Günümüzde çocuklar daha erken yaşlarda eğitime başlamış. Eğitim; robotik kodlama, İngilizce, dans, satranç, müzik, görsel sanatlar gibi dallar ile çeşitlenmiştir. Aynı zamanda eğitim iyi insan olma bilincinde de hızla ilerlemektedir. Çevreyi temiz tutmanın, doğayı korumanın ve paylaşmanın önemini okul öncesi dönemde kavrayan çocuk doğaya ve insana saygılıdır. Sokak hayvanlarını besleyerek bir canlının karnını doyurmayı öğrettiğiniz çocuk yardımsever olmayı destek olmayı zamanla meziyet haline getirecektir.
Ebeveynlerin çocuklarına okul öncesi dönemde yaşa uygun görev, sorumluluk ve özgürlük tanıdıklarında çocukların anne babaya bağımlı değil, bağlı bireylere dönüşeceklerini belirten Eğitimci Can Uysal, sosyal ve finansal eğitimin neden küçük yaşta verilmeye başlanması gerektiğini sizler için anlattı.
Anne-babalar görüşmelerde çocuklarında en çok istedikleri özellikleri şu şekilde sıralamaktadırlar; ayakları yere sağlam bassın, özgüveni yüksek olsun, lider ruhlu olsun, zorluklarla mücadele etmeyi bilsin, mutlu bir çocuk olsun, sosyal olsun.
Bu niteliklerin çocuklarında olmasını isteyen anne babalar, hangi dönemden itibaren çocuğumuza bunları aşılamaya başlamalıyız sorusunu akıllarına getiriyor. Çocukların az-çok, iyi-kötü, başarılı-başarısız gibi zıt kavramları öğrenmeye başladığı okul öncesi dönemde küçük adımlarla aşılanmaya başlaması önem taşımaktadır.
Sosyal eğitimini bu dönemde almaya başlamış olan çocuk ilkokul kademelerinde öğretmeniyle ve sınıf arkadaşlarıyla iletişimini sürdürmekte zorlanmayan bir çocuğa dönüşecektir. Onun için parmak kaldırıp, kendini ifade etmek, basit düzeyde matematik soruları çözüp, gündelik yaşamında bu matematiğin ne kadar önemli olduğunu fark etmesi hayatın olağan akışı içerisinde yer alacaktır.
Matematik ve olağan akışı birlikte görmemizi sağlayan en etkin yer parayı kullandığımız alandır. Çocuk paranın nasıl kazanıldığı, neden ihtiyacımız olduğu, üretim ve tüketimin ne anlama geldiğini fark ettiğinde; istediği oyuncağı alırken bu doğrultuda hareket edecektir. “Bu oyuncaktan bende var mı? Bu oyuncağı hemen almalı mıyım? Bu oyuncak için ailemin bütçesi uygun mu?” gibi soruların içeriklerini düşünmeye başlayacaktır.
İstediği pahalı oyuncak için para biriktirmeye başlayan çocuk; istedikleri için bazen sabretmesi gerektiğini bilir, istediği şeyler için bir miktar emek vermesi gerektiğini fark edebilir, para biriktirirken beklediği süre zarfında bu oyuncağı hala isteyip istemediğinin idrakine varabilir. Bu çocuklar ilerleyen yaşlarda hedef koyma, hedefi için mücadele etme, hedefine ulaşmak için emek vermeye ve zamana ihtiyacı olduğunu bilir.
Bilgi birikimi olan, ailesi ya da yakın çevresi tarafından bu birikimi ortaya çıkarabileceği alanlar yaratılmış olan çocuklar, sorumluluk alma, işi tamamlayabilme, karar verme, tercih hakkı sunulma gibi durumlara maruz kalmış çocuklar bireyselleştikçe aileden bağımsız hareket etmeye başlar. Bu hareket hali ve esneme çocuğun birey olarak toplumda var olduğunun farkına varmasına sebep olur. Toplumda başarabildiğini gören çocuk bir adım öne çıkar.