HABER

Sosyal mesafe, uzun vadede ruh sağlığını etkileyebilir

New York’lu psikolog ve anksiyete uzmanı Amelia Aldao, pandemi başladığından beri danışanlarından her gün aynı soruyu duyduğunu söylüyor: “Bu, ne zaman bitecek?”

Sosyal mesafe, uzun vadede ruh sağlığını etkileyebilir

Aldao, bu sorunun birçok insanda anksiyete yarattığını söyleyerek “İçinde bulunduğumuz belirsizlik, güven ve kesinlik arayışını artırıyor. Bu da, şu an için mümkün görünmediğinden kendimizi daha endişeli hissediyoruz” dedi.

New Yorklu bir diğer psikolog Andy Schwehm, daha önce hiç travma deneyimi yaşamamış veya geçmişte hiç zorlukla karşılaşmamış olan danışanlarının kamusal sağlık krizi yaşanan bu dönemde daha çok sarsıldığını; geçmişte travmalar atlatanların ise görece daha iyi durumda olduğunu söyledi.

"HAYATLARIMIZDA BİRÇOK BELİRSİZLİK OLACAK"

Her şeye rağmen, pandemi sırasında duygusal durum ve ruh sağlığının iyi durumda olmasına öncelik verilmesi gerektiğini söyleyen Aldao ve Schwehm, pandemi ve karantinanın uzun vadede insanların ruh sağlığını etkilemesinden endişe ediyor.

Schwehm “Herkes, bununla başa çıkmak için kendi yöntemlerini kullanıyor. Ancak yine de şunu unutmamalıyız ki, sadece kendi kontrolümüzde olan şeyler üzerinde kontrol kurabiliriz. Uzun bir süre daha hayatlarımızda birçok belirsizlik olacak” dedi.
Schwehm ve diğer uzmanlar Covid-19 pandemi krizi ve sosyal mesafe sırasında toplumsal ruh sağlığı açısından 5 konuda uyarıda bulunuyor;

1 Bazı insanlarda post travmatik stres bozukluğu gelişebilir

Post travmatik stres bozukluğu, cinsel saldırı, doğal afetler, terör saldırıları, trafik kazası, küresel salgın ve kişisel deneyimler gibi her üzücü olayla tetiklenebilir. Koronavirüs pandemisinin de bazı nedenlerden dolayı travmatik bir deneyim olduğunu söyleyen Aldao, virüse yakalanma korkusunun ve pandeminin insanlar üzerindeki ekonomik etkisinin de travmatik olabileceğini söylüyor. Aldao’ya göre, sosyal mesafe tedbirleri de insanların ruhsal durumunda derin değişiklikler yapabilir.

Aldao, sosyal mesafe ile birlikte insanların sosyal yaşamlarının değiştiğini, bu değişimin de insanlarda doğal bir keder duygusu oluşturduğunu söyleyerek “Krizi travmatik hale getirecek başka dışsal elementlerin bulunduğunu da unutmamak gerekir. Bu krizin ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz. Kendimize sıklıkla ‘hayat ne zaman normale dönecek’, ‘çocuğum ne zaman okula dönecek’, ‘Tekrar seyehat edebilecek miyim’ gibi sorular sorabiliriz. Bu belirsizlikler, endişeyi ve stres düzeyini yükselten şeylerdir ve kolayca travmaya dönüşebilirler” dedi.

Psikolog Elyssa Barbash da eve kapanan danışanlarında post travmatik stres bozukluğu yaşanabileceğine dair kaygılı. Barbash “Gelecek hakkında konuştuğumuzda, birçok danışanım iki metrelik sosyal mesafe kuralını korumamıza rağmen ofise gelmekte tereddüt edeceklerini söylüyor. Şu an, mikroplar, enfeksiyon kapmak, bilinmeyene duyulan korku, üzüntü, keder gibi olgular üzerindeki farkındalık ve endişe seviyesi belirgin derecede artmış durumda. Yaşam tarzlarımızda önemli değişiklikler oldu, özellikle de rastgele davranışlar sergilemek eskisi gibi kolay değil” dedi.

