Son dakika: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin normalleşmesi süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 18 Mart'taki Mısır ziyareti kapsamında mevkidaşı Samih Şukri ile yaptığı ikili görüşmenin detaylarını paylaşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesindeki dönüm noktasının Doha'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesi olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşını Ankara'ya davet ettiğini söyleyerek "Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarma konusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacağız onları değerlendirdik." dedi.
Türkiye'nin Mısır'da ciddi yatırımları olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yatırımlarımız 2 milyar doları geçti ve sürekli artıyor. Bazı firmalarımızın uzun süreli oturma izni, vize gibi sorunları konuşmak istedik. Biz konuları açmadan daha onları çözeceklerini söylediler. Sonuçta her şey iyiye gidiyor."
Çavuşoğlu, Suriye, Irak, İran-Suudi Arabistan normalleşmesi, Ukrayna-Rusya Savaşı, Filistin konusu, Somali ve Etiyopya gibi bölgesel meselelerin görüşüldüğünü belirterek "Mısır'ın Etiyopya'yla su meselesi var, bizim de komşu ülkelerle -İran'la, Irak'la, Suriye'yle- aynı şekilde su meselemiz var. O konularda tecrübeliyiz. Özellikle arabuluculuk konusunda yardıma ihtiyaç duyarlarsa gerekli desteği verebileceğimizi söyledik." diye konuştu.
Türkiye'nin Etiyopya'yla da Sudan'la da ilişkilerinin iyi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, görüşmede Libya'nın detaylı bir şekilde konuşulduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, "Libya'da özellikle birbirimize rakip olmadığımız ve aslında Libya'nın istikrarı için birlikte çalışmamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu konuda da istişarelerimizi sıklaştıracağız." dedi.
Ziyaret kapsamında Türk iş insanlarıyla da bir araya geldiğini belirten Çavuşoğlu, iş insanlarının özellikle bürokrasi ve diğer konularda da ciddi destek görmeye başladığını söyledi.
Çavuşoğlu, Türk firmalarının Mısır'da ticaret ve yatırım yapmaktan memnun olduğuna işaret ederek "İlişkilerimizin koptuğu dönemde de ticaretimiz devam etti, yatırımlar devam etti, firmalarımıza yönelik olumsuz herhangi bir şey olmadı. Ro-Ro taşımacılığı gibi bazı konularda olumsuz olaylar yaşandı ama onları da düzeltiyoruz." dedi.
Mısır'ın ABD ile özel bir ticaret anlaşması olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Türk iş insanlarının bu anlaşmadan faydalandığını, Avrupa Birliği'ne de (AB) aynı şekilde ihracat yapabildiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, basın mensuplarının Mısır'a büyükelçi atanması hakkındaki sorusuna, "Cumhurbaşkanları bir araya gelirse onlar açıklasınlar diye planlıyorduk. Şimdi seçim zamanında bu bir araya gelme gecikirse, o zaman tekrar Cumhurbaşkanlarına arz edeceğiz, belki bir sonraki ziyarete hazırlanırız." yanıtını verdi.
İki ülke arasındaki bir olgunlaşma süreci yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, "Aslında, Şukri'yle New York'ta da biz bu yol haritası üzerinde anlaşmıştık. Önce yardımcılarımız bir araya gelecekti, sonra üçüncü ülkede biz bir araya gelecektik, sonra Cumhurbaşkanlarımızın bir araya gelmesinin hazırlığını yapacaktık. Fakat Doha'da birden olumlu anlamda bir oldu-bitti oldu. Esas dönüm noktası Sayın Cumhurbaşkanı'mızın (Recep Tayyip Erdoğan) Doha'daki görüşmesi oldu." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlarının Doha görüşmesi öncesi perde arkasında olağanüstü bir şey yaşanmadığı belirterek güvenlikle ilgili istişareler olduğunu ve çok sayıda görüşme yapıldığını kaydetti.
Libya ve deniz yetki alanları anlaşması ile ilgili soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, "Bizim Libya'yla yaptığımız deniz yetki alanları anlaşması, Mısır'ın aleyhine değil. Mısır'ın Yunanistan'la yaptığı anlaşma da bizim aleyhimize değil. O anlaşmada Mısır tarafı ilişkiler soğukken bile bizim kıta sahanlığımızın sınırlarına riayet etti." diye konuştu.
Çavuşoğlu, hidrokarbon anlaşması hakkında yöneltilen soru üzerine, ülkelerin herhangi bir ülkeyle hidrokarbon anlaşması yapabileceğini belirterek Mısır'ın bu konuya, "Libya'daki mevcut hükümetin süresinin dolduğu ve artık meşru olmadığı için anlaşma imzalayamayacağı argümanıyla" itiraz ettiğini anımsattı.
