Son dakika: Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Haber Global'de yayınlanan "Mesele Özel" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Nebati, Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ekonomiye etkisini açıkladı. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun emekli ikramiyelerini asgari ücret seviyesine çıkaracağı vaadi ile ilgili de konuşan Bakan Nebati, "Milletin aklıyla oynamasın kimse. Ülkenin bütçesi zaten en uç seviyede kullanılıyor." dedi.
Bakan Nebati'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye'de dövizin artışı demek, Türkiye'de fiyatların artması demek. Bir tarafta bunun getirdiği maliyet. Sonra salgından yeni çıkmış bir dünya, üzerine gelen savaş dünyada enflasyonu tartışılır hale getirdi. Dünya klasik yöntemle faizleri artırarak ve ekonomiyi soğutarak, ticaret hacmini daraltarak enflasyonla mücadeleyi parasal sıkılaşma üzerine yürütmeye başladı. Biz aykırı bir hareket yaptık. Büyümeden taviz vermeden enflasyonla da zaman içerisinde mücadele etmeyi hedefliyoruz diye yola çıktık. Enflasyonla ilgili mücadelemizi çok daha anlaşılır bir hale getirdik.
Enflasyon niçin hala yüzde 50'lerde? Geçen sene yüzde 80'lerde bir enflasyon gördük, o dönem aralık itibarıyla düşecek dedim. Bugün açıklanan enflasyon, beklentileri karşılıyor. Asgari ücrete artış yapıldı, üretim ve tüketim devam ediyor. 6 Şubat depremlerinden dolayı da yüzyılın afetiyle karşı karşıya kalan ülkemizde böyle bir enflasyon görülmesi, beklenenle karşılaştığımız anlamına geliyor. Gelecek ay, Ramazan ayının getirdiği gıda fiyatı artışına rağmen mayısta enflasyonun 50'nin altına düştüğünü ve sonra daha da gerilere gittiğini göreceğiz.
Gıda enflasyonunun genel enflasyonun üzerinde kalmasıyla karşı karşıya kalan tek ülke Türkiye değil. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, döviz fiyatlarındaki artıştan dolayı sürekli fiyat artışlarıyla karşılaşmıştık ama bu yıl geçen yılki oranlara göre yarı yarıya bir baskı oldu. Şimdi fiyatları artıran değil düşüren bir Türkiye var. Geçen yıla kıyasla bir düşüş var.
Türkiye'de damak tadı değişti. Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım. Bu işlerin belirli bir plan çerçevesinde yapılması lazım ve kamunun elini taşın altına koyma konusunda çekinmemesi gerekir. Bizim burada yapmamız gereken, aracıların fiyatları artırıp artırmaması çok önemli. Elbette kasıtlı fiyat artıranlar da vardır. Kasıtlı işler yapılıyor olması ahlaki olarak anormal ama bunlarla ilgili bizim incelemelerimiz var, ciddi düzenlemeler yapıyoruz. Fahiş gelir elde ediliyorsa, ithalat yoluyla da insanlarımız ucuz ete ulaşmalı.
Deprem sabahı, saat 05.00'te görevlendirildik. Depremin şöyle bir şeyi var. Biz iki aydır sahadayız. Muhalefet liderlerinden bazıları bunlar nerede diye soruyorlar. Balığa benzetiyorlar. Hakikaten balık gibi olduk. Deprem yetmiyormuş gibi Şanlıurfa'da sel oldu. Biz İçişleri Bakanımızla hiç ayrılmadık oradan. Afetle karşı karşıya kaldığınız zamanda etkileri ağır olur. Depremde yaşanan yıkımdan dolayı 104 milyar dolar servet kaybımız oldu. Afetzedelere en iyi şekilde yaklaşmamız lazım. Sabah uyandıkları zaman ailelerini, evlerini, iş yerlerini kaybettiler. Bakanlarımız bana ilk gün ne yapacağız diye sordular. Ne tür bir talep varsa bu taleplerin karşılanmasının garantisini veriyorum o şekilde sahaya çıkın dedim.
Haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Açıkçası çok üzüldüm. Meral Hanım bir metine bakarak yaptı konuşmayı. İki aya yakındır afet bölgesindeyiz. Oradan hiç ayrılmadık. Özellikle ilk günlerde gerçekten uyumadık, sürekli enkazın başındaydık. Onlardan kimse yoktu. Selde de aynı şey oldu. Biz çamur içerisindeyiz. Ben selle boğuşurken hanımefendi ve diğer liderler geldiler, gelip geçmiş olsun, nasıl gidiyor diye soracaklarına çamura bulaşmamak için köprünün başında basın toplantısı yapıp selam vermeden gittiler. Altılı masa olarak gelmişlerdi. Gelişleri gidişleri 1 saat sürmedi. Fotoğraf veriyor, demeç veriyor gidiyor. Ben ülkem adına üzüldüm. Yazılı bir metne bakıp okuyorsa yaptıkları şeyin farkında değiller demektir. Köpek balığı olmaktansa, kayıp balık Nemo olmayı tercih ederim.
Kasada para var demek bu parayı saçmak demek değil. Kasadaki paranın karşılığı EYT'linin alacağı maaşlardır. Kasadaki para olmasaydı depremde ilk gün 100 milyar lirayı veremezdik. 8 bin 500 lira bayram ikramiyesi vereceğim demek doğru değil. Hiçbir gerçekliği yok. 300 milyar liralık ek yük getirecek. Söylemekle olmaz. Peki 300 milyar liralık bir yük getireceksin, kaynağı nedir? Ekonomiden konuşuyorsan rakamını çıkar ortaya. Milletin aklıyla oynamasın kimse. Ülkenin bütçesi zaten en uç seviyede kullanılıyor.