Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Söz konusu açıklamanın konuya dair bilimsel ve hukuki bir temele, bulguya dayanmadığı ortadadır. 1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış olan soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir. 1915 olaylarının niteliği politikacıların konjonktürel siyasi saiklerine veya iç siyaset mülahazalarına göre değişmez. Böyle bir tutum, tarihin yalnızca hoyratça tahrif edilmesine hizmet eder" denildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1915 olaylarının tartışmalı niteliğini açıkça ifade ettiğine vurgu yapılarak, "Öte yandan, Türkiye'nin o döneme dair bilimsel gerçekler ışığında adil bir hafızanın oluşturulmasına yönelik olarak 2005 yılında yaptığı Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisi de, Ermeni tarafı buna hiç yanaşmamış olsa da, bugün halen geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, tarihi konularda hüküm vermeye ne hukuken ne ahlaken yetkisi bulunan ABD Başkanı'nın yaptığı açıklamanın hiçbir değeri bulunmamaktadır. Medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılan bir coğrafyanın merkezinde yer alan ve yaşadığı tüm acılara rağmen insanlığın barış ve huzuru için çaba sarf etmeyi şiar edinmiş bulunan Türkiye, tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi, bu konuda ABD dâhil kimseden ders alacak değildir" denildi.
Açıklamada, "Bu vesileyle, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında dönemin olağanüstü şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman, Hristiyan ve Yahudi tüm milletlerinden fertlerin aziz hatıralarını da bir kez daha saygıyla anıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Birinci Dünya Savaşı döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için bu yıl da, 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi'nde düzenlenen törene ilettiği mesaj Türkiye'nin konuya ilişkin yaklaşımını yansıtmaktadır. Yaşanan bu acıların üzerinden geçen yüz yıldan fazla süre sonra, bölgemizde geçmişin yaralarının tamamen sarılması ve halkların geleceği birlikte inşa etmeleri için samimi gayret gösterilmesi gerekirken, ABD Başkanı'nın bu açıklaması halkları kutuplaştırmak ve bölgemizde barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamında, "ABD'nin tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek, karşılıklı güven ve dostluğumuzu sarsan sarılması zor derin bir yara açacaktır. ABD Başkanı'nı bazı siyasi çevreleri tatmin etmek dışında başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu vahim hatasını düzeltmeye; tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan bu çevrelerin gündemine hizmet etmek yerine, başta Türk ve Ermeni halkları arasında olmak üzere, bölgede barış içinde bir arada yaşama pratiğinin tesis edilmesine yönelik çabaları desteklemeye davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz. Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Siyasi hesap uğruna tarihin çarpıtılmasının bir göstergesi olan Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin değerlendirmesini reddediyoruz. Ermenilerce kurgulanan asılsız iddiaları temel alan ve Ermeni isyancılar tarafından katledilen Türklerin ızdırabını, acılarını göz ardı eden bu açıklamanın milletimiz ve tarih karşısında hiçbir değeri yoktur. Gerçekleri görmek isteyenlere arşivlerimiz açıktır" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Biden'ın, 1915 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar hakkında tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun ve asılsız iddiaları esas alan açıklamasını hiçbir suretle kabul etmediklerini ve şiddetle kınadıklarını belirtti.
Biden’ın bu açıklamayı Ermeni fanatik çıkar gruplarını memnun etmek için yaptığının, bölge barışını ve normalleşmeyi dikkate almadığının anlaşıldığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Türk-Amerikan iş birliğinin en ileri düzeyde olması gereken bir dönemde Biden'ın açıklaması, ikili ilişkilerimizi sarsmış, NATO dayanışmasına zarar vermiş ve bölgede olası bir normalleşme ihtimalini de zayıflatmıştır. Normalleşme, Biden'ın açıklaması ile sabote edilmiştir. Bize göre bu mesele tarihçilerin ve bilim insanlarının tartışması gereken bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın arşivlerin araştırmacılara açılması ve 'tarihçilerin vereceği karara uyalım' çağrısı da ortadadır. Biden'ın açıklaması tarihsel dayanağı olmayan bir açıklamadır. Bu açıklama, Türk-Amerikan ilişkilerini sabote etmeye çalışan çevrelere destek veren bir açıklama olmuştur. Bu açıklamayı şiddetle reddediyoruz, şiddetle kınıyoruz."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Joe Biden'ın ifadelerinin kötü niyetli ve kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Tarihi gerçekleri çarpıtarak yeni husumet tohumları ekmeye çalışan radikal Ermeni lobilerin baskısıyla ABD Başkanı Joe Biden’in 1915 olayları hakkında yaptığı talihsiz açıklama, Türkiye Cumhuriyeti açısından yok hükmündedir. Kötü niyetli ve tek gündemi ülkemize düşmanlık olan çevrelerin iftiralarını yansıtan söz konusu açıklamayı şiddetle reddediyor ve kınıyoruz” ifadeleri kullandı.
