Sosyal medyanın güzellik algısına kanma!

Sosyal medya ve basının empoze ettiği güzellik algısı tek tip güzellik anlayışını da beraberinde getirdi. Yapılan operasyonlarının çoğunun yanlış olduğunu belirten Dr. Yelda Bice “Ancak bu yaklaşımla hareket ederek estetik tedavi planları yapmak ve uygulamak çok doğru değildir. Yapılan müdahalelerde kişinin doğallığını bozmamak her zaman ön planda olmalıdır. Bu noktada biz hekimlere büyük görev düşmektedir. Hastanın beklentisi doğrultusunda doğru yönlendirmeler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Güzel görünme doğamızda var”

“Estetik ve kozmetik uygulamalara her dönem talep ve ihtiyaç duyulmuştur” Diye konuşan Dermatolog Dr. Yelda Bice “Çok eski yıllarda da güzel ve estetik görünmek erkek ya da kadın ayrımı olmadan herkesin beklentisi ve isteğiydi. Çünkü estetik görünüm ya da güzel olmak beklentisi insanın doğasında var. Tabiatta da bu estetik oran ve görüntülerin benzer yansımaları vardır. Hatta bu işi yapan hekimler olarak bizler bu oranlardan esinleniriz” dedi.

“Aynadaki görüntümüz sosyal yaşantımızı etkiliyor”

Kişinin yüz ve vücut şekline en uygun şekilde müdahalelerin yapılması gerektiğini kaydeden Dr. Yelda Bice “Günümüzde aynadaki görüntümüzün iyi olması sosyal yaşantı ve ilişkilerimizi etkilediği gibi, ruhsal durumumuzu ve bununla bağlantılı olarak genel vücut sağlığımızı da etkileyebilmektedir. Günümüzde sosyal yaşantı akışını bozmamak için artık cerrahi işlemlere alternatif birçok estetik kozmetik uygulama mevcuttur. Tabi ki cerrahi gereksinim olan durumlarda yapılan cerrahi uygulamalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir” açıklamasında bulundu.

“Anatomik ve genetik yapıya bakılmalı”

Gerçekleşecek olan estetik ve kozmetik uygulamalarda; muayenenin ve doğru yönlendirmenin önemle altını çizen Bice, sözlerine şunları ekledi: “Ancak tüm bu işlemler ve hangi işlem noktasında, kişinin bu işleme ne düzeyde ihtiyaç duyacağını hasta muayenelerimizle değerlendirip kişinin anatomik ve genetik yapısı ve beklentilerini de hesap ederek hastamızla birlikte karar veriyoruz. Bu noktada da daha doğal ve başarılı sonuçlara ulaşabiliyoruz. Bu tür uygulamalarda amaç her zaman olduğu gibi doğaldan uzaklaşmak değil, doğal olanı korumak ve yıpranmışlığı geri döndürmektir.”