Türkiye seçim öncesi son pazarını yaşarken siyasi arenada yaşananlar gerilimi artırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum'da konuşurken bir grup taşlı saldırıda bulundu. İmamoğlu mitingi yarıda keserek bölgeden uzaklaştırıldı. İmamoğlu'nun otobüsünün camları atılan taşlardan dolayı kırıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Ülke TV'de katıldığı bir canlı yayında Erzurum'daki olaylarla ilgili açıklamalar yaptı. İmamoğlu'nun mağduriyet yaratmaya çalıştığını ifade eden Soylu, "Kendisini devletin üzerinde görüyor. Devletin kendisini ikaz etmesine rağmen gittiği her yerde bu tarz provokatif ve tahrik gücü yüksek işler gerçekleştiriyor. 4 Mayıs'tan sonra siyasi faaliyetlerle ilgili izin verme hakkı il seçim kurullarındadır. 4 Mayıs'tan önce valiliklerdeydi. Belli prosedürler var. Bu prosedürler içerisinde kampanya yapabilirsiniz. Bir ilde bir partinin mitingi söz konusuysa o ilin kendine ait miting alanları var. Örneğin İstanbul'da kura çekildi. Yenikapı her ne hikmetse kazıldı. Miting alanına çevrilmemek için. Tamamı yalan olan mağdur edebiyat yapıyor, son 4 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük gelirini alan İstanbul'dur. " dedi.
Miting alanlarının seçim kurulları tarafından belirlendiğini belirten Soylu, "Sivas için müracaat yapıyor. Mevlana Meydanı'nda 'halkı selamlama' yapma talebi reddediliyor. Kendisine gösterilen başka bir alan var. Bu beyefendi gitti ve dediği yerde miting yaptı. Aynı tahriki Sivas'ta da yapmak istedi. Bu kanunsuzluk. Cumhurbaşkanımız da Erzurum'da yeni yapılan yerde mitingini yaptı. Akşener de bununla aynı yerde yapmak istedi. Ona da Büyükşehir Belediyesinin yaptığı yeni alan verildi. Bunlar kalabalık toplayamadığı için dar alanda, şehir merkezinde gövde gösterisi yaparak çıkmak istediler. CHP Erzurum İl Başkanı Suat Dülger, 'İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, Yakutiye - Havuzbaşı kent meydanından başlayarak, Cumhuriyet Caddesi'nde esnaf ziyareti gerçekleştirecektir. Gereğini bilgilerinize arz ederim' diyerek başvuruda bulunuyor. Burada miting demiyor. Diyor ki, 'ben burada esnaf ziyareti yapacağım'. Bunun için izne de gerek yok. Esnaf ziyareti yapılacak, miting yok yani. Kendi içlerindeki rekabet dengelerini kaybettiler. Bir yerlerde olay çıkartmak istiyorlar. Bu belgeye yanıt verin. Devletin emniyet müdürüne, valisine hakaret ediyorsunuz. Ne eksiklik yapılmış? Biz sana koruma vermişiz. Orada korumaların var senin. Ayrıca etrafta tedbir almış bin polis var. Bunlar aynı Sivas'ta yaptıkları gibi, seçim kurulunun izin vermemesine rağmen miting yapmak istediler. Kendi içlerinde kendi tabanlarına en iyi oynama tiyatrosundalar. Sivas'ta seçim kurulunun başka bir yeri gösterebilecekken getirip burada bu miting yapmasının sebebi bu kavgayı kanatmak. Ekrem İmamoğlu, Türkiye'ye gelmiş en büyük sahtekarlardan bir tanesidir. Hem sahtekar hem yalancıdır. " ifadelerinde bulundu.
