MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Filistin ve İsrail arasında devam eden çatışmalara değinen Bahçeli "Sivil can kayıplarının haklı ve geçerli bir bahanesi olamaz. Bu barış arayışlarını zora sokmuştur" dedi. ABD'nin Türk SİHA'sını düşürmesine tepki gösteren Bahçeli, Irak ve Suriye tezkeresine 'evet' oyu kullanacaklarını açıkladı.
Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:
Emzikli bebekler katledilmektedir. Parklarda oynayan çocuklar vahşice saldırılara uğramaktadır.Hiç abartısız ifade etmek gerekirse Türk-İslam medeniyetinin gözü yaşlıdır. Şöyle bir çevrenize bakınız, mazisi on yıllara dayanan bir haksızlık varsa oralarda şiddet, baskı vardır.
Filistin tam bir asırdır felaketlerin pençesindedir. Filistin sorunu içinden çıkılması zor bir girdaba sürüklenmiştir. Kaçınılmaz bir ihtiyaç olan iki devletli çözüm olmadan silahların susması tam bir hayaldir.
Şiddetlenen kanlı hesaplaşma taraflar arasında bir savaşa dönüşmüştür. Üzüntümüz yüzlerce sivil ile masum insanın ölmesi ve binlerce insanın yaralanmasıdır. Sivil can kayıplarının haklı ve geçerli bir bahanesi olamaz. Bu barış arayışlarını zora sokmuştur.
Ülkemizde ise yarım akıllı yorumcularının yaptığı açıklamalara hayretle baktığımızı belirtmek istiyorum. İfadelerimden Hamas'ın 7 Ekim operasyonunu haklı çıkardığım anlaşılmamalıdır. İsrail insanlara yıllarca vandalca saldırmıştır ancak Hamas'ın son yaptığı saldırıdan son derece rahatsız olduğum tartışmasızdır.
İlk olarak ateşkes rejimi derhal ilan edilmeli. Hükümetin yapıcı dengeli duruşu takdire şayandır. Sayın Cumhurbaşkanımızın atacağı adımlar desteklenmelidir. BM acilen devreye girmeli. Daha fazla can kaybı yaşanmaması için uluslararası toplum duyarlı olmalıdır. Taraflar arasındaki barış görüşmesinin ortamı süratle hazırlanmalıdır.
ABD, Doğu Akdeniz'e uçak gemisi göndermek yerine Türkiye'nin barışçıl çabalarını anlamalı ve desteklemelidir. Adalet tecelli etmeden, hak yerini bulmadan ikazla belirtiyorum sıkılı yumruklar açılamayacaktır.
İki devletli çözüm hedefiyle inanç ve insan hakları teyit edilmelidir. Sert hakimiyet mücadelelerinin insanlık mirasını kirleten bize göre uçuruma, yeni bir dünya savaşına götürmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu insan üstü bir mücadelenin muhteşem bir sonucudur. Kurtuluşun ve kuruluşun beşeri kaynağı Türk milletidir. Millet tektir, adı da Türk milletidir. Devlet tektir, ebedi unvanı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Yürürlükteki anayasanın 2'inci maddesine göre insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı laik ve hukuk devletidir. Bölücü faaliyetler şerefli tarihimize ihanettir. Terör örgütlerini besleyen küresel emperyalizmin nihai hedef ülkesi Türkiye'dir. Terör örgütleri arasında taraf tutmak, teröristleri silahlandırıp sahaya sürmek bir terör yöntemidir. Oynanan oyunların farkındayız ama teslim olmayacağız.
Türkiye'ye saldırmanın bir bedeli vardır. Bunun ağır sonuçları olacaktır. BTÖ'nün kaçıp kurtulacakları bir alanı kalmamıştır. Son terörist kanlı silahlıyla teslim olasıya kadar durmayacağız, sahte dost ülkeleri dinlemeyeceğiz.
İHA'mız ABD tarafından tehdit algılanarak düşürülmüştür. Bu tavrı kınıyorum. Pentagon'un açıklamasına göre meşru müdafaa kapsamında düşürülmüştür. Neyin meşru müdafaası, ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde ne işi vardır? ABD'nin yaptığı meşru müdafaadır da Türkiye'nin yaptığı nedir? İHA'mıza YPG siperlerinden ABD ateş açmıştır. Durum bu kadar berraktır. ABD, YPG ile aynı deliktedir.
Milli hafızaya mıh gibi çakılan Irak'ın Süleymaniye kentindeki çuval hadisesini unutacak değiliz. ABD'nin terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduklarını açıklaması taktik bir hamledir. Karşımıza kim çıkarsa çıksın haklı mücadelemizden dönmeyeceğiz. Terörle ittifak kuranları, tarih bir gün yargılayacak.
Gündemde bulunan Irak ve Suriye'ye Türk askerini gönderecek tezkereye 'evet' oyu kullanacağız. Kılıçdaroğlu'nun tezkereye hayır demesi halinde arkadaşlarıyla birlikte bayrağa, şehitlere ve vatana ihanet edeceklerini unutmamalıdır. Hodri meydan diyorum. Çıksınlar nerede durduklarını açıklasınlar. Cumhur İttifakı'nın kaderi Türk milletinin kaderiyle aynıdır. TSK gidebildiği yere kadar gitmelidir. Duamız ve desteğimiz güvenlik güçlerimizle birliktedir.