"İmzalanan anlaşmanın kendileri aleyhine olduğunu söylemiyor. Mısır'ın rahatsız olduğu konu, başından beri söylediği konu bizim oradaki mevcudiyetimiz." diyen Çavuşoğlu, "Biz de oradaki mevcudiyetimizin Mısır için bir tehdit oluşturmadığını; o günkü meşru hükümetin daveti ve sonraki hükümetlerin de devam ettirdiği, eğitim dahil bir işbirliğine dayandığını söylüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Mısır ile Libya konusunda da daha yakın istişare ve işbirliği içinde olmak için mutabık kalındığını ifade ederek şunları kaydetti:
"Dolayısıyla birlikte çalıştıktan sonra, bizim oradaki mevcudiyetimizin ya da askeri işbirliğimizin onlara yönelik bir tehdit olmadığını onlar da görüyor. Aslında görüşmemizde şunu görüyoruz: Libya'da nedir amacımız, seçim değil mi? Seçim olmadan ülkede birlik beraberlik olmaz. Bir tarafı tutup da bunun süresini uzatmaya çalışmak, oynamak doğru bir şey değil. Biz meşru hükümetlerle çalışırken, diğer taraftan ülkenin (tabii şartları da oluşturarak) seçim yasası başta olmak üzere gerekli yasaları çıkartarak anayasa değişikliğiyle beraber zeminin oluşturulmasıyla bir seçime gidilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Aslında bu konularda da bir görüş ayrılığımız yok. Onların (Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi Başkanı) Akile Salih ile fazla angajmanı var, bizim ise tüm taraflarla ancak Libya'nın batısıyla biraz daha fazla angajmanımız var. Tabii Mısır'ın Libya'daki istikrarsızlıktan duyduğu endişeyi anlıyoruz. Sonuçta yanı başındaki ülkenin güvenliği ve istikrarı tabii ki önemli."
Çavuşoğlu, deniz yetki alanları konusunda gelecekte Mısır ile anlaşma imzalanırsa bunun Mısır'ın lehine olacağını, Türkiye'nin aleyhine bir şey olmayacağını vurguladı.
Mısır ve İsrail'le ilişkilerin düzeltilmesinin ardından Türkiye'nin diğer ülkelerle (Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) "ilişkileri kesin" gibi bir talebi olamayacağını dile getiren Çavuşoğlu, "Ama burada bir işbirliği olacaksa Türkiye'nin haklarını da yedirmeyiz; herkese söylüyoruz bunu. Bizimle hep beraber işbirliği yapsalar da aynı şekilde, hakça paylaşım diyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'ye teklif ettiği Doğu Akdeniz Konferansının hakça paylaşım için çok önemli bir platform olacağının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar da özellikle Yunanistan'la bu depremden sonra ilişkilerimizin tekrar sakinleşmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Yani bizim Mısır'la ilişkilerimiz veya diğerlerinin onlarla ilişkileri birbirine alternatif olmamalı. Onlarla da iyi ilişkiler içinde olsunlar, bizimle de iyi ilişki içinde olsunlar."
Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soru üzerine, "Yunanistan'a gitmemiz gündemde değil. Bugün Dendias da Brüksel'de olacak, onunla görüşmemiz olabilir. Bu sabah ayrıca Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı var." dedi.
Bazı konularda Türkiye'nin Yunanistan ile görüş ayrılıklarının devam ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, istişari görüşmelerde bunları nasıl çözeceklerini müzakere ettiklerini ancak bir anlaşmanın sağlanmadığını, bu sebeple de sorunların devam ettiğini söyledi.
Finlandiya'nın NATO üyeliğinin kabul sürecinden sonra İsveç'in tavrında herhangi bir değişiklik olup olmadığına ilişkin soruyu Çavuşoğlu, "Geçen cuma günü İsveç Dışişleri Bakanı (Tobias Billström) ile görüştüm. Finlandiya ile ilgili böyle bir karar açıklayacağımızı, önce bizden duymalarını istediğimizi, ikili ilişkilerimize verdiğimiz önem ve onlara olan saygımızdan dolayı medyadan duymalarını istemediğimizi söyledim, bilgi verdim." şeklinde yanıtladı.
Çavuşoğlu, görüşmede, mevkidaşı Billström'ün ise NATO Zirvesi'nden önce İsveç'in üyeliğinin sonuçlanmasını umudunu dile getirdiğini aktararak, "Ben de 'size bağlı' dedim. '1 Haziran itibarıyla yasanız da devreye giriyor' dedim. NATO'ya üyeliklerinin, zirveye kadar atacakları adımlara bağlı olduğunu söyledim." ifadelerini kullandı.
"(İsveç) Her zamanki gibi, 'bazı şeyleri yaptık, kararlıyız' diyorlar. Bu yeni hükümet daha kararlı." diyen Çavuşoğlu, İsveç'in gereklilikleri yerine getirip getirmeyeceğine dair bir değerlendirmede bulunamayacağını ancak sorunun devam ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, ABD'nin en başından beri İsveç ve Finlandiya'nın beraber üye olması gerektiğine, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'e de geldiklerinde bunu söylediklerine dikkati çekti.
Onlara da süreçleri ayırabileceklerini, Finlandiya'ya olumlu bakabileceklerini söylediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Bu aslında bir mesaj, 'yükümlülüğünü yerine getirenlerin, üçlü mutabakatı uygulayanların NATO'ya girmesine izin veririz ama adım atmayana da izin vermeyiz' dedik." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, bu sürecin Macaristan'ın da iki ülkenin üyeliğini onaylaması bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, "Macaristan da en son onaylayan biz olmayacağız diyordu. Bizim bu adımımızdan sonra, Macaristan da herhalde önümüzdeki günlerde kendi sürecini değerlendirir, protokol meclisteydi zaten." dedi.
Dört dönem milletvekilliği yaptığını ve seçimde nerede faydalı olabilecekse orada değerlendirilmek istediğini dile getiren Çavuşoğlu, işlerine odaklandığını ve dış politikanın seçimden önemli bir unsur olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu, dış politika çalışmalarının seçimlerde çok gündemde olacağını ve bunların katkısı üzerine odaklandığını belirterek, Mısır'la olan sürecin seçimle ilgisi bulunmadığını söyledi.
Suriye ile angajmanı destekleyen de karşı çıkan da olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Seçim stratejisi değil bunlar ama 11 senedir çözülmeyen bir sorun var. Bu angajmana girmezsek de bir taraftan terör problemi devam edecek bir taraftan ülkedeki durum devam edecek." ifadelerini kullandı.