Bakan Soylu, YSK tarafından İmamoğlu'na suç duyurusunda bulunulacağını belirterek, "İçerden sivil insanlar su şişesi atmaya başlıyor. Su şişesiyle başlıyor işler. Tartışma öyle meydana geliyor. Birtakım meselelerin olacağının tahrikini yaparak oraya geliyorlar. İzin almadığı bir miting, miting alanının olmadığı bir yer. Yalan söylüyor. 'TOMA hiçbir şey yapmadı' diyor. 19-20 kişi hastaneye başvuruyor. Bir kişinin başına büyük ihtimalle itmeden kaynaklı 2 dikiş atılıyor. Onun dışındakilerin hepsi diyor ki 'Şuramda bir ağrı var' yani hiçbir lezyon, belirti yok. Bir tiyatro ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin her yerinde sabah akşam miting yapıyorlar, hangi problemle karşı karşıya kalmışlar? YSK bunun hakkında suç duyurusunda bulunacak. O şehirde herkesin milliyetçilik damarı en üst noktadadır. Şehit cenazelerine on binler geliyor. Bu şehirlerde provokatörlük yaparsanız Allah korusun, arkadaşlar bence çok güzel bir şekilde yönetmişler. Bir kişiye dikiş atıldı, başka bir yaralı yok. Genel hazımsızlık 'İstanbul mitingi'. İstanbul mitingi, bunların midelerine oturdu. Gündemi değiştirmek için ve İstanbul mitinginin büyüklüğünün konuşulmasını engellemek için ortaya koymaya çalışıyor. Bir tiyatroyla karşı karşıyayız. Orada bu olayları tahrik ediyorlar. Tamamen kitleyi tahrik etmeye yönelik bir konuşma ortaya koydu. Savcılar bu meselenin tamamına bakacaklar. Yarım saat öncesine kadar binerli gruplar sokak sokak dolaşıyorlar Erzurum'da sloganlar atarak. Bunlar milliyetçi hassasiyeti olan insanlar. " dedi.
Kısa sürede gündem olay saldırıyla ilgili Millet İttifakı üyesi partilerin genel başkanları ve Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce ve Sinan Oğan'dan tepki geldi.
Erzurum halkına provokatör diyen Ekrem İmamoğlu’nun kendisi provokatördür
— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) May 7, 2023
Bu provokasyonu adım adım nasıl hazırladığını biraz sonra katılacağım Ülke TV canlı yayınında tek tek açıklayacağım
Konuyla ilgili ilk açıklamasını sosyal medya hesabından yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sert ifadeler kullandı. Soylu paylaşımına, "Erzurum halkına provokatör diyen Ekrem İmamoğlu’nun kendisi provokatördür. Bu provokasyonu adım adım nasıl hazırladığını tek tek açıklayacağım." notunu düştü.
Erzurum Valisi Okay Memiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla kentte düzenlenen "Halk Buluşması"nda yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bugün Havuzbaşı Kent Meydanı, resmi olarak ilan edilmiş miting alanı değildi. Eğer resmi alan olarak ilan edilen bir miting alanı olmuş olsaydı, birçok daha fazla güvenlik tedbiri alıp bunu sağlayabilirdik." dedi.
Vali Memiş, Valilik'te düzenlediği basın toplantısında, İmamoğlu'nun kente ziyaretinin bir "miting" olarak değil, "esnaf ziyareti" olarak programlandığını söyledi.
