Son dakika: FOX TV'de gazeteci İsmail Küçükkaya'ya konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "maaşını az bulan doktorlar"la ilgili kullandığı ifadelere tepki gösteren İYİ Parti lideri Akşener, "Daha düşük alan doktorlarla diğerlerini karşı karşıya getiriyor. 'Giderlerse gitsinler' diyen bir Cumhurbaşkanı var. İnanamadım. Bu bilinçli yapılan bir iş." diye konuştu. Gazeteci Ahmet Hakan'ın "Tansu Çiller deyince neden benim aklıma Akşener geldi" sözlerine de yanıt veren Akşener, "Çiller deyince benim aklıma Tayyİp Erdoğan geliyor." diye konuştu.
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle :
"Biz sabah erken geldik, yolda herhangi bir kapalı alan yoktu. Buraya gelmeden önce Sayın İmamoğlu ile görüştüm. Kendisinin AKOM'da çalışmalara devam ettiğini söyledi ve İstanbullular'dan bir ricası oldu. İmamoğlu, İstanbul halkının mümkün olduğunca trafiğe çıkmamasını rica etti. Çok zorunlu durumlarda dışında da evde kalmalarını rica etti. Devletin kurumlarında muhalefet-iktidar diye bir şey olmaz. İktidar muhalefetin gücünden artı devriş yapmamalıdır. Sahada çalışan insanlara başarılar biliyorum. Bu sefer vatandaş öncesinden bilgilendirdiği için umarım kötü durumlar oluşmaz. Yüksek katlarda da koordinasyonlu çalışılmasını rica ediyorum.
Keşke Antalya'daki görüşmeden bir sonuç çıksaydı, çok mutlu olurduk. Yan yana gelinmesini sıfır noktasında değerlendirmiyorum, güzel adımlar. Ama sonuç çıkmasını umut ederdim. Neoliberalizm denilen kapitalizmin yeni bir yöne evrildiği süreçte otoriter rejimlere Batı dünyası gözlerini kapattı ve oraları ucuz birer üretim üssü gördü. Tüm otoriter rejimlere kol kanat gerdi ve gözlerini kapattı. Ucuz iş gücü ve üretime odaklandı. Böyle olunca otoriter yönetimler yayılmaya başladı ve gelinen noktada Ukrayna'nı işgale kalkışan bir Putin ortaya çıktı. Zelenskiy açık bir şekilde "Ben seçilirsem NATO'ya gireceğim" demiş ve vatandaş yüzde 70 oy vermiş. Putin diyor ki "hayır sen bunu yapamazsın, ben seni işgal ederim." Sen daha önce de Kırım'ı işgal ettin. Böyle bir çerçevede bizim bunu anlamamız mümkün değil. Batı dünyası ise dediğimiz çerçeveden baktığı için bu olayda sınıfta kaldı.
Vazgeçmemek başka bir şey, Ukrayna'ya yönelik haksız bir işgal var biz ne yapabildik? Bu asimetrik ilişkide hiçbir şey yapamadık. Tavşan kaç tazı tut' böyle bir anlayış olamaz. Tavrımızı koyabilmeliyiz.
Biz sizinle epeyi program yaptık ve her programda tarım konuştuk. Bu savaşta ortaya ne çıktı? Bizim Rusya'ya ne kadar bağımlı olduğumuz ortaya çıktı. Ukrayna'ya da ayçiçek bağımlılığımız ortaya çıktı. Çiftçi pahalıya ürettiği için üretimden çekildi. Türkiye her türlü üretimden ve özellikle tarım üretiminden çıktı. Koronavirüs nedeniyle ders alırlar zannetmiştik. Gıdaya ulaşım bir milli güvenlik sorunudur diye inanarak konuşmuşuz ve bunun üstüne sen zeytini ortadan kaldırıyorsun. 300-500 yıllık ağaçları söküp maden çıkaracaksınız, sonra onu yerine koyacaksınız. Bunun böyle olabileceğini söylemek bize, Türkiye'de yaşayan herkese hakarettir. Milletin adamıydı yandaşın adamı haline geldi. Kendisine önerilen her şeye "tamam" diyor ve yürüyor. Tarımı ve ekonomiyi yönetenlere baktığınızda durum içler acısı.
