TBMM Genel Kurulunda, OHAL'in üç ay uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
Genel Kurulda, siyasi parti grupları, şahıslar ve Hükümet adına yapılan konuşmaların ardından tezkere milletvekillerinin oyuna sunuldu.
Yapılan açık oylamada, ülke genelinde devam eden olağanüstü halin, 19 Ekim 2016 Çarşamba günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.
OHAL 3 AY UZATILDI
TBMM Genel Kurulu'nda OHAL'in 3 ay süreyle uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi. Olağanüstü hal uygulaması, 3 ay daha uzatıldı.
AK PARTİ VE MHP EVET, CHP VE HDP HAYIR OYU KULLANDI
AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen tezkere için HDP ve CHP milletvekilleri ret oyu kullandı.
AK PARTİ'DEN GENEL SEKRETER ABDULHAMİT GÜL KONUŞTU
TBMM Genel Kurulunda, ülke genelinde devam eden olağanüstü halin, 19 Ekim 2016 Çarşamba günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi'nin görüşmelerinde AK Parti Grubu adına konuşan Gül, bugün muharrem ayının 10'uncu günü yani Aşure Günü olduğunu belirterek, "Bugün, insanlık tarihinde önemli bir yer tutan, tarihi anlamlı bir gün bizler için. Ehlibeyt sevgisini kalplerimizde taşıyarak, şehitlerin efendisi Hazreti Hüseyin'i ve mücadelesini asla unutmayacağız ve asla yarıda bırakmayacağız." diye konuştu.
Meclis'in,15 Temmuz'da destansı bir mücadelenin ana merkezi, karargahı olduğunu vurgulayan Gül, Meclis'in bir kez daha "Gazi Meclis" olduğunu belirterek, 15 Temmuz şehitlerine Allah'tan rahmet diledi.
"TERÖRÜN ÇİRKİN YÜZÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK"
Gül, iki gün önce PKK tarafından Şemdinli'de alçakça düzenlenen terör saldırısında 10 asker ve 5 sivil vatandaşın şehit olduğunu, PKK terör örgütünün düzenlediği saldırılar sonucunda AK Parti Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu ile Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert'in şehit edildiğini belirterek, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Taziyeye gittiklerinde gördükleri bir gerçeğe işaret eden Gül, "Artık bölge halkı PKK'nın yaptıklarına karşı sesini daha fazla yükseltmekte, devletin yanında olduğunu yüksek sesle ifade etmektedir. Terörün çirkin yüzünü bir kez daha orada gördük. Aydın Muştu şehit edildi ama eşi Kürtçe, 'Benim eşim şehit oldu ama devletim yaşasın' dedi. Bu dili, beraberliği kimse bozamayacak." diye konuştu.
Son zamanlarda özellikle AK Parti teşkilatlarına yönelik PKK terör örgütünün saldırılarının arttığına dikkati çeken Gül, şöyle devam etti:
"Bunun tek sebebi, yapılan operasyonların kararlı ve başarılı bir şekilde gerçekleşmesidir. PKK terör örgütü sıkışmışlığın, çaresizliğin bir neticesi olarak siyasetçilere ve özellikle de AK Parti'ye saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bu mücadelemizi o bölgede ve Türkiye'nin her yerinde vermeye devam edeceğiz. Yaşanan tüm bu hadiselerde gözüken bir gerçek vardır ki bölgede en büyük sorun PKK sorunudur ve bu belayı da hep birlikte defedeceğiz."
Gül, terör örgütüne hiçbir şey demeyenleri, mesafe koymayanları millet ve tarihin asla affetmeyeceğini vurgulayarak, "Sırtını terör örgütlerine, millete çevrilmiş tanklara ve F-16'lara dayayanlar, bu millet karşısında yenilmeye mahkumdur." ifadesini kullandı.
Bakanlar Kurulu toplantısında OHAL'in 3 ay uzatılması kararı alındığını, bu kararın FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı etkin ve başarılı mücadele etmek amacıyla verildiğini kaydeden Gül, AK Parti olarak OHAL'in 3 ay uzatılmasını doğru bulduklarını ve destekleyeceklerini bildirdi.
