YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

SON SÖZ

Bir haham vardı anımsar mısınız? Tuhaf görünüşlü, kaşları alınmış, sözcükleri yayarak konuşan.

Bir haham vardı anımsar mısınız? Tuhaf görünüşlü, kaşları alınmış, sözcükleri yayarak konuşan. Adamın yazdığı, ya da ona yazdırılan, senaryoyu ağzımız açık izlerken bunu kimsenin ciddiye almayacağını sandık. İyimserliğimiz ve gerçekçi bakışımız, böyle düşünmemizi sağlarken birileri ince hesaplar, derin kurgular yapıyordu.

Tuncay Güney denen şarlatanın ifadelerinden sonra, icat edilen bir yığın gizli tanık ve suçlamalar sonrası yurtsever insanlar, gazeteciler, gözünü kırpmadan ölümüne bu topraklara hizmet etmiş komutanlar hapse atıldı.

Bu eşcinsel haham, geçtiğimiz günlerde Sky Türk televizyonuna verdiği beyanda, Ergenekon davasının bir proje olduğunu ve bittiğini, içerdekilerin çıkması gerektiğini söyledi. Vicdanının rahatsızlığından, işkence gördüğünden söz etti.

Önceki söylemlerini ve anlattığı kurgu olayları çarşaf çarşaf veren yandaş medya, Tuncay Güney’in bu son beyanatıyla pek ilgilenmedi. Elbette buna şaşırmadık. Ancak sosyal medyada geniş kitlelerce bu haber görüldü ve hâlâ paylaşım yapılmaya devam ediliyor. Çünkü Güney artık bilinen bir şeyi ifade etmiştir. Delillerin düzmece olduğu, katillerin, tecavüzcülerin ve İmralı canisinin tanık olduğu bu davanın tezgâh olduğu ayyuka çıkmıştır. Bu millet hiçbir şeye şaşırmamak gibi bir noktaya getirildiği halde Silivri’deki gerçeği görmüştür. Yapılan haksızlığı, beklendiği gibi sineye çekmemiş, susmamıştır.

Dün vatanseverlere yağdırılan insanlık dışı cezalar, yüzlü sayılı yıllarla ifade edilen hapis ve müebbet kararları Mihail Aleksandroviç Bakunin’in o ünlü ‘Hukuk iktidarın fahişesidir’ sözünü bir kez daha gerçeklemiştir. Adalet sistemine iktidarın verdiği ayarda kantarın topuzu bir kez daha kaçmıştır. Artık sadece içerdeki vatanseverlerin değil, tüm kamunun vicdanı verilen bu haksız ve ağır cezalarla, ağır yaralıdır.

BOP eşbaşkanı olduğunu söylemekten çekinmeyen başbakan, ülkesinin adım adım bölünmeye gitmesinin basamaklarından biri olan yurtseverlere gözdağı ve askerin gözden düşürülüp, başarılı komutanların terörist olarak yaftalanması ayağını, aklınca, tamamlamıştır. Yine de beklenen olmamış, Türk halkının yurtseverlere sahip çıkmasına, türlü baskı ve yıldırma yöntemlerine karşın, engel olamamıştır. Hal böyle olunca, bütün bu sürecin sonunda, senaryoları yazan ve dikte ettiren küresel güçlerin beklediği gibi, kendisinin ‘kahraman’ olma düşü ve beklentisi de suya düşmüştür. Tüm tezgâh ve iç savaş çıkarma çabalarını bu halk tersine çevirmiştir.

Bu gün gelinen noktada, iktidarın ve hizmet ettiği egemen güçlerin istediği şeylerin bir kısmı fiziken gerçekleşmiştir. Ama sadece fiziken! Çünkü kamu vicdanından bakıldığında görünen bu değildir.

AKP ve ayrılıkçı Kürt kesim, Silivri’de dün görülen dava sürecinden çıkan kararlardan bu yana neredeyse zil çalıp, göbek atmaktadır. Ancak o kesimlerin, sevinç çığlıkları, zafer naraları atarken unuttukları bir şey var:

Bu toprakların yurtseverleri verilen cezalarla ağır yaralanmış olabilir ama ölmemiştir. Ve bu millet henüz son sözünü söylememiştir.

Son Söz-İlkay Tuna/Hikmet Metin Çavdar

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler