir anlayışın hakim olması gerekmektedir.

1

"KENDİMİ İSTANBUL İLE MÜHÜRLÜ KABUL EDİYORUM"

İstanbul'un bu devasa sorunlarını çözmek aynı zamanda Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin de bir sınav yeridir. Tam da bu nedenle benim anladığım şekliyle İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmaktır. Biz İstanbul'u kalkındırmak Türkiye'yi kalkındırmaktır şiarıyla iş yaptık. İstanbul ve Türkiye'nin kaderleri mühürlüdür. Bu nedenle ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum.

Hayatım boyunca bir koltuğa değil, sürekli bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye'nin yeni bir siyaset ve yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Adaletin, bölgemizin ve dünyaya ilham kaynağı olacak özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi benim öncelikli hedefimdir.

"İBB'Yİ GAYRİHUKUKİ YOLLARDAN ELDE ETMEYİ DENEMEYE DEVAM EDECEKLER"

Türkiye'nin yönetiminden, yoksulluktan, demokrasimizin ölüme terk edilmesinden, özgürlüklerimizin elimizden alınmasından, emeğin sömürülmesinden, kültür hayatımızın çölleşmesinden, gençlerimizin, doktorlarımızın, ustalarımızın ülkelerini terk etmesinden isyan eden, kime oy verdiğine bakmaksızın, tüm yurttaşlarıma sesleniyorum. Sevgili yurttaşlarım, İBB'yi hep birlikte korumalıyız. İBB'nin bu iktidaerın eline geçmesinin maliyetinin idrakına hep birlikte varmalıyız. Geçen sürede gördük ki İBB'nin gayrihukuki yollardan elde etmek için birçok yol denendi. Denemeye de devam edecekler. Bunu şimdiye dek halkımızın feraseti sonucu başaramadılar, hep birlikte engelledik. Şimdi seçimlerde İstanbul'u hep birlikte tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz.

2

"PARTİLER ÖTESİ İSTANBUL İTTİFAKI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM"

Bu büyük başarı için parti ayrımı yapmadan beraberce hareket etmeliyiz. Ben 2019 seçimlerindeki gibi partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin de bu şuurla hareket edeceğine, bu meselenin partiler üstü bir mesele olduğunun anlaşılacağına yürekte inanıyorum.

PARTİLİLERE SESLENDİ! "CHP 2. PARTİ OLMAKLA ÖVÜNMEMELİ"

CHP'li yol arkadaşlarıma da sesleniyorum. Mayıs 2023 seçimlerinde yaşadığımız hayal kırıklığı beni çok derinden üzdü. Halkımızdan bu seçim mağlubiyetinden dolayı özür diledim. Hayal kırıklığının nedenlerinden biri de yenilginin sorumluluğunu üstlenme, gerçekle yüzleşme konusunda gerekli duyarlılığın gösterilememesidir. Ben bu mağlubiyetin partimizde köklü ve kapsayıcı bir tazelenme sürecinin başlamasına vesile olduğunu görüyorum. Parti mimarimizi dönüştürdüğümüz takdirde biliyorum ki halkımı bizim geleceğin Türkiye'sini onlarla beraber kurmamızı bizden talep edecekler. Bu uğurda partimin değişimi, dönüşümü siyaset hayatımın çok önemli bir misyonudur.

Sevgili CHP'li yol arkadaşlarım, artık CHP seçim kaybedemez, kaybetmemeli. CHP 2. parti olmakla övünemez, övünmemeli. Partimin bir evladı olarak bu dönüşüme en etkin şekilde katkı sunmaya devam edeceğim.

"REFAH İÇİNDE BİR ŞEHİR İÇİN YOLA ÇIKIYORUM"

Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı savunmak için bir kez daha yola çıkıyorum. 16 milyona eşit hizmet götürmek için, refah içinde bir şehir için yola çıkıyorum. 2019'da olduğu gibi tekrar İstanbul ittifakını en güçlü şekilde kurmaya geliyorum. İstanbul'u ve tüm yurttaşlarımı da bu yürüyüşe davet ediyorum. Sevgili CHP'liler, kıymetli İstanbullular, çok değerli yurttaşlarım, inanınız ki her şey çok güzel olacak.

KILIÇDAROĞLU'NDAN TALEBİNİ TEKRARLADI

28 Mayıs'tan sonra yaptığım açıklamada neredeysem tam da oradayım, bu işin tam da göbeğindeyim. Bugünden varsayımlar üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum. CHP'nin kurultay tarihi belli değil. Süreç olgunlaşacaktır. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde elbette ki temennilerim vardı. Bu temennilerimi kendi isteğimle sayın genel başkanımıza ifade ettim. Ben hala sayın genel başkanın değişim ve dönüşüm sürecinin liderliğini yaparak partimizin tüm kadrolarıyla yenilenmesiyle, yeni bir siyasi parti mimarisiyle geleceğe coşkulu bir şekilde ulaşmasını sağlayıcı bir süreci hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.

5

İSTANBUL İTTİFAKI VURGUSU

Biz bu ittifakı 2019'dan daha güçlü şekilde kurabiliriz. Bunun en önemli unsurlarından biri de siyasi partilerin ittifak vereceği katkılardır.

Sayın genel başkanımızın kurultayda aday olup olmadığını, kurultay tarihini bilmiyoruz. Varsayım süreciyle tarif yapılmasını kendi adıma doğru bulmam. Genel başkanımızla mesajlarımız bazen belediyemizin bir işleyişi üzerine veya İstanbul'la ilgili hususlarla olmuştur. Siyasi zeminde benimle bir irtibatı olmamıştır.

"PARTİLER İTTİFAKA MECBUR"

Türkiye'de yeni bir siyaset dönemi başladı. 2023 seçimleri de bir referandumun daha kaybedilmesidir. Ülkede var olan bu sistemin gereği, önde partilerin konuşulacağı ne yerel ne de genel seçim süreçlerini yaşayamayacağımızı gösteriyor. İttifakın şeklini bilemem ama iktidar partileri dahil diğer partiler de ittifaka mecburdur.

En Çok Aranan Haberler