Sayesinde "bıyık" ikonik bir simge oldu. Stalin'den sonra büyük liderler (Hitler, Saddam vs.) bıyığı kendilerine özgü bir simge olarak kullandılar.
Şarap içmeyi çok severdi ama alkollü bir içki olduğu için değil, kendine özgü bir tadı, içimi, havası olduğu için.
Avrupa'nın birçok yerini işgal etmeden evvel Stalin de normal bir insandı. Örneğin ilk işi; bir gözlemevinde hava gözlemi yapan bir meteroloji uzmanlığıydı.
Stalin tam bir sinema bağımlısıydı. Film izlemeyi çok severdi. Evinde kendine özel sinema salonu bile vardı.
İlginçtir; Rus liderin en sevdiği yönetmen Amerikalı John Ford, en sevdiği aktör ise John Wayne'di.
Stalin aslında süpermendi! Evet şaşırmayın; asıl ismi Besarionis Dze Jugashvili olan lider ismini Man of Steel (yani süpermen) manasına gelen "Stalin" ile değiştirdi.
Milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu olsa da o da hitler gibi "Nobel Barış Ödülü'ne" aday gösterildi. Hem de 1 kez değil, 2 kez! (1945 ve 1948)
Bilinenin aksine aslında kendisi "gerçek bir Rus" değil. Stalin, Tiflis doğumlu yani Gürcü asıllı.
Liderlik konumuna Lenin sayesinde geldi lakin ilerleyen dönemlerde Lenin'in önderliğinde liderlikten indirilmek istendi. Ama indirilemedi.
Sanata ilgisi sadece filmler ile değildi. "Soselo" mahlası ile birçok şiir yazdı ve yayınladı.
Ağaç yaşken eğilir. Stalin çocukluğunda çok kavga ederdi. Arkadaşları ona "Pocky" diye seslenirdi.
Kendisi resmi olarak tam 20 milyon vatandaşının ölümünden sorumlu.
Söylenti olsa da enteresan bir bilgi daha; yatak odası konusunda çok titizdi. İzinsiz girenleri idam ettiriyordu.
Acımasızlığının sebebi olarak görülen bir hastalığı vardı. Bir damar hastalığı olan "Ateroskleroz" yüzünden asabi olduğuna inanılıyordu. Bu hastalık otopsisinde ortaya çıktı.
O çok meşhur "Bir kişinin ölümü trajedi, milyonların ölümü istatistiktir" sözü söylendiği gibi kendisi tarafından değil Alman yazar Kurt Tuholski'ye aittir.
16 yaşında bir burs kazanarak Tiflis'te bulunan Ortadoks Ruhban Okulu'na gitti. Neredeyse bir rahip olacaktı.
Fakat gel gelelim ailesi okul masraflarını karşılayamadığı için okulu bıraktı. Sonrasında ateist oldu :)
Fotoğraflarda devasa bir görüntü çizen liderin boyu aslında çok kısaydı. 163 cm...
Hitler ile hep kanlı bıçaklı değildi. Dönemin başında Hitler ile saldırmazlık anlaşması imzalamıştı. Adeta birer kankalardı. Tabi işler sonradan değişti.
Sürgün yıllarında Lidia Pereprygina adlı, kendinden 13 yaş küçük bir kadın ile ilişkisi oldu. Hatta kadın hamile kaldı lakin bebeği doğmadan kaybettiler.
Stalin tarihteki ilk photshopçulardan biri olabilir :) Fotoğrafları üzerinde sıklıkla düzeltme yaptırırdı. Bu onun için çok önemliydi.
Doğrulanmamış olsa da ordusu için insan-maymun karışımı süper savaşçı askerler geliştirilmesi için emirleri oldu. (The Scotsman Gazetesi - 20 Aralık 2005)