Tarım Bakanı gitti, yıllardır tarım zararlısı olduğunu söylüyorduk. Yeni gelen bakan umuyorum ki giden arkadaşın yakıp yıktığı her şeyi gündeme alır ve düzeltmek için bir şeyler yapar.
Çocuk bezinde KDV sıfırlansın dedik. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Türkiye'nin geldiği noktada vatandaş unutulup gidiyor. Yoksul kadınlarla görüşüyorum, tablo çok üzücü.
Erdoğan çıkıp 'milletim özür dilerim elimi soktum bu işe olmadı' demeli. MB ve ekonominin başına hesap verebilir insanlar getirmeli ve hiçbir şeye karışmıyorum demeli. Göreceksiniz her şey düzelir. Arkadaşımız 'bay uzman'.
En son doktorlar işte. Erdoğan düzenli olarak düşman ilan eder. 2002'de doktorların hiçbir işe yaramadığını iğnelerini hemşerilere yaptırdığını söylemişti. Daha düşük alan doktorlarla diğerlerini karşı karşıya getiriyor. 'Giderlerse gitsinler' diyen bir Cumhurbaşkanı var. İnanamadım. Bu bilinçli yapılan bir iş.
Erdoğan iktidara ilk geldiğinde doktorların hiçbir işe yaramadığını, iğnelerini hemşirelere yaptırdığını söylemişti. Hemşire ve doktorları karşı karşıya getirmek istedi. Halbuki koronavirüste tüm sağlık çalışanlarının bizim için ne kadar önemli olduğunu gördük. Ama bu arkadaş böler.
Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısını canlı yayında Akşener'e gösteren İsmail Küçükkaya, Hakan'ın 'Tansu Çiller deyince neden benim aklıma Akşener geldi' dediğini aktardı. Bunun üzerine Akşener, "Ahmet Hakan yanılıyor, 21 yılın sonunda Tansu Çiller deyince benim aklıma Tayyip Erdoğan geliyor." dedi.
Demin Rusya'dan bahsettik. Rusya'nın yayılmacı bir politikası var. Kırım'la başladı Ukrayna'yı dahil ediyor. 650 milyar dolar parayı kenara koydu diye bir bilgi var. Devreye sokabileceğimiz fonlar gitti. Dolar aldı başına gitti. Bütün bunları özü, iş bilmezlik, israf, yolsuzluklardır. Siz köylüyü tarlasından ettiğiniz bir süreçte nasıl insanlara par kazandıracaksınız. O insan şehre gelmek zorunda kalıyor ve başka bir sorunla karşı karşıya kalınıyor.
Katma değerle üretim yapılan bir sisteme geçilmesi lazım. Türkiye betona yatırım yaptı. Ortaya 5 tane şirket çıktı. Korunan bir insan grubu çıktı. Köprüler Demirel'in Özal'ın yapığı köprüde verilen paraya bakın ve şimdikilere bakın.
İsmail Küçükkaya "İlginç bir siyaset söylemi geliştirmişsiniz? Ne demek istiyorsunuz?" diyerek İYİ Parti grup toplantısından görüntüler gösterdi. Bunun üzerine Akşener;
Güleriz ağlanacak halimize demek istiyorum. Çok acıtıcı şeyleri biraz da mizahla anlatmaya çalışıyorum. 4 ilim kaldı dolaşacağım. Bir eve gittim kadın 'böbreğimi satsam kaç para eder' dedi. Çocuğu kucağıma alıyorum zayıf , kemikleri sayılıyor.
Mizahla anlatmaya çalışıyorum. Gerçekten kötü durumumuz gelir düzeyi açılmış. Bir eve girdim. Satın almışlar evi. Eşi ölmüş. Emekli maaş 2 bin 400 lira. Evin ödemesi 2 bin. İki çocuk var. Gelen fatura 200 lira. Anlatabiliyor muyum orta sınıf bitti. Derin bir yolsuzluk var."