Seçim yasaklarının 4 Mayıs itibarıyla başladığını ve 4 Mayıs'tan itibaren seçimlerle ilgili bütün emir-komuta zincirinin, il ve ilçe seçim kurullarında düzenlendiğini ifade eden Memiş, şöyle konuştu:
"Daha önceden bize yapılan müracaatlarında miting alanı olarak gösterdiğimiz bir yer vardı. Orada miting yapılmadı. Bu 4 Mayıs’tan önceki tarih içindi. Bu tarihten sonra ise miting yapılamayınca, Sayın İmamoğlu’nun ilimize ziyaretlerini sayın il başkanı bize ifade etti. Biz de bu konuyla ilgili olarak yetkinin il ve ilçe seçim kurullarında olduğunu, bununla birlikte bütün siyasi partilerin gerekli demokratik haklarını kullanabileceğini böyle bir ziyaret olması halinde her türlü tedbiri alacağımızı söyledik. Esnaf ziyaretinden sonra da uygun olan yerlerde konuşma yapılacağı, halka hitap edileceği söylendi. Aslında bu bir noktada miting gibi değerlendirilebilirdi. Çok fazla yasaklayıcı davranmamak adına bu konuda bizim için önemli olan sayın misafirlerin güvenliğini almak olduğunu ifade ettik. Nitekim o şekilde planlandı. Biz Sayın İmamoğlu'nun ilimize ziyaretini, havalimanından şehir merkezine gelene kadar, ondan sonraki muhtemel konuşma alanından sonraki bütün güvenlik tedbirlerimizi ona göre aldık hatta çok üst düzeyde tedbir aldığımız söyleyebiliriz."
İmamoğlu'nun havalimanına indikten sonra şehir merkezine geldiğini ifade eden Memiş, "Esnaf ziyaretinden sonra yapılacak olan muhtemel konuşma yerlerinden birisi olan Havuzbaşı’na doğrudan yönlendirildiler ve geldiler. Bizim orada gerekli güvenlik tedbirlerimiz vardı. 1000'in üstünde polis kardeşimizi, arkadaşımızı buraya görevlendirmiştik. Konuşmasını yaptığı sırada bariyerlerin arkasına su şişeleri atılmaya başlandı. Kendileri konuşmayı yarıda bırakarak havaalanına döndüler ve oradan da ilimizden ayrıldılar. " dedi.
Memiş, devlet olarak bütün siyasi partilerin yapacakları programlarda gerekli güvenlik tedbirlerini almanın görevleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bugün Havuzbaşı Kent Meydanı resmi olarak ilan edilmiş miting alanı değildi. Eğer resmi alan olarak ilan edilen bir miting alanı olmuş olsaydı, birçok daha fazla güvenlik tedbiri alıp bunu sağlayabilirdik. Şu ana kadar ilimizi Cumhurbaşkanı'mız da dahil olmak üzere birçok siyasi lider ziyaret ettiler. Her türlü çalışmayı yaptılar. Hatta daha önce Meral Akşener Hanım da ilimizi ziyaret etmişlerdi. Orada da yine aynı şekilde konuşma yapıldı. Olay kendiliğinden gelişti. Miting haricindeki vatandaş ve esnaf ziyaretlerine karşı biz daha esnek bir şekilde hareket ediyoruz. Böyle tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bizim yaklaşımımız, yasaklayıcı bir yaklaşım değil, herkesin seçim ortamında, yasaların mevzuatın bize vermiş olduğu yetki çerçevesinde hareket edip gerekli güvenlik tedbirlerini almaktır."
Programın düzenlendiği alanın miting alanı olmadığını yineleyen Memiş, "Dolayısıyla tedbirlere rağmen, yapılan bariyerlere rağmen, direkt arkasında müdahale oldu. Ondan sonra gerekli müdahalede bulunduk. Bize göre yerinde müdahalede bulunduğumuzu değerlendiriyoruz. Ancak kendileri tarafından 'çok yerinde olmadı' şeklinde değerlendirildi. Bu bilgilendirmeyi kamuoyuna duyurmayı hissettim. Orada tahrip olmuş bir kesim vardı. 17 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat ettiler. Bunlardan 9 kişiyi tedbir amaçlı müşahede altında tutuyoruz ama durumları ağır değil. Hafif yaralı şeklinde ve onların takibatını yapıyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Elimizde görüntüler de var. Gerekli müdahale de yapıldı." ifadelerini kullandı.
