Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 6.’sı düzenlenen Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı’nda sosyal güvenlik reformu masaya yatırıldı.

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı’na Bakan Faruk Çelik, SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, STK temsilcileri ve sendika yöneticileri katıldı.

“ÇOK KISA SÜRE GEÇMESİNE RAĞMEN OLUMLU BİR TREND GÖRMEKTEYİZ”

Toplantının açılışında konuşan SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, reform ile birlikte dengenin sağlanmasını hedeflediklerini belirtti. SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, “SGK’nın ilgilendiği alanlar çok geniş. Sizlerin katları olmadan sadece SGK’nın yapacağı çalışmalarda başarıya ulaşmamız oldukça güç. Çok hızlı bir süreç yaşadık, hem çok ciddi farklılıklar getirdik hem de bunları çok hızlı bir biçimde hayata geçirmeye çalıştık. Muhakkak ki hatalarımız olmuştur. Amacımız bütün bunları gerek mevzuat değişiklikleri ile ara sıra yaptığımız ufak paketlerle uyumlaştırmaya, daha iyi hale getirmeye, uygulamalarda yaşadığımız aksaklıkları mevzuat değişiklikleri ile düzeltmeye çalışıyoruz. Temel amaçlarımızdan birisi, reform ile birlikte aktuaryal dengelerin sağlanmasıydı. Rakamlara baktığınızda çok kısa bir süre geçmesine rağmen olumlu bir trend görmekteyiz. Henüz reformun etkilerini görmek için geçirdiğimiz süre çık kısa. Bunun orta ve uzun vadede daha iyi bir şekilde yansıyacağını düşünüyorum. Kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması bizim diğer önemli sorunlarımızdan birisi. Bu amaçla hem kurumsal yapımızda hem diğer kurumlarla yaptığımız iş ve işbirliği çalışmalarıyla önemli bir mesafe kat ettik, önümüzde zorlu ve uzun bir süreç var. Pirim tahsilatlarının artırılması, bizim sürdürülebilirliğimizin temel dayanağı. Vatandaş memnuniyetine son derece önem veriyoruz. Ara ara yaptırdığımız anket çalışmalarıyla geldiğimiz noktada vatandaşın memnuniyetini ölçmeye çalışıyoruz. Yüzde 75’in üzerine çıkmış bir noktada görülüyor. Bütün dengeleri sağlayarak aynı zamanda vatandaş memnuniyetini sağlamak veya daha üst seviyeye çıkartma kolay bir iş değil” dedi.

SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan’ın ardından Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, HAK-İŞ Genel Başkanvekili Mustafa Toruntay, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tombul, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Danışmanı Celal Tozan, Türkiye İŞVEREN Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Ferhat İlter, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan, Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanvekili Dr. Serdar Sütçü, ASPB Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Avşar Kurnaz, ASPB Bakanlık Müşaviri Ayhan Metin, TÜSİAD Ankara Temsilcisi Eray Akdağ, Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Dr. Ergün Demir, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar da birer konuşma yaptı.

“SİYASET EHİL OLMAYAN ELLERDE HEZİMETE, EHİL OLAN ELLERDE İSE HİZMETE DÖNÜŞÜR”

Sosyal güvenliğin vatandaşların geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir hizmet alanı olduğunu ve sosyal devlet olmanın gereği olduğunu söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Sosyal güvenlik alanı geçişte de siyasiler tarafından hep istismar edilmiş, manevra alanı olarak görüldüğünü yaşayarak görmüş olan bir milletiz. Emeklilik yaşanın 38’lere çekilmesi ve reform adına 1999’larda yapılan düzenlemelerin yeni sorun alanlarını ve sorunlu kesimleri ortaya çıkartması, ‘günü kurtaralım’, ‘seçimi kurtaralım’, ‘geleceği geldiğinde düşünürüz’, ‘dünya 1 gündür o da bugündür’ gibi yaklaşımların faturası hep gelecek nesillere kaldı. Oysa devlet dediğimiz yapı bugünden yarını görebilen yapıdır. Onun için siyaset ehil olmayan ellerde hezimete, ehil olan ellerde ise hizmete dönüşür. Hükümet olarak bu yaşananların gereği olarak, Türkiye’nin yarınlarını düşünerek 2006 yılında attığımız bu alandaki adımlar, gerek 5502, gerek 5510 sayılı Yasalarla Türkiye sosyal güvenlikte yeni bir pencere açmış, yeni bir alan oluşturmuştur. Bu reformlar, bu adımlar sıradan adımlar değil. Hiçbir iktidarın cesaret edemediği, Genel Sağlık Sigortası’nı 1960’lı yıllardan beri görüştüğümüz ama bir türlü yürürlüğe koyamadığımız ölçekteki reformlardır. Bu reformlarla, 50-100 yıl Türkiye’nin geleceğine dönük sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin nasıl oluşturulacağı hesaplanarak bu adımlar atıldı. Tüm vatandaşlarımız bu kapsama alındı, vatandaş odaklı bir yaklaşım içinde bunları gerçekleştirdik. SGM’lerin sayısının artırılmasının altında yatan budur. Sosyal güvenlik reformundan bugüne 4.5 yıllık bir süre geçti. 2008den bu yana aktif sigortalı sayımız 15 milyondan 18 milyon 400 binlere ulaşmış bulunmakta. Pasif sigortalı sayımız 8 milyon 700 binden 10 milyon 300 binlere ulaşmış durumda. Aktif-pasif oranları 1.87’den 1.90’a ulaşmış bulunmakta. Toplam gelirlerin toplam giderleri karşılama oranımız yüzde 73’ten yüzde 89’a yükselmiş durumda. 2007’de yüzde 3 olan açıkların GSMH oranı 2012'de yüzde 1.21 devlet katkısı dahil, kayıt dışı istihdam oranı yüzde 52’den yüzde 39’lara gerilemiş durumdadır. Tüm bu saydıklarımız ve sayamadıklarımız bu kısa sürede her alanda, özellikle sağlık alanında teminat paketlerini çok geniş tutmamıza rağmen rakamlara baktığımızda olumlu bir seyrin karşımıza çıktığını görüyoruz" diye konuştu.