2 Dışarı çıkma anksiyetesi, potansiyen agorafobi ile daha sık karşılaşılabilir

Anksiyete oranlarında artış gözleniyor. Tekrar dışarı çıkmak, sağlık ve güvenlik nedeniyle birçok insan için endişe verici. Akıllarda sıklıkla “Ya koronavirüs daha kötüye giderse, gelecekte başka bir virüsle karşılaşırsak, hasta olacak mıyım, ailemden biri hasta olur mu” gibi sorular dolaşıyor.

iStock-948865600

Bazı insanlar için anksiyete, bir ruh sağlığı durumu olan agorafobinin gelişmesine neden olabilir. İnsanlar, özellikle de kaygı bozukluğu yaşayanlar evlerinden ayrılmaları gerektiğinde derin bir korkuya kapılmaya başlayabilir, insanlar evinden dışarıdayken paniğe kapılabilir ve kendilerini çaresiz hissedebilir.
Barbash, bazı insanlarda agorafobi olmasa bile, agorafobik semptomların gelişmesinin yüksek ihtimal taşıdığını söyleyerek “İnsanlar evde olmaya, bunun getirdiği rahatlığa dayanarak, özellikle de evlerini kontrol edebildikleri için büyük ölçüde güvende olduklarını düşünüyor. Ancak evden çıkmamak, uzun vadede yaşamlarımız için gerçekçibir yol değil” dedi.

3 Bazı insanlarda sosyal temas eksikliği nedeniyle depresyon gelişebilir

Yale Halk Sağlığı Okulu’nda sosyal davranış alanında doçent olan Sarah Lowe’e göre, sosyal mesafenin bir sonucu olarak yakın arkadaşlardan veya aileden gelen sosyal destekte bir azalma görülüyor. Lowe “Sosyal desteğin azalması, depresyonun da dahil olduğu kimi ruh sağlığı sorunlarını artırabilir. İnsanlar online olarak iletişim kursalar bile bu, her zaman almaya alışık olduğumuz destek türlerine her zaman eşdeğer değildir” dedi.
Zoom, FaceTime gibi uygulamalar üzerinde aile üyeleriyle veya arkadaşlarla bir araya gelmek, stresli zamanların atlatılmasına yardımcı olabilir ancak bu tür bir bağlantı fiziksel yönden eksiktir. Birini telefon ekranında görmekle, onun yanında olmak aynı şey olmayabilir. Sosyal desteğin azalması, depresyon, intihar, alkolizm riskleri barındırmakta.

iStock-941724122

Lowe “İnsanların sanal olarak iletişim kurma motivasyonlarının düştüğüne dair çok şey duyuyorum, bu tedirgin edici” diyor

4 İntihar riski artabilir

Bazı ruh sağlığı uzmanları, koronavirüs pandemisinin intihar riskini artırma potansiyeli taşıdığını söylüyor. Glasgow Üniversitesi’nde İntihar Davranışları Araştırma Laboratuvarı’nın direktörü Rory O’Connor bu risk nedeniyle endişelenenlerden biri.
O’Connor “Önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca koronavirüs krizinin zihinsel ve sosyal sağlık üzerinde etkisini sürdürmesinden endişe ediyorum. Geçmiş pandemi deneyimlerine bakarak intiharların artmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz ancak, bu dönemde yaşanan ekonomik durgunluk, özellikle kırılgan gruplarda intihar oranlarının artmasına neden olabilir” dedi. O’Connor, Covid-19 pandemisinde görülen stres ve kaygı artışı, yalnızlık duygusu, sosyal izolasyon, ekonomik belirsizlik gibi faktörlerin intihar oranlarına etki edebileceğini söylüyor.
O’Connor ve araştırma ekibi pandemi sırasında İngiltere genelinde 3bin yetişkinin ruh sağlığı hakkında bir araştırma yürütüyor. Pandemi süresince devam edecek araştırmaya katılan insanlara depresyon, kaygı, stres, yalnızlık, intihar düşüncesi, intihar girişimi gibi konular hakkında sorular sorularak seviye tespiti yapılması amaçlanıyor. Ayrıca bu sorulardan elde edilen yanıtlar, kriz sırasında insanlara yardımcı olacak sosyal destek ve başa çıkma metodlarının da belirlenmesine yardımcı olacak.
O’Connor, kimin en savunmasız olduğunu belirlemek ve oluşacak riskleri azaltmak için sosyal desteğin sağlanması için hemen harekete geçilmesi gerektiğini söylüyor.

5 Çocuklarda da uzun vadeli ruhsal sağlık sorunları görülebilir

Schwehm, salgının uzun vadede etkileri göz önüne alındığında, en çok çocuklar üzerindeki etkisinden endişelendiğini söyledi.
“Salgınla birlikte çocuklar, eğitimdeki eksiklik, sosyal izolasyon, artan aile içi şiddet, yeteriz beslenme gibi birçok sorunla karşı karşıya” diyen Schwehm, çocukların nasıl etkileneceğini anlayabilmek için 11 Eylül terör saldırılarından sonra yaşananlara bakılabileceğini söyleyerek “11 Eylül terör saldılarının New York’ta yaşayan çocuklar üzerinde davranışsal sorunlar ve depresyon gibi etkileri oldu. Bu etkiler, özellikle ebeveynleri sağlık çalışanı veya market çalışanı olarak çocuklar üzerinde de geçerli” dedi.

iStock-1214335258

Bunlarla başa çıkmanın bazı yoları

Pandeminin ruh sağlığı üzerindeki etkisi, muhtemelen pandeminin kendisinden daha uzun sürecek. O’Connor “Her ülke, en kırılgan olan grupları korumak için ekonomik önlemlerinin yanı sıra sosyal ve ruhsal sağlığı korumaya yönelik güvenlik ağları oluşturmalı” dedi.

Kişisel seviyede ise, enidişe seviyesinde artma olması durumunda Aldao iki şeye odaklanılmasını tavsiye ediyor: yakın gelecek (örneğin hafta sonu planları) veya sosyal mesafe sonrası uzak gelecek.

Aldao “Danışanlarıma çok uzun vadeli amaçlara odaklanmalarını söylüyorum. Örneğin üç yıl sonra kariyerlerinde ne aşamada olmak istiyorlar veya nasıl bir uzun ilişki yaşamak isterlerdi, bunları düşünmelerini öneriyorum. Ayrıca bazı alışkanlıklar edinerek hayatımıza öngörülebilirlik katabiliriz” dedi.

Bir diğer yol ise sosyal mesafe sürerken sosyal destek sistemini güçlendirmek. Zoom görüşmeleri, sizin için iş gibi görünse de, sevdiklerinizle konuştuktan sonra muhtemelen kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Schwem “İnsanlar yeni yaşam tarzlarına uyum sağlamalarına yardımcı olacak destekler bulmalı ve onları geliştirmeli” diyor.

Eğer yaşadığınız stresle başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız, bir uzmandan destek almayı düşünebilirsiniz. Yüz yüze görüşmelere ara verilse de, birçok uzman video konferans yoluyla yardım sunuyor.

Çocuk gelişimi uzmanı Denise Daniels çocukları hakkında endişeli olan ebeveynlerin böyle zamanlarda çocukların en çok güvende ve sevildiğini hissetmeye ihtiyaç duyduğunu hatırlamalarını öneriyor. Daniels “Çocuklarınınzın güvenliği için onlara konfor ve rahatlayabileceği alanlar verin. Bu türlü belirsizlik dönemlerinde fiziksel teması artırın ve daha fazla iletişim kurun” diyor.

En Çok Aranan Haberler