Son dakika: Katıldığı bir televizyon programındaki sözleri nedeniyle tartışmalara neden olan ve hakkında "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlere alenen aşağılama" suçlamasıyla soruşturma açılan Prof. Dr. Şengör, bugün adliyeye gelerek ifade verdi.
Prof. Dr. Şengör; Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne avukatı Celal Ülgen ve gazeteci Fatih Altaylı'nın da aralarında bulunduğu bir grup arkadaşıyla geldi.
Burada gazetecilere açıklama yapan Altaylı, programında söylenen ifadeler nedeniyle zaman zaman kanala para cezası verildiğini belirterek, "Bilimsel bir tartışmayı, yahut kendi içinde inançlardan ötürü yasaklamaya kalkışmak ya da ceza vermek olacak bir şey değil. Orada 3 bilim insanı vardı. Celal, dünyanın hemen hemen bütün bilim akademileri üyesi. 3 profesör böyle bir konuyu tartışma ve görüş beyan etme hakkına sahiptir. Kimseye de hakaret edilmedi." diye konuştu.
Avukat Celal Ülgen, "Celal Şengör değil, bilim yargılanıyor. Bilimsel bir gerçeği bir bilim programında deklare etmiş olmaktan dolayı yargıç karşısına ya da savcı karşısına bir bilim adamının çıkarılması bilimin yargılanması demektir. Oysaki bilimin yargılanmasını ortaçağda bırakmıştık" dedi.
Daha sonra adliyeye giren Prof. Dr. Şengör, soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra buradan ayrıldı.
Şengör'ün avukatı Celal Ülgen ise "Açıklamasının tamamen bilimsel olarak söylendiğini bu konuda suç işleme kastı olmadığı gibi, aynı zamanda halkın bir kısmının inandığı değerlerini aşağılama kastı olmadığını, bilim tarihçisi olduğunu, bilim ve dinin zaman zaman birbiriyle çelişebildiğini, ama bir bilim tarihçisinin de her zaman bilimsel doğruları söyleme görevi olduğunu ve bir suç işlemediğini dile getirdi" şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 23 Mayıs'ta bir televizyon kanalındaki ifadeleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığının suç duyurusu üzerine Şengör hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan soruşturma başlatılmıştı.
Şengör, 23 Mayıs'ta Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu televizyon programında şöyle konuşmuştu:
"Bunların hepsi masal. İbrahim diye bir adamın yaşadığı malum değil. Bütün bu söylenen kişiler tarihte yok. Bunların hepsi o 3 tane kutsal kitap denilen, Suriye din geleneği, Mezopotamya din geleneğinden türemiş bir yan branştır. Musa peygambere bakıyorsun, adamı da tarih bilmiyor, yok öyle birisi. Musevilerin kitabındaki Mısır'dan çıkış olayı da yok. Hocamın söyledikleri tamamen menkıbevi. Belge yok."
(AA-DHA)