Sözde Ermeni soykırımı iddiaları

WASHINGTON (İHA) - Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, sözde Ermeni soykırımının su götürmez gerçek olduğunu ve belgelere dayalı bir soykırımı yeni baştan oturup çalışmanın anlamı olmadığını söyledi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, Ulusal Basın Kulübünde bir basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımı iddialarını tarihçilerin oturup çalışması teklifinin, "numara" olduğunu söyleyen Oskanyan, "Başbakan Erdoğan'ın teklifi Avrupa'ya "biz bu işin üzerindeyiz" izlenimi vermek için yapılmış bir teklif. Ancak "numara" olduğu çok ortada. Öncelikle böylesi iyi belgelenmiş bir olayı yeni baştan oturup araştırmaya gerek yok. İkincisi daha soykırım lafının bu çerçevede telaffuz edilmesinin yasak olduğu Türkiye'de tarihçilerden oluşan bir komisyonu toplayıp Ermeni soykırımı olmuştur kanısına varma olanağınız bile yok" diye konuştu.

Türkiye'de soykırım lafını kullanmanın kanunlarca yasak olduğunu ileri süren Ermeni Bakan, "Gözümüzün önünde bir Orhan Pamuk davası var. Türkiye'de bunun gibi daha 60'tan fazla dava var" dedi.

ABD'li yetkililerle yaptığı görüşmelerde ana gündem maddelerinin Türkiye ile ilişkiler ve Nahçıvan-Karabağ sorunu olduğunu söyleyen Bakan "Umuyoruz ki Avrupa Birliği müzakereleri ilerledikçe Türkiye, Ermenistan sınırını açmaya mecbur kalacaktır" diye konuştu. Ermenistan'ın Türkiye ile ön koşul olamadan ikili ilişkileri kurmak istediğini belirten Ermeni Bakan, "Geçmişle ilgili rahatsızlıklarımız ve ikili ilişkilerdeki farklılıklarımıza rağmen Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kurulmasından yanayız. Türkiye-Ermenistan sınırı Avrupa'da kapalı olan tek sınır. Bizim sınırın açılması için hiç bir koşulumuz yok. Umuyoruz ki AB müzakereleri devam ettikçe Türkiye Ermenistan sınırını açmaya mecbur kalacaktır" dedi. Nahçıvan -Karabağ sorunu ile ilgili Ermenistan'ın görüşlerini anlatan Bakan Oskanyan, Azerbaycan'ın Karabağ'ın kendi kaderini belirleme hakkını tanıması halinde sorunun ortadan kalkacağını söyledi.