"OHAL KARARI ŞER ODAKLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA YÖNELİKTİR"
Gül, FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin harekete geçmesinin de tesadüfi olmadığının altını çizerek, "Bu anlamda PKK, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri ipleri aynı odağın elinde olan, Türkiye'nin büyümesine ve ilerlemesine karşı harekete geçirilmiş şer ve terör şebekeleridir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişiminin ardından alınan olağanüstü hal kararı sadece darbeye girişmiş bir terör örgütü olarak FETÖ'yle sınırlı olmayıp tüm bu şer odaklarına yöneliktir, şer odaklarının ortadan kaldırılmasına yöneliktir." ifadesini kullandı.
FETÖ'yle mücadelenin başlamış, bitmiş bir mücadele olmadığını, devam eden bir süreç olduğunu belirten Gül, şu anda siyaset kurumuna düşenin, milletin birliğine kast eden bu yapıyla hep birlikte mücadele etmek olduğunu söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök'ün konuşmasında Avrupa Konseyi Türkiye Raportörü'nün bütün raporlarını okuduğunu hatırlatan Gül, "Avrupa Konseyinin Türkiye raportörü atamasına gerek yok. Siz onlar adına yaptınız. Burası TBMM, hepimiz egemen bir şekilde kendi irademizi ortaya koyabiliriz. Başkalarının raporlarına gerek yok. Türkiye'de Meclis bombalanırken sessiz kalanların burada raporlarının itibarı olmadığını da ifade etmiş olmamız lazım." diye konuştu.
"DARBEYİ GERÇEKLEŞTİRENLER ASKERDİ, ÖĞRETMENLERİ NİYE ALIYORSUNUZ"
"Darbeyi gerçekleştirenler askerdi, öğretmenleri niye alıyorsunuz" şeklinde eleştiriler olduğunu ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genelkurmay Başkanı'nı dinleyen yaverlerine talimat veren kişinin bir öğretmen olduğu ifadelerde ve soruşturma kapsamında ortaya çıkmaktadır. Bu şekildeki bir mücadelenin sadece bir sınıfla değil teröre destek veren, terörün bütün unsurlarıyla iş birliği yapan tüm kesimlerle mücadele etmek olduğu aşikardır. FETÖ ile mücadele bürokratik, siyasi ve sosyolojik alanda etkili bir şekilde yürütülmek zorundadır.
HDP'nin FETÖ sözcülüğü yapması bizi yadırgatmamıştır. FETÖ elebaşlarının Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı'na yapmış olduğu ziyaretlerin ne anlama geldiğini bir kez daha görmüş olduk. Hatta, 7 Haziran, 30 Mart, 1 Kasım seçimlerinde CHP ve HDP'de sandıklarda başörtülü bir müşahit gördüğümüzde, şaşırdığımızda, aslında onların FETÖ'nün elemanları olduğunu, çok sevdikleri CHP ve HDP'nin oylarını korumak için orada olduklarını da gördük. AK Parti kazanmasın diye ittifaklar içerisinde olduklarını gördük."
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Gül'ün konuşmasını, "bilgisizce" ve "iftira dolu" olarak nitelendirdi. Gök, "FETÖ konusunda sakın Cumhuriyet Halk Partisini kendinize benzeştirmeye kalkmayın. Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili bir tek belgeyi ortaya koyun, biz gereğini yapmaya hazırız ama siz kendinizle yüzleşmeye hazır mısınız?" diye sordu.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de sataşma olduğu gerekçesiyle yaptığı konuşmasında, "Siz, MHP, CHP, HDP içerisindeki kadınların, başörtüsü takıp takmadığını, takan kadınların beyinlerinde, pratiklerinde ne olup olmadığını sorgulama hakkına ve yetkisine sahip değilsiniz. Çıkıp özür dilemelisiniz. Madem bu tarz şeylere giriyorsunuz, sizin kadın milletvekilleriniz, Grup Başkanvekili'niz Fetullah Gülen'in karşısına çıkınca başörtüsü takıyor. Böyle bir yüzsüzlük varken siz kimin başörtüsünü burada tartışma konusu yaparsınız?" dedi.
Tezkere görüşmelerinde şahsı adına ilk sözü alan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise OHAL'in süresinin dolduğunu ancak OHAL'in sebebi ve gerekçesinin halen ortadan kalkmadığını, zaten bu gerekçeler ışığında uzatmanın talep edildiğini söyledi.