Kalın, “Açıklamada ortaya atılan sözde ‘soykırım’ iddiası uluslararası hukukun talep ettiği dayanaklardan ve bilimsel kanıtlardan yoksundur. Tarihi olaylar tarihçiler tarafından araştırılmalıdır. Tarihi gerçekleri siyasi konjonktürün dar çıkarları belirleyemez. Nitekim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olaylarını araştırmak için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısı yaptığında, tarihi bir meseleyi siyasetin ve kötü niyetli çevrelerin gölgesinden kurtarmak istemiştir. Hakikatin belgelerle ortaya çıkmasından korkanlar bu çağrıya cevap verememiştir. ABD Başkanı bu gerçekleri görmezden gelip adil olmayan bir tutum sergilemiştir” ifadelerine yer verdi.
Biden tarafın yapılan açıklamanın Ermenistan ile Türkiye’ arasındaki normalleşme sürecine de zarar vereceğini belirten Kalın şunları kaydetti:
"Ülkemiz ve milletimiz bir arada yaşama kültürü konusunda tarihin en önemli örneğini temsil eden bir medeniyete mensuptur. Türkiye Cumhuriyeti bu nedenle hiçbir tarihi gerçeklikle yüzleşmekten kaçınmamaktadır. Birinci Dünya Savaşında yaşanan kayıplar, bu coğrafyanın ortak acılarını temsil etmektedir. Ancak terör ve düşmanlıktan başka bir şey üretmeyen radikal Ermeni lobilerin aklıyla hareket etmek tarihi bir hatadır.
ABD Başkanı’nın mesnetsiz iddialara dayanan açıklaması, Türkiye ve Ermenistan arasında normalleşme çabalarına da zarar verecektir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti, tüm kurumlarıyla ve tüm fertleriyle ülkemize yönelik yürütülen istismar, yalan ve iftira kampanyalarına asla prim vermeyecektir. ABD Başkanı’nı Türkiye-ABD ilişkilerinde derin yaralar açacak bu talihsiz açıklamasını düzeltmeye, adil olmaya ve bölgesel barışa hizmet edecek bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Tarihi gerçekleri saptıranlara karşı Türkiye her zaman hakkı ve hakikati güçlü bir şekilde savunmaya devam edecektir.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "ABD tarih bilmez. Çünkü tarihi yoktur. O nedenle başkanına söyletilen sözün de kıymeti harbiyesi yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
İletişim Başkanı Altun, "Biden yönetiminin 1915 olaylarını 'soykırım' olarak etiketlemesini kati surette reddediyoruz, en sert şekilde telin ediyoruz. Washington'un onurlu tarihimize gölge düşürmeyi seçmesinden dolayı ikili ilişkilerimiz açısından son derece talihsiz, üzücü bir gün yaşıyoruz. ABD makamları bu açıklamayı yaparken ne yazık ki lobilerin taleplerine diz çökmüştür" ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, sözde Ermeni soykırımı tartışmalarıyla ilgili Twitter hesabından açıklamada bulundu. Tarihsel gerçeklerin politik beklentiler uğruna yalanlarla değiştirilemeyeceğini bildiren Kurtulmuş, "Bizim şanlı tarihimizde Ermeni soykırımı yoktur ve asla olmamıştır. Hiçbir somut veri ve bilgiye dayanmayan bu yalanı ortaya atanlar ve bunu kabullenenler tarihin yüz karalarıdır. Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye'ye bu iftirayı atanlara, Vietnam'da, Bağdat'ta, Felluce'de döktükleri kanları, Ebu Garip Hapishanesi'ndeki iğrenç işkencelerini, Hiroşima ve Nagazaki'ye attıkları atom bombasıyla çocuk, kadın demeden kuruttukları nesilleri hatırlatırız" ifadelerini kullandı.
Ermeni lobilerine yaranılabilmek için Türkiye'ye iftira atıldığını belirten Kurtulmuş, "Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye'ye bu iftirayı atanlara, üzerine oturdukları toprakların gerçek sahipleri olan Kızılderilileri tek tek yok ettiklerini ve büyük bir soykırımdan geçirerek bugünkü Amerika'yı nasıl kurduklarını hatırlatırız. Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye'ye bu iftirayı atanlara, Ermeni terör örgütü ASALA'nın diplomatlarımıza karşı saldırılarına ABD'de Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar'ı 1973'te şehit ederek başladığını hatırlatırız" dedi.
Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımı safsatasını asla kabul etmediğini kaydeden Kurtulmuş, "Tarihle yüzleşmek istemeyen, politik hesaplaşmalarla hakikate müdahale etmeye çalışanların kirli oyunlarını aziz milletimiz bozmaya ve gerçekleri her zaman olduğu gibi gün yüzüne çıkarmaya devam edecektir" açıklamasında bulundu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Tarihleri soykırım ve ırkçılık suçlarıyla dolu bir sabıka kaydından ibaret olanların art niyetli beyanları bizim için yok hükmündedir. Hukuk ve tarih önünde de bir kıymetiharbiyesi yoktur. Anadolu, insanlık ailesine asırlardır ilham kaynağı olmuştur, olmaya da devam edecektir."