Vali Okay Memiş, şunları kaydetti:
"İhtiyaç olması halinde gözaltı işlemleri de yapılacaktır. Önemli olan orada bir şekilde galeyana gelmiş kitlenin sakinleştirilmesiydi. Orada Sayın İmamoğlu’nu dinlemek için alana gelen vatandaşların, oradan sağlıklı bir şekilde ayrılmasını temin etmek öncelikli görevimiz. Onu da şu an temin ettik diyebilirim. İhtiyaç olması halinde konunun savcılığa intikal etmesiyle beraber gözaltı işlemleri ihtiyaç olursa gözaltı olacaktır. Şu anda şehir hastanesinde 3 vatandaşımız, 2 vatandaşımız da üniversite hastanemizde müşahede altında, diğerleri ise taburcu edildi. Burada şunu özellikle ifade etmek isterim, yaşanan olaylarda Erzurumlu vatandaşlarımızın tamamı ve geneli ile ilgili katiyen böyle bir sorunun içerisinde olmamak gerekir. Devlet olarak bu konuyu inceleyeceğiz tabii. Yani özellikle sosyal medyada olsun, yayın kuruluşlarında olan hususlara da itibar etmeyelim. Bizim bilgilerimiz çerçevesinde olayın yorumlanmasını daha uygun olacağını değerlendiriyoruz."
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, gelişen olaylarda tamamen provokasyonun olduğunu belirterek, “Başarısız olacakları bir seçim çalışması karşısında böyle bir yola girdiler. Bir belediye başkanı miting alanına karışmaz. İl seçim kurulu miting alanlarını belirler, Erzurum’da belirlenmiş miting alanı Yeni Miting etkinlik alanı olan yani Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey’in miting yaptığı alan olarak tespit edilmiştir. Bu alanla ilgili 30 Nisan akşamına kadar miting yapacaklar müracaat ediliyor. 1 Mayıs gününde de aynı güne denk gelen partilerin mitingleri İl Seçim Kuruluyla seçim heyetiyle toplanarak karara bağlanıyor. Ben bu olay üzerine İl Seçim Kuruluna, parti mensubumuz AK Parti mensubumuza sordum ve İl Seçim Kuruluna da telefonla sordum, size böyle bir müracaat var mı? Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığının miting yapacağıyla ilgili herhangi bir yazılı müracaatları yok.” dedi.
Başkan Sekmen, Havuzbaşı Kent Meydanı’nın bir miting alanı olmadığını söyleyerek, “Kimsenin Erzurum’un huzurunu bozmaya hakkı yok. Esnaf ziyareti yerine böyle bir yola başvurdular. Şehirlerini bırakıp başka yerlere gidiyorlar. İstanbullu deprem korkusu yaşarken, bunları yaptıklarına bakın. Bunları tek derdi yıkım. Erzurum’da da kargaşa çıkarmak için geldikleri belli. İmamoğlu, buraya geliyor esnaf ziyareti yapacağız diye ve hemen şehrin merkezinde bulunan altı otopark üstünde küçük bir meydan olan alanda miting yapmaya kalkıyor. Burası bir miting alanı değil. Kendilerine defalarca Valilik tarafından, emniyet tarafından söyleniyor. Gündüz de bizim hepinizin malumu, salı günü belediyemize aldığımız araçların tanıtımı vardı. Miting alanında yaptık. Sadece üç beş arabamızı burada ilgili alana koyarak yani Havuzbaşı’na koyarak, gelen vatandaşlarımızdan talep üzerine görünümü sağlamaya çalıştık ve bu olay böyle olunca da erkenden araçlarımızı kaldırıp götürdük. Fakat maalesef hazırlıklı gelinmiş.
Bizzat ifade ediyorum taşlar sopalar Cumhuriyet Halk Partisi grubu içerisinden. Zaten 150-200 kişilik bir grup bu böyle bir miting yapabilecek halleri yok. Bu hale düştükleri için ’nasıl bir kaos yaratalım’ diye hem Erzurum mitingine gölge düşürmek hem İstanbul’da yapılan mitinge gölge düşürmek için gayret sarf eden bir hadise.”