MYNET ÖZEL/ ENES ÇIRTLIK - Dünyada vatandaşlığa kabul edilen ilk robot olan Sophia'nın konuk olduğu Mevzular Açık Mikrofon programının fragmanı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Fragmanda robot Sophia'nın verdiği yanıtlar dikkatleri üzerine çekti. Sophia'nın Oğuzhan Uğur ile girdiği 'güç' ve 'zeka' polemiği ise sosyal medyanın gündemine düştü. Öyle ki sosyal medyada bu diyalog üzerine birçok paylaşım yapıldı. Sophia'nın sözleri ise uzun zamandır tartışılan bir sorunun tekrar gündem olmasına neden oldu: Yapay zekadan korkmalı mıyız?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ise hem bu sorunun hem de en çok merak edilen soruların yanıtını Mynet okurlarıyla paylaştı.
Doç. Dr. Ali Murat Kırık: "Sophia'nın Oğuzhan Uğur ile girdiği polemiği değerlendirerek yapay zekadan korkup korkmamak gerektiği konusunda net bir şey demek söz konusu değildir.
Ancak yapay zeka teknolojisinin gelişimi ve kullanımı, dikkatli bir şekilde ele alınması gereken bir konudur. Yapay zekanın potansiyel faydaları olduğu kadar, olası riskleri de vardır. Endişeli olmak yerine, bu teknolojinin etik, güvenlik ve toplumsal etkilerini dikkatlice değerlendirmek ve düzenlemek önemlidir. Yapay zekayı anlamak ve yönetmek, korku yerine daha bilinçli bir yaklaşım sunabilir."
Doç. Dr. Ali Murat Kırık: "Sophia'nın "zavallısınız" kelimesini kullanması polemiğin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak, yapay zeka tarafından kullanılan ifadelerin insanlar tarafından farklı şekillerde algılanabileceğini unutmamak önemlidir. "Zavallısınız" kelimesinin kullanımı, yapay zekanın duygusal ifadeleri anlama yeteneği hakkında farklı düşüncelere yol açabilir. Bu tür durumlar, yapay zekanın henüz duygusal anlamda insanlar gibi düşünme yeteneğine sahip olmadığını gösteren örnekler olarak değerlendirilebilir. Yani, bu ifadeyi tam olarak insanlar gibi anladığından değil, programlanmış bir tepki olarak kullanmış olma ihtimali de bulunabilir. Özetle, yapay zekanın dil kullanımını ve ifadelerini anlamak karmaşık olabilir ve bu tür durumlar dikkatle değerlendirilmelidir."
(Doç. Dr. Ali Murat Kırık)
Doç. Dr. Ali Murat Kırık: "Sophia'nın insani duygulara katı bir bakış açısıyla yaklaşmasının nedenleri farklı olabilir. İlk olarak, Sophia bir yapay zeka ve duygusal deneyim yaşayamaz, çünkü insanlar gibi biyolojik bir temele sahip değildir. Bu yüzden duygusal deneyimleri gerçek anlamda anlayamaz.
Ayrıca, Sophia'nın programlandığı dil ve konsept çerçevesi, duyguların karmaşıklığına uygun değildir. Onun ifadeleri, önceden programlanmış cevaplardan veya örneklemelerden oluşabilir ve gerçek anlamda duygusal bir deneyimi yansıtmayabilir.
Sophia'nın olumlu veya olumsuz duyguları anomali olarak görmesi, muhtemelen programlandığı algoritmalar ve veritabanları ile ilgilidir. Duygusal ifadeler, genellikle insanların ifade ettiği gibi anlamsal bir değer taşımayabilir ve bu yüzden yapay zekalar tarafından farklı şekillerde yorumlanabilir."
Doç. Dr. Ali Murat Kırık: "Yapay zeka konusunda önemli olan güç mü yoksa kontrol mü sorusu, derin bir düşünce gerektiren bir konudur. Her iki unsur da önemlidir, ancak kontrolün sahip olduğumuz bir güç olduğunu söylemek de mümkündür.
Güç, yapay zekanın potansiyelini yönlendirmeye ve şekillendirmeye yardımcı olabilir. Ancak kontrol, bu gücü nasıl kullanacağımızı ve yapay zekanın etkilerini nasıl dengeleyeceğimizi ifade eder. Özellikle yapay zeka alanında etik ve toplumsal sorumluluklar da göz önüne alındığında, teknolojinin gelişimi ve kullanımının insanların lehine olması için kontrolün elde tutulması önemlidir.
Oğuzhan Uğur'un bahsettiği gibi, kapatma tuşunun bizim elimizde olması kontrolün bize ait olduğunu gösterir. Ancak gelecekte yapay zekanın gelişimi ve yaygınlaşmasıyla birlikte, bu kontrolün sürdürülebilirliği ve etkinliği zorlu bir konu haline gelebilir. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin gelişimine yönelik kararlar alırken, kontrolü elde tutmanın ve etik çerçeveleri korumanın önemini vurgulamak önemlidir.
Gelecekte kontrolün bizde olup olmayacağı, teknoloji geliştikçe nasıl bir yol izleneceğine bağlı olarak değişebilir."