TBMM Genel Kurulu, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri için bugün olağanüstü toplandı. Mustafa Şentop başkanlığında toplanan Meclis Genel Kurulu, Libya'ya asker göndermenin önünü açacak tezkereyi oyladı. Oylama sonucunda, Libya'ya asker gönderilmesini içeren tezkere, 325 oyla kabul edildi. Tezkereye 184 vekil hayır dedi.
TBMM Genel Kurulu, Libya'ya asker gönderme tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Genel Kurul, saat 14.00'te TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında açıldı. Gruplar adına yapılan konuşmaların ardın oylamaya geçildi. Oylamada 325 kabul, 184 ret oyu kullanıldı.
Tezkere hükümete Libya'ya asker gönderme yetkisi veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Libya’daki görev süresi, bir yıl olarak belirlendi. Libya'ya gönderilecek asker sayısı ve kapsamı Mehmetçiğin hangi bölgede görev yapacağı ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.
Tezkerenin kullanım amaçları "Milli çıkarlara yönelik her türlü tehdide karşı önlem almak, Libya'daki gayrimeşru grupların Türkiye'nin menfaatlerine yönelik, saldırılarını bertaraf etmek, Kitlesel göç gibi risklere karşı önlem almak, Libya halkına insani yardımların ulaşmasını sağlamak" şeklinde sıralandı.
ÖNCESİNDE USUL TARTIŞMASI
Tezkere görüşmeleri, CHP'nin başkanın tatilde olan Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi olmadığını öne sürerek usul tartışmasıyla başladı. Usule ilişkin itirazlara yanıt veren Şentop, Anayasa'nın 93'üncü maddesine göre toplantı çağrısını yaptığını söyledi. Şentop, TBMM'yi değil, Genel Kurulu toplantıya çağırdığına dikkati çekerek, bunun Anayasa ve İçtüzük'e uygun olduğunu vurguladı.
Meclisi tatilde ve ara vermede toplantıya çağırmaya yönelik kuralların, Genel Kurulun ara vermesi halinde de geçerli olacağına işaret eden Şentop, "21 Aralık'ta alınan karar, bir tatil ve ara verme kararı değildi. TBMM bir tatilde ve ara vermede değildi. Sadece Genel Kurul toplanmama kararı almıştı. Ben TBMM'yi değil, Genel Kurulu toplantıya çağırdım. Aynı şey değil çünkü 21 Aralık'ta alınan karardan sonra TBMM'de komisyonların çalışmalarını sürdürmelerine bir engel yoktu" diye konuştu.
Tezkerenin okunmasının ardından parti gruplarına adına konuşmalar yapıldı.
İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AYTUN ÇIRAY: İktidar ekonomik kriz şartlarında ayakta durma mücadelesi veren Türk milletine gelip geçici bir huzuru çok gördü. Şimdi soruyoruz; bu acele niye? Herkesin bildiği gibi tezkere onaylandığı anda Türkiye husumetlerle yüz yüze kalacak. 102 yıl sonra Türk milletine çok ağır bedeller ödetebilecek oldu-bittilerle karşı karşıyayız.
Libya halkının dramı Kaddafi'nin devrilmesiyle başladı. Kaddafi'nin linç edilmesinin ardından yaşananlar çok daha trajikti. Suriye'de Emevi Camisi'nde namaz kılma hayali Libya'yı arka plana itti. Ulusal Mutabakat Hükümeti yıkılırsa mavi vatan elden gider tezi doğru değildir. Bu kararla yeni bir göç tetiklenmektedir.
Tezkereye karşı çıkmamızın başka güçlü nedenleri de var. Türkiye'nin bütün Libyalılar gözünde etkin bir tarafı olacak olmasıdır. Bu bizi Arap coğrafyasında bir nefret objesi haline getirecektir. Bunun en ciddi sonuçlarından birisi de Rusya ile karşı karşıya gelmemizdir. Askerimiz Vietnamvari çatışmaların ortasında kalabilir. Mehmetçiğimizi milli güvenliğimizle hiçbir ilgisi olmayan ateş hattına bırakamayız. Türk milleti kahraman askerlerinin canını sokakta bulmadı. Türk askerinin cesaret ve savaşçılığı ancak milli davalarımızda geçerlidir.
Libya'da ahlaksız bir içsavaş yaşanıyor. Tarihin hiçbir anında Türkiye Cumhuriyeti mazlum devletlerin iç savaşlarında yer almamıştır. Biz kimsenin ülkesinde, iç işlerinde gözü olmayan bir devletiz. Şimdi bazı güçlerin taşeronu olmaya doğru gidiyoruz. Tunus, Cezayir, Mısır niye asker göndermiyor? Türkiye hiçbir zaman ganimet, yağma ve sömürü peşinde olmadı. 102 yıl sonra en büyük facia bu tezkere olacaktır. Libya'da oluşabilecek en kötü senaryoya karşı hükümetin hazırlığı yok.
Bu kadar önemli bir tezkere diyorsunuz ama bir bakan yok. Biz masum insanların kanının akmasını istemeyiz. Ahali soruyor, Suriye'de ne işimiz vardı, şimdi soracaklar Libya'da ne işimiz var? Gelin masum şehit kanlarında boğulmayın. Biz bu akan kandan sorumlu olamayız ve hayır diyeceğiz.
MHP MANİSA MİLLETVEKİLİ ERKAN AKÇAY: Meclisimiz tarafından kabul edilen mutabakatın hükümleri konusunda Libya'dan destek talebi olmuştur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar sebebiyle bir şer ittifakı kurulmuştur. Sahada sondaj ve araştırma gemileriyle yapılan tatbikat kararlı adımlardır. Bu kapsamda Libya ile yapılan anlaşmalar Akdeniz'deki hakkımızın korunması için isabetli adımlardır. Muhtırada Libya'dan davet gelmesi halinde Libya'ya gidebileceği hükme bağlanmıştır.
Görüşmekte olduğumuz bu tezkere Libya'nın istikrar, huzuruna destek veren Türkiye'nin bölgesel barışına destek veren tezkeredir. Doğu Akdeniz dünya jeopolitiğinin önemli bir sahasıdır. Türkiye burada güçlü durmalıdır. Doğu Akdeniz artık Libya'nın da dahil olduğu daha geniş bir coğrafyayı tanımlamaktadır. Konunun bir diğer boyutu Türkiye'nin uluslararası barış, güvenliğine sunduğu katkıdır. Türkiye 12 ülkede BM Barış Gücü'nde katkı sunmaktadır. Libya'ya asker göndermek uluslararası hukuk açısından meşrudur.
Libya'ya gönderilmesi planlanan Mehmetçiğimiz 1911'de Libya'nın salahı için mücadele eden nice kahraman subaylarımız aynı milli hafızanın eserleridir. Kardeş ülke Libya büyük önem arz etmektedir. Milli güvenliğin kilit taşı olan bu meselede Libya'ya gönderilecek TSK, milli müdafaa mücadelelerinden birisi olacaktır.
HDP ADANA MİLLETVEKİLİ TÜLAY HATİMOĞULLARI: Biz sözümüzü Meclis'te de dışarda da söylemeye devam edeceğiz. Diyorlar ki dünya küreselleşti, önleyci savaş politikaları yürütmeliyiz. Topraklarına girerek, hukuku sınırı ihlal ederek yapacağız diyorsunuz. Bu yayılmacı siyasettir. Doğu Akdeniz önemli bir gündeme dönüştü. Emperyalist güçlerin iştahını kabarttı. Deniz yetki alanlarının sınırında bu Türkiye'nin de hakkıdır. Gerilim tırmandırılmak isteniyor. Haklı olduğunuz ortamda herkes karşımıza alalım ama bunda peşini bırakmak zorundasınız. Yıllardır Türkiye, İhvancı Trablus hükümetine destek sağladığını biliyoruz. Bu rejim tıkanmıştır, silah sanayiini güçlendirmek için Libya seferine çıkmıştır. Ekonomik, siyasal, sosyal, hukuksal açısından tıkanmıştır. Bu tabloda Libya'ya sefer düzenlemek ülkeyi ateşe atmaktır.
CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÜNAL ÇEVİKÖZ: Rusya Hafter'i güçlü bir şekilde desteklemekte ABD de iyi ilişkiler kurmaktadır. Bu Trablusta'ki hükümetin kırılgan bir zemin üzerinde durduğunu göstermektedir. Libya'ya asker göndermek için hukuka dayalı bir zemin yaratılmaya çalışılıyor. Bölge ülkeleriyle kapsamlı bir istişare yaptınız mı? Tunus bunun olumsuz olacağını söylüyor. İtalya, Fransa, Mısır, Yunanistan ile bir istişare yapıldı mı? Türkiye bölgedeki diğer ülkelerin vekalet savaşına dahil olmamalı. Bu tezkere Anayasa'nın 92'nci maddesine aykırıdır. Telafisi güç durumla karşılaşmamak için büyük devletler gibi iki tarafla da temas kurup diplomasi kanalları açık tutulmalıydı.
AK PARTİ SİVAS MİLLETVEKİLİ İSMET YILMAZ: Türkiye'nin kültürel ve sosyal bağları olan Libya'nın yardım çağrısında bulunmaması düşünülemez. Libya'ya sağlanacak destek uluslararası hukuka uygundur.Lİbya'nın barış harekatı sırasında bize sunduğu destek unutulamaz. İki ülke halkı ortak bilinçle hareket etmiştir. Bu yardım çağrısı Türkiye'ye sorumluluklar yüklemektedir. İmzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin muhtıra Türkiye'yi Antalya körfezine mahkum etmek isteyenlere çok büyük cevaptır. Libya'nı huzuru ve istikrarı bölgenin huzuru ve istikrarıdır. O anlaşmaya destek olanların buna da destek olması gerekir. Tezkere ateşkesin sağlanmasına katkı sağlayarak çözüme katkı sağlayacaktır. Talebe olumlu yanıt verilmesi ulusal çıkarlara da uygundur. Ülkemiz bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek, çıkarlarımıza halel getirecek oldu-bittilerin önüne geçecektir. Libya sadace duygusal bağlarımızın olduğu bir coğrafya değildir.
SAADET PARTİSİ KONYA MİLLETVEKİLİ ABDÜLKADİR YILMAZ: Saadet Partisi olarak tezkereye hayır diyeceğiz.