ANKARA (İHA) - Türk Dünyası Dayanışma Grubu Başkanı Sinan Aygün, 78 sivil toplum kuruluşu olarak Ermeni soykırımıyla ilgili karar almış ve alacak olan tüm ülkelere seslenerek, "Bütün devletleri ve vicdanıyla hükmeden herkesi, Ermeni komitacılarının ve saplantılarının esiri olan diasporanın, bölge barışını ciddi şekilde tehlikeye düşüren, Ermenistan'ı yalnızlığa iten bitip tükenmeyen kin ve nefretlere alet olmamaya, hakkaniyete, adalete ve tarafsızlığa davet ediyoruz" dedi.
78 sendika, ticaret odası, dernek ve vakıf gibi sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Türk Dünyası Dayanışma Grubu (TÜRDAY), sözde Ermeni soykırımına ilişkin bir deklarasyon yayınladı. Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen toplantıda deklarasyonu okuyan TÜRKDAY Başkanı Aygün, Osmanlı Devlet literatüründe Ermenilerden 'millet-i sadıka' diye bahsedildiğini hatırlatarak, 1800'lü yılların sonlarında yaşanan isyanların sebebinin ise Rusya ile birlikte İngiltere ve Fransa gibi büyük devletler olduğunu söyledi. İsyanların sonunda yaşanan olayları bastırmak için 24 Nisan 1915'te 'zorunlu göç' kararının alındığına dikkat çeken Aygün, bu kararı alan hükümetin üyeleri arasında Ermeni bakanların da olduğunun altını çizdi. Aygün, Ermenilerin nakli sırasında münferit olayların meydana gelmesinin, kafilelere münferit mahalli saldırıların yapılmasının kesinlikle bir devlet politikası olmadığını vurgulayarak, "Nitekim 1918 ve 1919'da bu taraz olaylarla ilgili olarak yapılan soruşturma ve yargılamaların sonuncunda binden fazla insan suçlu bulunmuş ve mahkum edilmiştir. Bu yargılamalar esnasında hiçbir sanığın kendisine izafe edilen eylemi yetkili devlet yöneticilerinin talimatıyla yaptığına ilişkin savunmasının olmaması bile soykırım iddialarını geçersiz kılmaktadır" dedi.
"ALET OLMAYIN" Aygün, 1915'li yıllarda yaşanan savaş sürecinde cephede ve cephe gerisinde Türklerin can kaybının 3 milyonu bulduğunu, ölümlerin on binlercesinin Ermeni çetelerinin toplu katliamları olduğunu belirterek, bugün açılan toplu mezarlarda bu vahşetin eseri olan kemiklerin yığınlar halinde ortaya çıktığını, buna karşılık Ermenilere ait tek bir toplu mezarın olmadığını kaydetti. "Biz yaşadığı katliamların ve sürgünlerin acılarını içinde saklamaya, bunların sonraki nesillere yoğun düşmanlık duygularıyla intikal ettirmemeye özen gösteren bir milletiz" diyen Aygün, yakın tarihte yaşanan faciaların kan davası haline getirilmemesinin, bunların yaşanılmadığı anlamına gelmeyeceğini ifade etti. Aygün açıklamasına şöyle devam etti:
"Kimseden özel bir muamele yahut merhamet beklemiyoruz. Türk milleti olarak tüm istediğimiz milletimize yapılan iftira ve haksızlıkların son bulmasıdır. Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler ilke ve kararlarının eşit ve adil şekilde uygulanmasıdır. Bir olayın soykırım olarak tanımlanması için hangi şartların oluşması gerektiğine dikkat etmeden peşin hükümle hareket etmenin hukuki ve meşru dayanağı yoktur. 1915 ve sonrasında yaşananlara bakma gereği duymayanların, Ermenilere soykırım yaptığımıza ilişkin iddia ve kararlarını, haksız, kaba saldırılar ve iftiralar olmaları nedeniyle şiddetle reddediyoruz. Bütün devletleri ve vicdanıyla hükmeden herkesi, Ermeni komitacılarının ve saplantılarının esiri olan diasporanın, bölge barışını ciddi bir şekilde tehlikeye düşüren, Ermenistan'ı yalnızlığa iten bitip tükenmeyen kin ve nefretlere alet olmamaya, hakkaniyete, adalete ve tarafsızlığa davet ediyoruz."
Aygün, Ermeni soykırımı iddialarına karşı açıklamış oldukları deklarasyonu bu konuda karar almış ve olacak olan tüm ülkelere göndereceklerini belirterek, deklarasyonun 78 sivil toplum örgütünün görüşünü yansıttığını kaydetti.