YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sosyal Kaygı Öğrencilerin Eğitim Hayatını Olumsuz Etkiliyor

GAZİANTEP (AA) - Zirve Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hidayet Tok, "sosyal kaygı"nın öğrencilerin ders başarısını

Zirve Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hidayet Tok, "sosyal kaygı"nın öğrencilerin ders başarısını olumsuz etkilediğini bildirdi. Tok, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal kaygıda kişinin sosyal durumlara karşı aşırı ve akıl almaz derecede korku duyduğunu belirtti. Kaygının diğerleri tarafından eleştirilme, seyredilme ve yargılanma korkusundan kaynaklandığına dikkati çeken Tok, sosyal kaygısı olan kişinin hata yaparak başkalarının önünde rezil olacağından veya utanç duyacağından korktuğunu ifade etti. Kişinin yeni insanlarla tanıştığında, iş arkadaşları ya da başka arkadaşlarla konuştuğunda, sosyal ortamlara girdiğinde, ilk defa biriyle buluştuğunda, telefonda konuştuğunda, restoranda yemek siparişi verdiğinde, alınan şeyi iade etmek istediğinde, sınıf önünde veya bir grup önünde konuşmak istediğinde, soru sorduğunda sosyal kaygının ortaya çıktığını belirten Tok, sosyal kaygısı olan kişilerde kafa karışıklığı, kalp çarpıntısı, terleme, titreme, yüz kızarması, kas gerilmesi, mide ekşimesi ve ishal gibi belirtiler ortaya çıktığını kaydetti. Özellikle sosyal kaygı yaşayan öğrencilerin sınıf içi etkinliklere ve derse katılımlarının düşük olduğunun altını çizen Tok,"Bu durum öğrencilerin ders başarısını olumsuz etkiliyor. Öğrencilerin sosyal kaygılarını ortadan kaldırmak için öğretmen işbirliğine dayalı grup çalışmaları yapılabilir" ifadelerini kullandı. Pekiştireçler kullanılarak kayıgnın minimize edilebileceğini aktardı. Tok şunları ifade etti: "Sosyal kaygı öğrencilerin ders başarısını olumsuz etkiliyor. Öğretmenler kaygı düzeyleri yüksek öğrencilere daha fazla konuşma hakkı vererek derse katılımlarını sağlayabilir. Sosyal kaygının tek bir sebebi yok. Araştırmacılar biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bu fobinin gelişiminde rol oynadığını ileri sürmektedir. Psikolojik olarak incelendiğinde, sosyal kaygının gelişimi geçmişte gerçekleşmiş utanç verici veya küçük düşürücü bir olay sonucu gerçekleşmiş olabilir. Çevresel etkilere bakıldığında sosyal kaygısı yüksek olanlar başkalarının davranışlarının sonucunda başlarına geleni gözlemleyerek bu fobiyi geliştirmiş olabilirler. Ayrıca ebeveynleri tarafından aşırı korunmuş çocuklar normal gelişim sürecinde öğrenilen bazı sosyal becerileri yeterince geliştiremeyebilirler." Tok, sosyal kaygıya sahip bireylerin farklı sosyal ortamlara girerek ve sorumluluk alarak kaygı düzeylerini yok edebileceğini ifade ederek, özsaygının ve sosyal becerilerin geliştirilmesi için danışmanlık ve nefes egzersizi gibi rahatlama tekniklerinin de sosyal kaygıyla başa çıkmada kişiye yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler